« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

08 Şub

2010

BAHTİYAR VAHABZADE ŞİİRİNİN GENEL YAPISI / Fatih Akıcı

01 Ocak 1970

Türkçe'nin en büyük şairlerinden biri olan Bahtiyar Vahabzade'nin (Azerbaycan Türkçesi'ndeki yazılışıyla B?xtiyar Vahabzad?) can kuşu 13 Şubat 2009 tarihinde uçtu. Biz bu yazımızda bu büyük şairin poetikasını ana hatlarıyla ele almaya çalışacağız. Başlarken özetle söyleyebiliriz ki Vahabzade'nin şiirinde en belirgin öğeler şunlardır:

1.Vahabzade, bir şair olarak kültürünün, tarihinin ve Türkçe'sinin çocuğudur. Annesi ona nasıl süt vermişse kültürü de onun şiirlerine süt vermiş, hayat vermiştir.
2.O, hayatı boyunca istikrarlı bir düşünür olmuş, Sovyet edebiyatçılarının (özellikle Sovyet yönetimi altında yaşayan Türk edebiyatçıların) çoğunlukla uyduğu ideolojik modalara uymamış, beslendiği kültürel yapısını yazdığı idealist şiirlerinde hep ifade etmiştir. Onun 1940'lı yıllarda yazdığı şiirlerle 2000'li yıllarda yazdığı şiirler arasında temel dinamikler açısından bir fark yoktur. Vahabzade'ye göre kültürel devamlılık önemli bir toplumsal olaydır. Bununla birlikte elbette zaman içinde üslubunda ve kavrayışında farklılıklar oluşmuş, şiirlerinde bilhassa manevi derinlik gittikçe artmıştır.
3.Onun fikri yapısına göre şair, aynı zamanda kendisini ve toplumunu sorgulayan bir aydındır, millet hayatı eğer geçmişten geleceğe uzanan bir zincirse şairin vazifesi zincirin bugüne denk gelen kısmında çelik bir halka olarak durabilmektir.
4.Vahabzade bir sanatçıdır, toplumsal amaçlar taşıyan şiirlerinin dışında bugün başta Hilmi Yavuz olmak üzere birçok kişinin savunduğu sanat düşüncesini tasdik eden, yalnızca estetik amaç güderek yazdığı çok kuvvetli ve ahenkli şiirleri de vardır.
5.Vahabzade, içinde bulunduğu kültürün tarihsel zenginliğini hamasi bir slogan olarak dile almaz, kullandığı kavramlara gerçekçi (duygusal değil) anlamlar yükleyerek kullanır. Geleceğe "Ne yapmalı? Nasıl yapmalı? Kim Yapmalı?" sorularını sorarak bakar.
Vahabzade, Bayatılar adlı şiirinde anonim bir bayatıyı (mani) nakleder:

?zizim d?rd? m?rdim,
Düşm?sin d?rd? m?rdim.
M?n? d?rman neyl?sin?
Tifilk?n d?rd ?m?rdim. (Küçük bebekken dert emerdim)



ve ardından Türkçe'nin bir bayraktarı olarak bayrağı devraldığı bu kültürel mirasa olan saygısını şu beyitiyle ifade eder:



Bayatının tilsimin? düşünc? (büyüsüne kapılınca)
Vallah şair olduğuma utandım.



Şair her şeyini kültürüne ve diline borçludur, Vahabzade'ye göre:



Bu dil ile tanımışam

Hem sevinci,

Hem de gamı.

Bu dil ile yaratmışam

Her şiirimi,

Her nağmemi.

Yoh, men heçem, men yalanam.

Kitap-kitap sözlerimin müellifi (yazarı) menim anam!



Ulu dedelerin ulu nağmelerinin, kültürel değerlerin modern zamanlara uymadığını, o yüzden terk edilmeleri gerektiğini savunan fikirlere karşı çıkan Vahabzade'ye göre modernitenin dar kalıplarına sığmayan gelenek her an yeniden üretilerek yaşatılmalıdır, caz ahengi ile oyalanmak yerine saz ahengi ile coşulmalıdır:



Guya saz avazı, guya tar s?si,
Ulu d?d?l?rin ulu n?ğm?si,
Uyuşmur zamanın öz ah?ngin?!


?srimiz sığışmaz saz ah?ngin?,
Uyduq uzun ill?r caz ah?ngin?,
Bir soran olmadı, a qardaş, n?d?n?



Vahabzade'nin kendisini nasıl kültürünün çocuğu olarak gördüğünü ve geçmişten geleceğe uzanan bu kültürün "şimdi"deki halkası olmayı amaçladığını, V?t?n Var şiirinde görmekteyiz:



Vardırsa, yaranmış (yaratılmış),
Mütl?q (mutlaka) yaradan var.
Varsansa, özünd?n
?vv?lc? atan var.

Dünya quru bir s?s,
Q?m ç?km?y? d?ym?z.
Yüz-yüz it?n (ölen) olsun,
Min-bir d? bit?n var.
Şükr eyl?y?lim ki,
Bizl?rd?n h?m ?vv?l,
H?m sonra V?t?n var.



Vahabzade öz dilini beğenmeyen kişileri, kabuğunu beğenmeyen kaplumbağalara benzetir:



...Bu dili beğenmeyirsen!

Ne deyek bu miskin riyakarlığa?

Yohsa öz gınını beğenmir bağa?



Gelelim Vahabzade'nin çoşkulu sanatsal şiirlerine. Onun şiirlerinin sanatsal gücüne ve ahengine verilebilecek en güzel örnek, Dağda Ş?lal? Kimi (Gibi) adlı şiiri olsa gerek:


Bir r?ngi yox, göyl?rin min r?ngini sevir?m,
Bir gülü yox, güll?rin ç?l?ngini sevir?m.
M?n çıxmağa t?p? yox, u?a dağ ist?yir?m,
H?yatı h?yat kimi yaşamaq ist?yir?m !


Vahabzade'nin en estetik şiirlerinden biri de Gör Nec? Güclüs?n adlı şiiridir:


I

Yatmaq ist?yir?m...s?nsizliyimi
Yuxu d?nizind? batıram dey?.
Yuxumsa kölg?ni öz kölg?m kimi
İzl?yir, qısqanıb s?ni h?r şey?.
Yuxum qaçaq düşüb m?nd?n yan g?zir,
Yuxum küç?l?rd? s?rg?rdan g?zir.

H?sr?tin asılıb kirpikl?rimd?n.
Yuxum da g?lmir ki, heç olmasa m?n
İtirim, batırım s?ni yuxumda.
M?nd?n v?falıymış s?n? yuxum da.
Yuxum qaçaq düşüb yatammıram m?n,
Yuxum qorxub qaçıb fikirl?rimd?n...

II

G?zm?k ist?yir?m... s?nsizliyimi
Yollarda itirim, unudum tamam.
Hara gedir?ms?, xatir?n kimi
Ağır bir yük il? qarşılaşıram.
S?ni itirmiş?m,
neyl?yim ancaq
H?r zaman, h?r yerd? görünür yerin.
Yox, döz? bilmir?m,
d?rd ondadır ki,
Özünd?n ağırdır xatir?l?rin.
Şirin xatir?l?r bir tikan kimi
Yollara s?pilib d?st?b?d?st?.
Xatir?n tikandır, cızır q?lbimi,
Yoxluğun duz s?pir yaramın üst?.
Yaddaşım el? bir gün?ş ki, gün ki,
Dün?ni nur kimi görür?m aydın.
Deyir?m, yaddaşım el? ölsün ki,
M?n? dün?nimi xatırlatmasın!

III

Gülm?k ist?yir?m... ür?yimd?ki
Hönkürtü s?sini batırmaq üçün.
Bilmirdim, m?h?bb?t bir c?llad t?ki
M?nim gülüşümü öldürmüş bütün.

Yandırdı könlümü bu soyuqluğun,
Var ik?n, sağ ik?n yox olmuşam m?n.
Gör nec? güclüs?n, s?nin yoxluğun,
M?nim varlığımı aldı ?limd?n...

Başımda tufan var, könlümd? çovğun,
Arzu da, fikir d? qaldı yarıda,
Gör nec? güclüs?n,
s?nin yoxluğun
M?n? ögey etdi doğmaları da.

F?r?him, sevincim dün?nd? qaldı,
D?rdimd?, q?mimd? yaşarsan m?nim.
- Yoxluğun gör nec? q?l?b? çaldı,
Bu günüm ölüdür,
yaşar dün?nim!
Çaldım öz könlümü ayrı simd? m?n;
İlişib qalmışam dün?nimd? m?n.



Bahtiyar Vahabzade'nin düşünce yapısına göre aydın, şair, mütefekkir ne anlamlara gelir? Vahabzade'nin şair tanımı, Ali Şeriati'nin "kendini sorgulamak" düşüncesiyle oldukça paralel ve onun kadar değerli bir görüştür, bunu 1960 yılında yazdığı Özümd?n Narazıyım (Kendimden Razı Değilim) adlı şiirinde çok yalın bir söylenişle görmekteyiz:



Bizim s?n?t dünyasının
Qırıq telli sazıyam;
Birc? bundan razıyam ki,
Özümd?n narazıyam.



Bir aydın olarak şair heyecanlı olmalıdır, ilkeli ve gayeli insan olmalıdır. Zira aydın kendine sınır biçerse, yüksek hedeflerinin zamanın şartlarına uygun olmadığını söyleyenlere kulak asarsa aydınlığını yitirir:



Qoy zaman ölçüsü zamanın olsun,
Bu ölçü t?rs düş?r ist?yimiz?.
Gün var ki, ild?n (yıldan) d? uzundur uzun,
İl var ki, günd?n d? qısadır biz?.



Vahabzade'ye göre aydın prangaya vurulsa dahi özgürlüğe susamış bir kartaldır, o kafesleri kırıp gökyüzüne kavuşacaktır:



Min arzu b?sl?yir?m
M?n, axı, h?r n?f?sd?.
Qanadım var, göyüm yox,
Nec? uçum q?f?sd??



Sorgulamaya öz nefsinden başlayan şair, elbette sosyal bir misyona talip olmakta ve toplumunu da sorgulamaktadır. 1998 tarihli Sual şiirine bir bakalım:

Zülmün sonu yox, haqq unudulmuşmu, ilahi?
Dünyada ?dal?t yasaq olmuşmu, ilahi?


Dill?rd? yalan, amma könüll?rd? h?qiq?t
Haqq zalim?, düz ?yriy? qulmuşmu ilahi?

Meydan sulayan ağ yalanın al ş?rabından
Mill?t t?p?d?n dırnağa s?rxoşmu, ilahi?

?zdikc? v?t?n oğlu v?t?n oğlunu q?sd?n
Bilm?m, ?z?nin q?lbi m?g?r daşmı, ilahi?

Vicdan kimi, insaf kimi hissl?r içimizd?n
Bir yolluq atılmşmı, qovulmusmu, ilahi?

H?r möcüzü idrak el?y?rk?n, bu b?lanı
Qanmaqda beyinl?r bu q?d?r boşmu, ilahi?



Toplumda garibanın rızkına göz diken, harama el uzatan alçaklara şair 1998 tarihli N?fsimiz adlı şiirinde bakın nasıl haykırıyor:

Qacqının payına göz dik?n alçaq,
S?n? hansı haqla m?n insan deyim?
Mill?tin qanını soran qurumsaq,
M?n s?nin adına soxulcan deyim.

B?s hanı insanlıq, b?s hanı vicdan?
Tamah insanlıqdan qabağa düsdü?
B?lk? d? bu dövran dolandıgından
Qibl?miz gah sola, gab sağa düsdü.

Bu, s?nin xalqına ür?yi yanan
Özg? bir mill?tin verdiyi paydı.
Ey öz mill?tin? yaddan yad olan,
Paya göz dikinc? gözün çıxaydı.

Xalqının d?rdin? özg?l?r q?d?r
Yanmadın, b?s bunu niy? qanmadın?
Yetim qism?tini yeyib s?ras?r
O şis?n qarnından heç utanmadın.
Biz nec? m?xluquq, anlamıram m?n
N?fsimiz ağırmıs qeyr?timizd?n.


Vahabzade'yi anlatacak son sözler olarak onun geleceğe gerçekçi bakışını ifade eden Besdir (Yeter) adlı şiirini sunmak isterim:



"Bizim müdrik, ağsaçlı, gahraman elimiz var!

Bizim goç Köroğlumuz,

Bizim Nesreddinimiz,

Bizim Füzulimiz var!"



Vallah, bunu çok dedik,

Billah bunu çok dedik.

Keçmişin kölgesinde

Ağzımızı havaya açıp

Yatmag istedik.

Ancak

Bunu bilmedik:

Köhne (eski) hava içinde

Ürek (yürek) susur, boğulur,

Kölgede yatanların,

Öz kölgesi yoh olur.

Hara (nereye) gede bilerik

Boş elle, guru sözle?

Yeter öğündüğümüz

Soyumuz, kökümüzle!

Yeter, yeter deyirem,

Gartal familyasıyla (kartal ailesine mensup olduğumuz halde)

Bugün hırda (küçük) guş olmag.

Dünenin humarıyla (sarhoşlukla)

Hele de serhoş olmag!



Bizim amblemimiz, remzimiz, şerefimiz

Goy olsun selef, dedik. (Gençlik bizim amblemimiz, ışığımız, şerefimiz olsun dedik)

Ağıllı övladımız

Sehvimizi deyende (hatamızı söyleyince)

Ona nahalef (saygısız) dedik.



Köroğluya, Babeke

Abide goyulsa da (heykel dikilse de)

Öğünmeyek biz bugün

Onların amalını

Yaşatmag, en möhteşem

Heykeldir onlar üçün!

Gahramanlar barede

Tarifler (övgüler) söylemekde

Gahramanıg biz ancag. (Biz ancak kahramanları övmekte kahramanız!)

Ahlımıza gelmeyir

O gahramanlar kimi yaşamag!



Göz gabağa bahmasa (ileri bakmasa)

Dala galar ayaglar. (geri kalır ayaklar)

Arhada galanları (arkada kalanları)

Zaman özü ayaglar. (zaman ayaklar, tekmeler!)

Ziyaret -> Toplam : 125,28 M - Bugn : 33429

ulkucudunya@ulkucudunya.com