Wilhelm Wundt
16.08.1832 – 31.08.1920 01 Ocak 1970
16 Ağustos 1832’de Almanya’nın küçük bir taşra kasabasında Protestan bir papazın en küçük oğlu olarak dünyaya geldi. Okulda başarısız bir öğrenciydi fakat saatlerce kitap okurdu. Çocuklukta en çok bilimsel aktiviteler ilgisini çekerdi. Spora olan ilgisi ise çok azdı. Tek bir arkadaşı vardı, o da konuşma zorluğu çeken zihinsel engelli bir çocuktu.
W. Wundt’un babası Luther yanlısı bir papazdı. Eğlenceli ve sosyal bir aile ortamında yetişmesine rağmen W. Wundt’un babası ile arası pek iyi değildi. Örneğin, babası bir gün okula W. Wundt’u ziyarete gelmiş ve Wundt’un dersi dikkatli dinlemediğini öğrenince ona tokat atmıştı. Öyle ki Wundt seksen yaşına geldiğinde bile, çocukluğunda babasını izlemeye çalışırken merdivenlerden nasıl düştüğünü dün gibi hatırlıyordu. W. Wundt’un eğitimini babasının bir asistanı olan genç bir mahalle papazı üstlendi. Genç asistan mahalleden taşındıktan sonra Wundt da onunla gitmek için ailesinden izin istedi ve on üç yaşına kadar onunla birlikte yaşadı.
Lisedeki ilk senesinde sınıfı geçemedi. Arkadaşlarıyla geçinemezdi, öğretmenlerinden biri ona sürekli tokat atıyor, diğer öğretmenleri ise onu ciddiye almıyorlardı. Okul hayatından hiç hoşlanmıyordu fakat on dokuz yaşına geldiğinde üniversite için hazırdı.
Doktor olmaya karar verdi ve tedaviye yönelik çalışmaları için Tübingen Üniversitesinde bir yılını geçirdi. Kitap okumaktan oluşan tıp eğitiminden sıkılmıştı ve bir yıl sonra Heildelberg Üniversitesi’nin kimya programına kaydoldu. Burada anatomi, fizyoloji, kimya ve ilaç dersleri aldı ve ilk laboratuvar çalışmalarını yaptı. İdrarının bileşimindeki tuzun eksikliğinin etkisini araştıran bu çalışması yayınlandı. O dönemlerde laboratuvar olmadığı için hayvanlarla ilgili çalışmalarını annesinin mutfağında gerçekleştirdi.
Berlin’de Fizyolog Johannes Müller ile sömestirlik çalışmasından sonra 1855’te doktorasını yapmak için Heildelberg’e döndü ve burada dört yıllık doçentlik süreci başlamış oldu. 1858 yılında Hermann von Helmholtz’un asistanı oldu. 1864’te yardımcı profesör oldu. 1867’de ilk fizyolojik psikoloji dersini verdi. 1874’e kadar Heidelberg’de kaldı. 1875’te Leipzig Üniversitesi’nin felsefe kürsüsünde bir pozisyon aldı.[4] Bir deneyselcinin bu kürsüye başkan olması cesur bir yenilik olarak görüldü. Dersleri psikoloji ve felsefeyle sınırlı kaldı ve deneysel çalışmaları 1879’a kadar başlamadı.
W. Wundt’un deneysel bir bilim olarak psikolojiyle ilgili ilk fikirleri ‘Duyusal Algılama Teorilerine Katkıları’ adlı kitabında yer almıştır. Thedor Fechner’in Elementler(1860) adlı kitabıyla Wundt’un bu çalışmaları yeni bilimin literatür alanındaki doğuşu olarak düşünüldü. İkinci kitabı da ‘İnsan ve Hayvan Zihinleri Üzerine Dersler’dir. Bu kitap, zihnin deneysel yollarla çalışılmasını ele alan bir kitaptır. Bir diğer kitabı olan ‘Fizyolojik Psikolojinin İlkeleri’ 1873-1874 yıllarında iki cilt halinde basılmıştır. Bu kitap psikolojinin bir laboratuvar bilimi olarak resmen kurulmasını sağladı. Fizyolojik kelimesi Almanca’da deneysel kelimesinin eş anlamlısıdır. Aslında Wundt fizyolojik psikolojiyi değil deneysel psikolojiyi yazıp öğretiyordu.
1879 yılında psikolojinin felsefeden ayrı bir bilim olarak kurulmasını sağlayan laboratuvarı Almanya’nın Leipzig kentinde kurdu. Bu laboratuvar harap bir binada, içinde platformlar, çeşitli toplar, telgraf anahtarları ve metronomlar gibi basit aletlerin bulunduğu odalardan ibaretti. Bu tarih aynı zamanda bir fizyolog ve felsefeci olan W. Wundt’un bir psikolog oluşunun da tarihiydi.
1881 yılında ‘Felsefe Çalışmaları’ adlı dergiyi çıkarttı. Aslında dergiye Psikoloji Çalışmaları adını verecekti ama aynı isimle başka bir dergi olduğu için bu ismi veremedi. 1906 yılında ise derginin adını ‘Psikoloji Çalışmaları’ olarak değiştirdi.
W. Wundt’un dersleri o kadar popülerdi ki bir keresinde dersini dinlemeye gelen 600 kişi vardı. W. Wundt’un öğrencileri arasında çok önemli kişiler vardı ve bu öğrenciler belirli bir görüş açısı ve amaç etrafında birleştirerek psikolojideki düşünce ekollerinin oluşuna katkıda bulundular