« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

28 Şub

2010

Pirî Reis (1470?-1554)

Osman Öndeş 01 Ocak 1970

Hep efrenç* illerini gezmiş idik
Bir çok kafirin bağrını ezmiş idik
Akdenizde seyreder idik ol zaman,
Ehl-i küfre vermez idik hiç aman!

"Pirî Reis; Kitab-ı Bahriye"den
*efrenç; kuzeybatı Fransa sahilleri (?)

Ünlü bir Türk amirali ve coğrafya bilginidir. Muhiddin Piri Osmanlı denizcilerinin yatağı Gelibolu'da doğdu. Çağını aşmış insanlardan biri olarak karşımızda duran Piri Reis, 16. yüzyıl Osmanlı dünyasının renkli kişilerindendir. Korsan, gemi reisi, gezgin, Osmanlı donanmasını Mısır kaptanı, Türk haritacılığının gerçek kurucusu, eşsiz bir kartograf ve deniz bilimleri üstadıdır. Eserleri beş yüz yıl sonra yine ilgi çekmekte, hayranlık uyandırmakta, nasıl oluşturulduğu üzerinde tartışmalar yapılmaktadır

Amcası Kemal Reis'in yanında denizciliğe başladı. Kemal Reis'le birlikte Endülüs Müslümanlarının İspanyollardan kurtarılmasına (1486), Sicilya, Korsika, Sardunya ve Fransa kıyılarına yapılan akınlara katıldı (1490-1491). 1494 yılına kadar batı Akdeniz'in hemen her köşesinde amcası Kemal Reis ile birlikte yelken açan Piri Reis, II.Bayezid'in Venedik üzerine sefer hazırlığına girmesi ve Akdeniz'de korsanlık eden bütün levend reislerini Osmanlı donanmasına katılmaya çağırması üzerine Kemal Reis ile birlikte, kıymetli hediyelerle İstanbul'a gelip II.Bayezid'in huzuruna çıktı. Bu tarihten sonra onları Osmanlı donanmasının resmi hizmetlisi olarak görmekteyiz. Piri Reis Kitab-ı Bahriye de bu olayı şöyle anlatır:

"Ki bir gün lütfedip Bayezid Han
Gönderdi bize emr-i ferman
O emrin tarihi bu idi ey can
Buyurmuş ki:Kemal gelsin kapıma
Deniz hizmetleri etsin tapuma
Dokuz yüzde gelip tuttuk vatan
Ki sonra şahın emriyle yapıp seferler
Deniz yüzünde hep bulduk zaferler"

Piri Reis 1495'den 1510 yılına kadar İnebahtı, Moton, Koron, Navarin, Midilli, Rodos gibi Osmanlı deniz seferlerinde gemi reisi ve filo komutanı olarak yer aldı. Sinoplu şair Safai, Fetihname-i İnebahtı ve Moton adlı eserinde, Piri Reis'in Moton Kalesi'nin alışı sırasındaki kahramanlığını övgü dolu sözlerle anlatır:

"Gördü Piri Reis can attı
Kıçtan Candarlı'ya çattı
Korkud'un sancağın çıkardı
Cenk ile iki kafir öldürdü
İrdi iki sipahi pür ahenk
Piri'ye cenginde ola hemrenk."

1511 yılında Kemal Reis bir deniz kazasında ölünce, Piri Reis Gelibolu'ya çekilmiş ünlü Dünya Haritası'nın çizimiyle uğraşmaya başlamıştır. Nitekim bu harita üzerinde yapım yılı olarak 1513 tarihi görülür. Kemal Reis'in ölümünden sonra Oruç Reis'in hizmetine geçerek Akdeniz'de bazı seferler çıktığı bilinen Piri Reis, Oruç Reis'in Yavuz Sultan Selim'e gönderdiği hediyeleri vermek için İstanbul'a geldikten sonra çizimini 1513'de tamamladığı dünya haritasını Yavuz Sultan Selim'e sunmuş ve tekrar Osmanlı devleti hizmetine girerek 1517'de Mısır'ın fethine giden donanmaya katılmıştır.

Bu tarihi izleyen yıllarda Barbaros'un ünlü kaptanlarından, halazadesi ve adaşı Muhiddin Reis ile Akdeniz'de yelken açmakla birlikte, genellikle Gelibolu'da kalıp haritaları ve Kitab- Bahriye üzerinde çalışmıştır.

Sadrazam İbrahim Paşa'nın destekleri ile 1525'de Kitab-ı Bahriye'yi bazı eklerle yeniden düzenleyerek Kanuni'ye sunulacak duruma getirdi ve 1526'da saraya sundu. Kuzey Amerika Haritası olarak tanınan eserini ise 1528'de Kanuni'ye takdim edip sultanın iltifatlarına ulaştı.

Kanuni Sultan Süleyman zamanında, 1547'de Hint Kaptanlığı da denilen Mısır Kaptanlığı'na atandı. Görevi sırasında Umman ve Basra üzerine iki sefer yapmıştır. 1548 yılında çıktığı ilk seferde Yemen ve Aden'de Portekiz kuvvetleri ile çarpıştı, Aden'i ikinci kez Osmanlı ülkesine kattı. 1552'de çıktığı ikinci seferinde 30 gemiyle hareket ederek Maskat kalesini aldı ve Hürmüz kalesini kuşattı. Daha sonra Portekizlilerden aldığı haraç karşılığında kuşatmayı kaldırarak yıpranmış durumdaki donanmasıyla Basra'ya döndü. Basra limanında onarıma ve dinlenmeye muhtaç durumda olan donanmasını bırakıp ganime yüklü üç gemi ile Mısır'a ulaşmak için yola koyuldu. Gemilerden biri fırtına yüzünden yolda battı. Mısır'a döndüğünde, donanmayı Basra limanında bırakması hizmette kusur sayıldı ve hapsedildi.

Basra valisi Kubat Paşa'ya ganimetten istediği haracı vermemesi yüzünden ve yeni Mısır Beylerbeyi Ahmet Paşazade Mehmet Paşa'nın olumsuz tutumu ve mevki hırsı nedeniyle, Padişah Kanuni Sultan Süleyman'a aleyhte rapor vermesi üzerine İstanbul'dan gönderilen fermanla 1554'de, Kahire'de, boynu vurularak idam edildi. Terekesine devletçe el konuldu. Öldüğünde 80 yaşının üzerinde idi. Ölümünden sonra adını sürdüren Mehmet Reis Osmanlı donanması reislerinden biriydi.

Ziyaret -> Toplam : 125,26 M - Bugn : 17925

ulkucudunya@ulkucudunya.com