Selma Rıza
1872 – 05.10.1931 01 Ocak 1970
1872’de İstanbul’da dünyaya geldi. Babası Şura-yı Devlet ve Meclis-i Âyan üyelerinden Ali Bey, annesi ise Avusturyalı Macar asıllı asil bir ailenin İslamiyet’e geçmiş kızı Nâile Hanım’dır. Selma, çiftin yedi çocuğunun en küçüğü idi. Evde özel ders alarak yetiştirildi; iyi derecede Fransızca öğrendi. Eğitiminde, ağabeyi Ahmed Rıza’nın büyük etkisi oldu.
Ağabeyi 1889’da Fransa’ya gitmiş ve orada Jön Türk hareketine katılmıştı. Selma Rıza, ailesinden gizlice İstanbul'dan kaçarak Paris'teki ağabeyinin yanına gitti ve eğitimini Sorbonne Üniversitesi'nde sürdürdü. Paris’te on yıl yaşadı. İttihat ve Terakki Cemiyeti Paris şubesine üye oldu. Cemiyetin tek kadın üyesi idi. Ahmed Rıza Bey’in çıkardığı ve Fransızca olarak yayımlanan Meşveret Gazetesi'nde; Türkçe olarak yayımlanan Şuray-ı Ümmet Gazetesi'nde çalıştı. İlk Türk kadın gazeteci unvanını Paris yıllarındaki çalışmaları ile aldı.
1897'de "Uhuvvet" (Kardeşlik) adlı romanını yazdı ancak yayımlamadı. 1899 yılından itibaren “sosyal açıdan kadın” konusu ile ilgilendi; bu konuda bir uzman kabul edildi.
Selma Rıza, 1908'de II. Meşrutiyet'in ilanı üzerine İstanbul'a döndü. Yurda dönüşünden sonra gazetecilik yapmadı ancak sosyal hayatta rol almaya devam etti. Meşrutiyet'in ilanından sonra yeniden teşkilatlandırılan Hilal-i Ahmer Cemiyeti'inde çalıştı. Beş yıl boyunca genel sekreterlik yaptı ancak yönetimdekilerle görüş ayrılığına düşünce kurumdan ayrıldı.
1910-1912 yılları arasında iki roman daha yazdı ancak yayımlamadı. Hanımlara Mahsus Gazete ve Kadınlar Dünyası gibi yayın organlarında yazılar yayımladı. İstanbul’da Müslüman Osmanlı kadınları için okullar açılması uğrunda mücadele etti. Meclis-i Mebûsan reisi olan ağabeyi Ahmed Rıza’nın da ön ayak olmasıyla Kandilli’deki Adile Sultan Sarayı’nın Türkiye’nin ilk yatılı kız lisesi olarak açılmasına yardımcı oldu.
1931 yılında hayatını kaybetti.