Topal Osman Paşa
1663 -1733 01 Ocak 1970
Mora'da yerleşmiş bir Türk ailesindendir. İstanbul'a gelince bazı hemşehrilerinin delâletleriyle sarayın koz bekçileri ocağına kaydedilmiş ve bir müddet hizmetten sonra pandolbaşı (veya pandurbaşı: kır bekçisi ve derbend muhafızı) olarak saray bahçelerinde hizmet etmiş ve buradan yirmi bir yaşında iken pâdişâh tarafından verilen bir vazife ile Mısır'a gönderilmiş ise de gemi ile Saydamdan Dimyat'a gittiği sırada bir İspanyol korsan gemisine esir düşüp yaralı olarak Malta'ya götürülmüştür.
Osman, Malta limanı reisi Marsilyalı Vensan Arno'ya müracaat ile asaletinin îcabı olarak kendisini esaretten kurtarmasını rica etmiş ve o da korsanlara verdiği altı yüz duka mukabilinde Osman'ı esirlikten kurtarmış ve yaraları da tedavi edilen Osman serbest bırakılarak bir Fransız gemisiyle Dimyat'a ve oradan Kahire'ye gelmiştir.
Osman, kendisini esirlikten kurtarmış olan Arno'ya buradan tedarik ettiği bin duka ile kıymetli kürk yolladığı gibi ayrıca beş yüz duka daha göndermek suretiyle minnettarlığını bildirmiştir.
1126 H. - 1714 M. de Mora'da Martalosbaşı (derbend ve zor geçitlerin ve asayişin muhafaza ve emniyetine memur edilen bir sınıf muhafızın âmiri demek olup bunun emri altında Hıristiyan tebaadan Martalos denilen muhafızlar vardı.) bulunan Osman ağa, sadrâzam Şehit Ali Paşa'nın Mora seferi esnasında verilen emir üzerine beş bin yaya levent yazmaya memur edildi ve bu kuvvetlerle Korent geçidine ve Korent şehrine karşı taarruza geçti ve üç dört yüz kişi ile, Müslümanlık'tan yüz çevirerek (tanassur ederek) Venediklilerin hizmetine girmiş olan Sinanoğlu'nun harekâtını takibe memur oldu ve beylerbeyilik ile 1127 H. - 1715 M.'te Tırhala mutasarrıflığına ve 1129 Muharrem - 1716 Aralık'ta Muhsinzâde Abdullah Paşa'nın yerine vezirlikle Mora seraskerliğine tâyin olundu.
Avusturya ve Venedik ile devam eden muharebede Kastel-Zerden İnebahtı körfezine geçen Venedik firkateynlerini zabt ve kaptanlarını esir eylediğinden, hizmeti takdir olunup aynı zamanda Preveze ile Dubniçe taraflarının idaresi de kendisine bırakıldı.
27 Zilkade 1130 - 22 Ekim 1718 Osman Paşa, İnebahtı muhafızlığına naklolunarak yerine Mora seraskerliğine beylerbeyi Mustafa Paşa getirildi ve daha sonra da Narda muhafızı olarak 1132 Rebiulâhır - 1720 Şubatta Bosna valiliğine tâyin olundu ve on dört ay sonra yani 1133 Receb - 1721 Mayıs'ta Rumeli valisi Muhsinzâde Abdullah Paşa'ya karşı Niş'teki yeniçerilerin ayaklanmaları üzerine memuriyetleri becayiş edilerek Rumeli valisi ve Niş muhafızı oldu.
Osman Paşa, uzun müddet burada kaldı ve hakkında şikâyet olduğundan 9 Muharrem 1140 - 24 Ağustos 1727 de Bosna valisi Muhsinzâde Abdullah Paşa ile tekrar becayiş oldular. Fakat aynı sene Cemaziyelâhır (1727 Ocak) da yapılan değişimde Niğbolu sancağı ile Vidin muhafızlığına tâyin olundu.
Topal Osman Paşa 1729 ile 1731 seneleri arasında tekrar Bosna ve Rumeli valiliklerinde bulundu ve 1143 Zilkade - 1731 Mayıs'ta Bosna valisi bulunurken Rumeli'de eşkiya teftişine memur oldu ve bilhassa Arnavutluk'ta kaza kaza dolaşıp temizlik yapmağa memur edildi ve yine o sene Rumeli valisi oldu.
Topal Osman Paşa gezdiği yerlerdeki asayişsizliği giderip temizlik yapa yapa Selanik taraflarına geldiği sırada, yani 1144 Rebiulevvel - 1731 Eylül başlarında Darrüssaade ağası Beşir Ağa'dan gizlice aldığı bir mektupla sadarete getirileceği müjdelenerek teftiş yoluyla İstanbul'a, doğru gelmesi bildirilmiş olduğundan, o yolda hareket etti ve Selanik'le Serez arasına geldiği sırada Birinci mirahor Kara Mehmet Paşazade Mustafa Bey vasıtasıyla sadarete davet olunup İstanbul'a, gelerek mühri hümâyunu aldı (19 Rebiulevvel 1144 - 21 Eylül 1731).
Osman Paşa sadarette takriben beş ay kadar kaldı; Ramazanın on beşinde Hırka-i Şerif ziyareti için diğer vezirler ve ulema ile saraya gidip ziyaretten sonra Hırka-i Şerif odasından çıkmış ve koluna girmiş olan silâhdar ağaya:
"—Oruçtan ve ihtiyarlıktan rahatsızım, şurada biraz oturayım" diyerek Revan köşkü'nün kapısı önünde oturmuştu. Bu sırada silâhdar padişahın huzuruna giderek vaziyeti anlatmış olduğundan tekrar Osman Paşa'nın yanına geldiği zaman:
"— Şevketlü efendimiz sünnet odasına gideceklerinden buradan geçerler, rahatsız olursunuz" diye Osman Paşa'yı Revan köşküne sokup pâdişâh, şeyhülislâm ile sünnet odasına geçtikten sonra silâhtar ağa vasıtasıyla Osman Paşa'dan mühr-i hümâyun alınmış ve müsaderesiz olarak derhal Bostancı sandalıyla Kadiköyü'ne gönderilmiştir.
I. Mahmut, hasta ve ihtiyar olduğunu söyleyen Topal Osman Paşa'nın yerine Tebriz seraskeri Hekimoğlu Ali Paşa'yı münasip görüp o gelinceye kadar defterdar İzzet Ali Paşa'yi defterdarlığa ilâveten sadaret kaymakamlığına tâyin eylemiştir.
Osman Paşa, azli günü Trabzon valiliğine tâyin olunarak gitmiştir. Mühimme defteri'nde Osman Paşa'nın sadaretten çekilmesi istifa şeklinde gösterilmiş olup filhakika silâhdara, ihtiyarlığından ve halsizliğinden bahsetmesi Paşanın sadaretten çekilmek istediği şeklinde tefsir edilmiştir, belki de böyledir.
Hammer, Osman Paşa'nın sadaretten ayrılmasına sebep olarak eski kethüdası çavuşbaşı Süleyman ağa'nın yolsuzluklarının ve rüşvetçiliğinin sebep olduğunu yazıyor.
İran seferinin tekrar başlaması üzerine 1144 Zilhicce -1732 Haziran'da Trabzon valiliğinden alınarak o sırada vefat etmiş olan Tiflis muhafızı Rüstem paş a'nın yerine tâyin olunmuştur1. 1145 Rebiulâhır -1732 Eylülde Erzurum valiliğine naklolunarak bu vilâyet üzerinde kalmak üzere Musul taraflarındaki İran cephesine serasker olmuş ve sonra seraskerliğe ilâveten Anadolu valiliği verilmiştir.
Osman Paşa serasker tâyin edildiğine dair olan fermanı aldığı vakit hasta idi; fakat vaziyetin ciddiyetini kavrayıp hastalığına bakmayarak süratle Musul tarafına hareket etmiş ve bu suretle tereddüd ve özür beyan etmeyerek süratle fermana uyması pâdişâhın memnuniyetine neden olmuştur.
Topal Osman Paşa, Nâdirşah'la yapmış olduğu 7 Safer 1146 - 20 Temmuz 1733 tarihindeki Duçom muharebesindeki galebesi üzerine Bağdat ve Doğu Anadolu istilâdan kurtarılmıştır.
Osman Paşa, bu muvaffakiyetinden sonra hastalığı sebebiyle seraskerlikten affını istemiş ise de kendisine seraskerlik teklif edilen Bağdad valisi Ahmet Paşa'nın kabul etmemesi üzerine bu vazife Osman Paşa üzerinde bırakılmıştır.
Osman Paşa ile Nâdirşah arasında ikinci defa yapılan Kerkük muharebesinde hasta bulunan Osman Paşa maktulen vefat ederek Osmanlı kuvvetleri bozulmuştur (1146 Cemaziyelâhır - 1733 Kasım). Kabri Kerkük'te imam Kasım camii kabristanındaki türbesindedir. Topal Osman Paşa, vakar sahibi, cesaretli, tedbirli ve değerli bir devlet adamı idi.