Alıntı / Adnan Süyen
16 Nisan 2008
Bir kavanoz ve iki fincan kahve...
Ne zaman yaşamınızda bazı şeyler taşınamaz hale gelirse, ne zaman 24 saat size artık kısa gelmeye başlarsa, o zaman mayonez kavanozunu ve iki fincan kahveyi hatırlayın sevgili okurlar.
......
Bir gün bir felsefe profesörü, elinde birkaç kutu olduğu halde derse gelir.
Ders başladığında, hiçbir şey söylemeden, önüne büyükçe bir mayonez kavanozunu alır ve ağzına kadar tenis topları ile doldurur ve öğrencilere kavanozun dolup dolmadığını sorar; Öğrenciler kavanozun dolduğunu söyler. Bu kez profesör önündeki kutulardan bir tanesinden aldığı çakıl taşlarını, çalkalayarak kavanoza döker. Böylece çakıl taşları kayarak, tenis toplarının aralarındaki boşlukları doldurur.
Profesör öğrencilere tekrar kavanozun dolup dolmadığını sorar, onlar da 'evet doldu' derler.
Profesör bu kez masanın üzerindeki diğer kutuyu eline alır ve içindeki kumu yavaşça kavanoza döker.
Tabii kumlar da çakıl taşlarının aralarındaki boşlukları doldurur. Ve tekrar öğrencilere kavanozun dolup dolmadıklarını sorar?.
Öğrenciler de koro halinde 'evet' derler.
Bu kez profesör masa altında hazır bekleyen 2 fincan kahveyi alır ve kavanoza boşaltır.
Kahve de kumların arasında kalan boşlukları doldurur. Öğrenciler gülerler!
Profesör öğrencilerin gülüşüne ortak olur ve 'eveet' diyerek söze başlar:
'Ben bu kavanozun sizin hayatınızı simgelediğini ifade etmeye çalıştım. Şöyle ki; bu tenis topları hayatınızdaki önemli şeylerdir. Yani, aileniz, çocuklarınız, sıhhatiniz, arkadaşlarınız ve sizin için önemli olan şeyler.
Diğer şeyleri kaybetseniz de, bu önemli şeyler kalır ve hayatınızı doldurur.
O çakıl taşları ise daha az önemli olan diğer şeyler; işiniz, eviniz, arabanız vs.
Kum ise diğer ufak tefek şeyler. Şayet kavanoza önce kum doldurursanız çakıl taşlarına Ve özellikle de tenis toplarına yeterli yer kalmaz.
Aynı şey hayatımız için de geçerli. Vaktinizi ve enerjinizi ufak tefek şeylere harcar, israf ederseniz, önemli şeyler için vakit kalmaz.
Dikkatinizi mutluluğunuz için önemli şeylere çevirin. Çocuklarınızla oynayın. Sağlığınıza dikkat edin. Eşinizle yemeğe çıkın. Evinizin ihtiyaçlarını karşılayın.
Yani öncelikle tenis toplarını kavanoza yerleştirin. Öncelikleri, sıralamayı iyi bilin. Gerisi hep kumdur.
Bir ara öğrencilerden biri dayanamayıp sorar:
'Peki Hocam, o iki fincan kahve nedir?'
Profesör gülerek yanıtlar:
'Bu soruyu bekliyordum. Hayatınız ne kadar dolu olursa olsun, her zaman dostlarınız ve sevdiklerinizle bir fincan kahve içecek kadar yer vardır.. Sakın bunu da unutmayın"