Mehmet Akif
Nihal Atsız 01 Ocak 1970
Âkif şair, vatanperver ve karakter adamı olmak bakımdan mühimdir. Şairliğine kimse itiraz edemez. Onun oldukça bol manzum eserleri arasında öyle parçalar vardır ki Türk edebiyatı tarihinde ölmez mısralar sırasına girmiştir.
Vatanperverliği tam ve tezatsız bir vatanperverliktir. Akif, sözle vatanperver olduğu halde fiille bunu tekzip edenlerden değildi. Vatanperverane şiirler yazdığı halde en sefil bir namert ve en rezil asker kaçağı hayatı yaşıyaniar henüz aramızda bulunduğu için Âkif'in vatanperverliği yüksek bir değer kazanır.
Karakter adamı olmak bakımından ise Âkif eşsizdir. O, daima bulunduğu kabın şeklini alan bir mayi veya cıvık bir halita değil; şeklini sıcakta, soğukta, borada, kasırgada muhafaza eden katı bir cisimdir.
İslamcı olmasını kusur diye öne sürüyorlar, İslâmcılık dünün en kuvvetli seciyesi ve en yüksek ülküsü idi. Bugünkü Türkçülük ne ise dünkü İslâmcılık da o idi. Esasen İslâmcılık Osmanlı Türklerinin millî mefkûresiydi. Ondördüncü asırdanberi Türklerden başka hiçbir müslüman millet, ne Araplar, ne Acemler, ne de Hintliler İslâmcılık mefkûresi görmüş değillerdi. Bir Osmanlı şairi olan Âkif'te millî mefkûre kemaline ermiş, fakat yeni bir millî mefkûrenin doğuş zamanına rastladığı için geri ve aykırı görünmüştür.
Mazide yaşıyanların fikir ve mefkûreleri bize aykırı gelse bile onları zaman ve mekân şartları içinde mütalea ettiğimiz zaman haklarını teslim etmemek küçüklüğüne düşmemeliyiz.
Çanakkale şehitleri için yazdığı şiir kâfidir. Başka söz istemez...
Âkif inandı, dönmedi ve öyle öldü.