İçtimaî Irk Gerçeği
Seyit Ahmet Arvasi 01 Ocak 1970
İslamiyet biyolojik ırk gerçeğine parmak basar ve fakat ırk üstünlüğü iddialarını posa ırkçılığı ret eder. İnsanların Allah yanında en şerefli olanını takva’da (Allah ve Resulüne iman ve hizmet ölçüsünde) ileri olmak. İle tayin eder. Bkz. Kur’an-ı Kerim Hucurat Süresi ayet 13)
Yine yüce ve mukaddes kitabımızda Fadır Süresi 27. 28. ayetler de bütün canlılar gibi insanların da yine renkleri böyle çeşitli olanların var olduğunu belirtir ve bu konuda ilim adamlarını Allah’tan korkmaya davet eder. Bütün bunlarla beraber, milletlerin hayatında önemli bir yer tuttuğuna şahit olduğumuz ve sosyolojinin içtimai ırk olarak ele aldığı ve biyolojik ırkçılık tan tamamen ayrı diğer bir gerçek vardır. Türk Milliyetçiliği politikasını biyolojik ırkçılık üzerine kurmayı reddetmekle beraber içtimai ırk gerçeğini inkâr ve ihmal etmemelidir.
Nedir içtimai ırk?
Adından da anlaşılacağı üzere, içtimai ırk biyolojinin konusu değildir, sosyolojinin konusudur. Bir milleti teşkil eden ortak bir şuur tarzında beliren mensubiyet duygusunun soy ve kan birliği şuuru biçiminde de duyulmasıdır. Zaten, biyolojik verasetin yanında ortak mücadeleler bir milletin fert ve tabakalarını hem ruhi hem de fizik bakımından birbirine yaklaştırır.
Aynı kültürün içinde yaşayan ve aynı kaderi paylaşan insanlar arasında evlenmeler kolaylaşacağından tarih içinde bir oluş ve yoğruluş halinde insanlar fizik manda birbirlerine benzemeye başlar. Yani sosyal kültürel ekonomik ve politik bütünleşmelerden sosyolojik bir zaruret olarak zamanla bir içtimai ırk doğar. Aynı sosyal yapı içinde çeşitli sebeplerle, bir diğerine kız alıp vermeyen gruplar var ise, bunlar birer küçük dar bölge ve küçük bir etnik yapı olmada ısrar ediyor ise, tipik bir içtimai ırkın doğması güçleşir.
Ülkemizde aynı dine mensubiyet ve aynı kökten gelme şuuru sebebi ile kız alıp verme kolaylaşmış bulunduğundan ve ülke çapında sosyal temaslar gittikçe artmakta olduğundan Türk içtimai ırkı tarih içinde çok kolayca teşekkül etmiş bulunmakta ve gittikçe de kuvvetlenmektedir. Esasen ülkemizde yabancılar, kitle halinde Müslümanlaşmadıklarından evlenmeler çeşitli yollarla bir araya gelen ve çeşitli adlar taşıyan Türk boyları ve aşiretleri arasında cereyan etmiş, bu suretle kaynaşmaya kolaylaşmıştır. Ayrıca Türk boyları arasına dağılmış veya serpiştirilmişlerdir. Bu durum kaynaşmayı ve içtimai ırkın kuvvetlenmesini sağlamada yardımcı olmuştur.
Bütün bu ve diğer sebeplerden dolayı, ister istemez bir Fransız bir İngiliz bir Alman bir Rus bir Çinli bir Japon… Tipi teşekkül ettiği gibi bir Türk tipi de teşekkül etmiştir. Bu tip ve diğer milletlere ait yeni teşekkül etmiş değildir, binlerce yıllık bir tarihi birikimin ifadesidir.