O’na minnettarız.. /Muammer Cindilli
N.Kaplan 31 Ocak 2010
Erzurum’un yetiştirdiği Büyük İslam alimi Alvarlı Muhammed Lütfi Efe Hazretleri İstanbul’da bulunan Avrasya Bir Vakfı tarafından düzenlenen bir panelle anıldı. Eşsiz dehası, yüksek dini bilgisi, edip şahsiyeti yanı sıra Milli mücadelede gerçekleştirdiği kahramanlıklarla adı Erzurumla özdeşleşen Alvarlı Efe’yi anma töreninde konuşan Erzurum Eski Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Muammer Cindilli, ““Bu gönül erleri vatan ve bayrağı ortak heyecanımız haline getirmişlerdir.”dedi.
ALVARLI EFE KONFERANSI
Oturum Başkanlığını Eski Erzurum Milletvekili Rasim Cinisli’nin yaptığı panel büyük ilgi gördü. Cinisli oturumu; “Bir şehir var yaylada, tey yücelerde/ Karlı dağlara sırtını, gönlünü bir garip/ Sevdaya vermiş/Esen rüzgarları hudutsuz,/ Uçan kuşları hürriyet dermiş...” şiiriyle açtı.
CİNİSLİ EFEYİ ANLATTI
Cinisli, “Alvarlı Efe Hazretlerinin hanesi, hürmeti ve sevgiyi şiar edinmiş bir ocaktır. Gençlik yıllarımda kendisini ziyaret ettiğimde Efe Hazretleri kardeşine hitaben ‘Rasim Efendi hanemizin insanıdır.’ demişlerdi. Ömrümce bundan daha değerli bir iltifata sahip olmadım. Evlatlarım içinde bunu şerefli bir miras olarak bırakacağım. Erzurum ve civarı; Anadolu’ya ve ruh iklimimize ışık saçan insanlar bakımından bereketlidir. Hepinizce bilinen İbrahim Hakkı Hazretleri de bu örneklerden bir tanesidir. Şimdi biz Alvarlı Efe Hazretlerini yine bu toprağın mümtaz insanlarından biri olan Muammer Cindilli’den dinleyeceğiz.”dedi.
CİNDİLLİ KONFERANS VERDİ
Muammer Cindilli ilgiyle izlenen konferansında:“Vakıfı bir ziyaretimde benden Kuzey Doğu Anadolu’nun ekonomik kalkınmasıyla ilgili bir konferans vermem talep edildi. Doğrusu pek çok bakımdan buna cesaret edemedim. Lakin bir konferans hususunda konu seçimi bana bırakılarak ısrarlı olununca bu mesele sürekli olarak zihnimi meşgul etmeye başladı. Bir Cuma günü gönlüme Alvarlı Efe Hazretleri düştü. Bazı tevafuklar da onun çok bilinmeyen bir cephesini anlatabilme cesaretini bana verdi. Şimdi huzurunuzda tıpkı Ahmet Yesevi Dervişlerinden, bir Alperen, bir Kolonizatör Türk Dervişi olarak beldemizi aydınlatmış olan Alvarlı Efe Hazretlerini anlatacağım” sözleriyle konferansına başladı.
ALVARLI EFE ALPERENDİR
“Bu insanların milletimize katkılarını hepimiz bilir ve hissederiz. Onların tarihte isimleri Alperenlerdir, Hoca Ahmet Yesevi Dervişleridir, Baciyani Rum’dur, Ahiyani Rum’dur.” Diyen Cindilli şunları kaydetti, “ Bu insanlar halkın içinden halkla beraber yaşayan mücahit tavırlı gönül erleridir. Anadolu’nun her yanında bunlar var ve bütün Anadolu onlarlar aydınlanmış hem hal olmuşlardır. Bu gönül erlerinin bugün neleri nasıl yaptıklarını bile bilsek ve onları toplumumuza doğru anlatabilsek pek çok müşkülümüzün çözülmesinde ne kadar büyük katkı sağlayacağını göreceğiz. Ama ne acıdır ki bırakın böyle bir anlayışa sahip olmayı, cahilce hal ve tavırlar bir taraftan, dini aksesuar haline getirerek onu bir geçim kaynağı gibi görenlerin nadanlıkları bir taraftan bize kavram kargaşası yaşatıyor. Bu söylemek istediklerimin günlük hayatımızda istemesek de şahidi oluyoruz. Milliyetçilikten, ülkücülükten bahsettiğimde bir tarihler de mafyöz ilişkileri çağrıştırdığını bugün de güzel dinimizden ve maneviyattan ve tasavvuftan bahsettiğimizde bir takım çıkar ilişkilerini çağrıştırdığını acıyla ifade etmek zorundayım.”
TOPLUMSAL TELAŞ
Konferansında son dönemlerde gözlenen, “açılım” söylemlerini tetiklediği toplumsal telaşa da vurgu yapan Cindilli şunları söyledi, “Gerek bu haller gerekse son zamanlarda gündeme oturan “açılım” lafları topluma boca edildiğinde nasıl bir şaşkınlık ve telaş yaşadığımız malumunuzdur. Bu meselelere karşı tavrımız ne olmalıdır? Nasıl bir savunma mekanizması geliştirmeliyiz? İşte bunların cevabını Alvarlı Efe Hazretleri ve onun gibi gönül erlerinin fikirlerinde hal ve tavırlarında bulabileceğimize inanıyorum.”
CUMHURİYETE KATKISI
Efe Hazretleri’nin Cumhuriyete giden yolda, yollardaki dikenleri ayıklayan kurucu iradenin temsilcilerinden olduğunu kaydeden Cindilli, Efe hazretlerini, “Efe Hazretleri beyinleri temrin eden, insana ve insanlığa hizmetten bir an dahi geri durmayan ve bütün bu gayretlerin bedelini sadece ötelerden bekleyen bir şahsiyettir. Efe Hazretlerinin servetle, şöhretle asla alakası olmamıştır. Onun insanlardan talebi “Muhammed Lutfi’yi hayr ile yad et/Hayır dua ile kalbin abad et/Bir Fatiha oku ruhunu şad et/Her iki alemde mansur olasın’ diyerek sadece Fatihe ve Hüsnü Şaadet talep etmektedir.”ifadeleriyle tarif etti.
AİLE ASALETİ
Efe Hazretlerinin aileden gelen bir asalete sahip olduğunun altını çizen Cindilli şunları söyledi, “Alvarlı Efe Hazretlerinin babası Hâce Hüseyin Efendi’dir. Rus işgali döneminde zulümden ve umutsuzluktan bunalmış Erzurum halkına kurtuluş müjdesini o vermiştir ve söylediklerinde Allah onu mahcup etmemiştir. 12 Mart 1918 tarihinde Türk Ordusu Erzurum’a girerken o da oğlunun kollarında ruhunu Allah’a teslim etmiştir. Ne kadar anlamlı bir tevafuktur ki babasın 12 Mart’ta Hakk’a uğurlayan Alvarlı Efe Hazretleri de 12 Mart 1956 yılında Hakk’a yürümüştür. “
LİDER ŞAHSİYET
Efe Hazretlerinin İstiklal Harbi dönemindeki liderliğine dikkat çeken Cindilli, “Alvarlı Efe Hazretleri İstiklal Mücadelesi başladığında kendi gönül erlerinden bir müfreze teşkil ederek onlara Nakşi geleneklerindeki hafi zikir (sessiz zikir) yerine kadiri geleneğindeki cehri zikri (yüksek sesle yapılan zikir) ifade etmiştir. Onların zikirleri meydanları dolduran belde halkında müthiş bir manevi kuvvet, Hakk’a teslimiyet, gönüllere iman, kollara kuvvet olarak tezahür etmiştir. O dönemde Alvarlı Efe Hazretleri tam bir akıncı beyi olarak hareket etmiş ve 60 akıncısıyla beraber Rusların bölgedeki en büyük cephanesini basarak elde edilen ilah ve cephaneyi milli kuvvetlere sevk etmiştir.” dedi.
MİLLİ DEĞER
Alvarlı Efe’nin milli bir değer olduğunu belirten Cindilli, “İnsanların bir kısmı dünyaya sadece almak için gelirler. Öyle yaparlar, böyle yaparlar neticede önemli insanlar olurlar. Diğer bir grup insan da kendi ülkesine kendi beldesine kendi milletine ve kendi insanına borçlu olarak dünyaya gelirler. Bunlar bu görevlerini bihakkın yaparak varlarıyla yoklarıyla hizmete koşularak değerli insanlar olarak iz bırakır ve Hakk’a yürürler. İşte Alvarlı Efe Hazretleri köyünün, beldesinin, Erzurum’un ve bu aziz ülkenin ve milletin değeridir.
Bunlar hizmet ederken kırmazlar, dökmezler, gürültü yapmazlar, meltem gibi eserler, su gibi akarlar… Sadece insanlara değil, kurda kuşa hizmet ederler. Bir taraftan insanların gönüllerini bir taraftan bulundukları yeri imar ve inşa ederler. Ne yaparlarsa yapsınlar geride çöp ve atık bırakmazlar. Bu manevi önderler büyük Osmanlı Devletinin sevgi haneleriydi. Birlik ve bütünlüğünün mayasıydı, gücünün ve kuvvetinin kaynağıydı. Bu gönül erleri vatan ve bayrağı ortak heyecanımız haline getirmişlerdir.” diye konuştu.
MİLLİ BİRLİK VE BERABERLİK RUHU
Alvarlı Efe’nin milli bütünlüğe verdiği öneme atıfta bulunan Cindilli şöyle dedi, “
Alvarlı Efe Hazretlerinin yaşadığı o topraklarda Hasan Kale ve civarında Kürt-Türk ayrımı yapmak, mezhep ayrımı yapmak kurtsal değerlerimize karşı yapılacak en büyük saygısızlık kabul edilir. Erzurum’da kurdukları “Can Verenler” teşkilatı gerek Rus Harbinde gerek Kurtuluş Savaşımızda bölge savunmasının omurgasını teşkil etmiştir. Eğer insanı bir davaya yönlendirmek istiyorsanız bu insanların aklına ve sevgilerine ve onun kaynağına itibar etmeniz gerekir. Bakınız Alvarlı Efe Hazretlerini tanıyanlar nezdinde aziz kılan hususiyetleri neydi: Mülkiyetten ürkerdi.Zengin fakir ayırmazdı.Beylerle çobanlar onun yanında aynı seviyede dururlardı.68 yıl hanesine reislik yaptığı zamanda misafiri olmadan nimete el uzatmadığı herkes tarafından bilinir. Güven telkin eden bir yüzü vardı.Hiçbir zaman yalanlanmamış sözü vardı.”
EDİP KİŞİLİĞİ
Alvarlı Efe’nin edip kişiliğine de değinen Cindilli, “Türk Edebiyatına vukufiyeti, Türk dilinde ustalığı vardı. Hülasatül Hakayık’ı okuyanlar ne demek istediğimizi anlayacaklar...
Bugün bu büyük değerin varisi olan aile siyasetle uğraşmamayı şiar edinmiştir. Milli olan her şeye hizmet etmiş ve milliyetçilere hususi bir sevgi göstermişlerdir. Netice olarak diyorum ki Türkiye kendisi ile buluşmak tarihi ile barışmak zorundadır. Bu topraklarda var olanların hepsi hepimizindir ve öyle kalacaktır. Bütün zor şartlara rağmen dünü nasıl kurtarmış ve kurmuşsak günümüzü ve geleceğimizi de öyle ihya ve inşa edeceğiz. Toplumu ayrıştırarak birlik tesis edilemez, ticaret ahlakı olmadan komşu hakkı gözetilmeden, kul hakkına riayet edilmeden Müslümanlık olmaz.” Dedi.
Konuşması büyük bir heyecanla izlenen Cindilli’ye Vakfın şükran plaketini Prof. Dr. Salih Aynural, kitap hediyesini I. Sınıf Emniyet Müdürü Sarper Baltacıoğlu verdi.
www.erzurumgazetesi.com.tr