İçeriye haşin dışarıya sakin
Şakir SÜTER 05 Haziran 2007
Cumhurbaşkanlığı ile kavgalı ve küs; görüşmemek için bahane üretiliyor.
Anayasa Mahkemesi ile kavgalı, küs ve mahkemelik.
YÖK’le kavgalı, küs ve galiba mahkemelik.
Ordu ile “küs gibi”; zorunlu olmadıkça diyalog yok...
Baş başa yapılan son “Dolmabahçe görüşmesi” de esrarengiz ve tuhaf halini koruyor.
Muhalefetle görüşmek bile zaten zaman kaybı.
Küsüyor, kızıyor, bağırıyor, azarlıyor...
Şimdiye kadar onlarca kişiye dava açtı, açmaya devam ediyor ve çoğunluğunu kaybediyor.
Rahmetli Ecevit’in başbakanlığını yaptığı hükümet için biz “en iyi tatil ilan eden hükümet” diye yazıyorduk.
Erdoğan için de “en hızlı tazminat davası açan hükümet başkanı” demeyi uygun buluyoruz.
Özetle...
“İçerde” devletin bütün kurumlarıyla kavgalı, küs ve mahkemelik ama...
“Dışarıya” bakalım...
Amerika’yı incitmemek için elinden gelen bütün nezaketi gösteriyor...
Demek ki...
Kendini zorunlu hissettiğinde son derece nazik, saygılı olabiliyor.
Ondan da vazgeçtik...
“Dışarıda” Barzani ve Talabani’ye gösterdiği saygıyı da, “içerdeki” kişi ve kurumlardan esirgiyor..
Sahi...
Sizce de ortada çok ciddi bir anormallik yok mu?
