Özal'ın Apo'ya tarihi “zarf” teklifi!
Hakan AYGÜN 05 Haziran 2007
1993 nisanıydı. PKK'nın ilan ettiği 1 yıllık "sözde" ateşkesin süresi dolmuştu. Apo, "ateşkesin uzamasını" açıklayacağı bir basın toplantısı düzenleyecekti. Bekaa'ya giden çok sayıda gazeteciden biri de bendim.
Özal cumhurbaşkanıydı. Ve ortalıkta "Özal'ın Apo'ya mesaj gönderdiği" iddiası vardı. Hatta bazı gazeteciler Başbakan Demirel'den bile "dolaylı mesajlar taşıdıklarını" ima ediyorlardı. İşte tam bu toplantı öncesi. Ahmet Türk başkanlığındaki bir heyet de, basın toplantısı için Bekaa'ya geçmeye hazırlanan Apo'yla Şam'da görüştü. Ahmet Türk, Apo'ya gitmeden Cumhurbaşkanı Özal'la görüşmüştü. "Tarihi anlar" yaşanıyordu. Tv için özel röportaj da yaptığım Apo, tam kabul etmese de, Özal'dan "iyiniyet mesajları" geldiğini ima ediyordu. "Yarım yamalak da olsa muhatap alınmanın" keyfini yaşıyordu.
İşte tam o sırada olan oldu. Orta Asya gezisinden dönen Özal, aniden ölüverdi. Bu ölüm çok tartışıldı. Semra Özal ve oğulları hala, "Özal'ın zehirlendiği iddiasını" gündeme getirir. Özal'ın ölümü, tam da böyle bir "mesaj alışveriş dönemine denk geldiği" için, PKK meselesindeki açılımla hâlâ da ilişkilendirilir. Sonuçta Özal öldüğü için gönderdiği mesajın fazla anlamı kalmamıştı. Apo, daha sonra da defalarca ifade ettiği gibi Özal'ın ölümüyle adeta yıkıldı. Özal'ın ölümü Bekaa'daki basın toplantısına bomba gibi düştü. Doğrusu, bir tesadüf olur da, bu kadarı da olmazdı!
Peki, Özal'ın Ahmet Türk'le gönderdiği mesaj neydi? PKK'nın silahı tamamen bırakması için çok somut bir öneri var mıydı? İşte artık köprülerin altından çok sular aktığı ve anlatılamayacaklar artık anlatılabileceği için, yıllar sonra bu soruyu Ahmet Türk'e yönelttim: -Özal, Apo'ya aracılığınızla ne mesaj göndertti? Ahmet Türk: Akan kanın durması için Öcalan'a giderken, Özal'la görüştük. Direkt Öcalan'a şöyle deyin demedi. Görüşlerini bize anlattı.
Diğer partilerden de (ANAP, DYP, SHP vs.) birer milletvekili alıp öyle gidin, yoksa çok tepki çekersiniz dedi. Genel affı konuştuk. Özal benim düşüncem bir af çıkarılır, herkesten bir mektup alınır. Bu mektuplar bir yere konulur. Zarf kapanır. Beş yıla kadar suç işlemeyenler için de bu zarflar ortadan kaldırılır diye kendi önerisini anlattı. Biz de bunu Öcalan'a ilettik. Şimdi bu "tarihi öneri"yi biraz açacaksak, özeti şu: Beş yıl silahlar sussun, bu beş yılda hiçbir şeye karışmayanları affedelim. Hapiste yatmasınlar. Bu "zarf" önerisi zamanla Öcalan ve yakın çevresini de kapsayabilirdi.
Tabii, bilemiyoruz. Belki Apo bu tarz vaatlerle "sözde" ateşkesi uzatsın diye aldatılıyordu. Çünkü, kamuoyuna bunları kabullendirmek çok zordu. Özal, belki de silahların sustuğu bir 5 yıldan sonra, kamuoyunu bu düşünceye alıştırmayı deneyecekti. Özal'ın günışığına çıkan "zarf önerisi" çok tartışılacak.