« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

05 Haz

2007

Bundan sonra Amerika kaygılansın

HASAN ÜNAL 05 Haziran 2007

BU satırlar yazılırken, Dışişleri Bakanlığı’nın Irak Özel Temsilcisi Büyükelçi Oğuz Demirkol, Bağdat’tan dönmüştü. Barzani’nin tehditler savurmakta olduğunu ve görüşmenin bir anlamı kalmadığını ama hükümetten aldığı talimatlar doğrultusunda Irak hükümetine bir mektup götürdüğünü anlatmaktaydı gazetelerin internet sitelerinde.

Barzani ile görüşmenin bir faydası olmadığı... Meselenin diyologla çözülemeyeceğinin anlaşıldığı... İfadeler bunlar. Şunun şurası bir kaç ay önce Yaşar Paşa, Barzani ve Talabani ile görüşmenin yararlı olamayacağını; onların PKK’ya destek verdiğini söylüyor; Başbakan Erdoğan ise gerekirse Barzani ve Talabani ile görüşebileceklerini söylüyordu.

Nitekim görüştüler de... ‘Kardeşim’ Barzani ve ‘Ağabey’ Celal lafları işe yaramadı. Barzani’yi daha da cüretkâr kılmaktan başka... Sonra Genelkurmay Başkanı Yaşar Paşa, 12 Nisan 2007 tarihli konuşmasında sınır ötesi askeri harekât yapılmasının gerekli ve faydalı olacağını belirtti; TSK’nın hazır olduğunu bildirdi.

Ama hükümet hazır değil

GELİNEN nokta, AKP Hükümeti’nin bu konularda izlediği politikaların tam anlamıyla iflas ettiğini gösteriyor. Baştan itibaren AKP, Barzani-Talabani ikilisiyle iyi ilişki kurulabileceğini; Barzani-Talabani ikilisinin Türkiye’ye bağımlı hale getirileceklerini; onların bağımsızlık yolunda adım atmayacaklarını; Amerika’nın kendilerine mani olacağını düşündü.

Bunlar, AKP yetkililerinin açıklamalarından çıkarılan sonuçlar. İnternette Abdullah Gül’ün bazı gizli mutabakat metinleri imzaladığı ve Kuzey Irak’ta kurulacak Kürdistan devletini tanımayi vadettiği yönünde iddialar ve belgeler dolaşıyor; ama bunlara inanmak istemiyoruz, en azından şimdilik ...

Bugünkü noktada görünen şudur: Barzani-Talabani ikilisi, Türkiye sayesinde hem para kazanmakta, hem de Türkiye’ye dayılık yapabilmektedirler. Türkiye sayesinde para kazanıyorlar; çünkü hergün Habur Sınır Kapısı’ndan milyon dolarlar kaldırdıkları herkesin malumu. Barzani’nin Türkiye’de faaliyet gösteren şirketleri başta Mersin Serbest Bölgesi olmak üzere her yerde ve her alanda cirit atıyorlar.

Amerika arkalarında

BARZANİ-Talabani ikilisinin devlet kurma çabalarına Amerika’nın destek verdiği de gün gibi ortada. Amerika, kamuoyuna başka konuşuyor; içerde başka işler yapıyor. Amerika olmasa Barzani’nin Türkiye’yi tehdit edecek açıklamaları sözkonusu bile olamaz. Amerika’nın bu bölgede bir Kürdistan kurmak istediğini Amerikan diplomatları hariç ne Amerika’da ne de Türkiye’de inkar eden kimse kalmadı.

Amerika’nın bu çabalara destek veriyor olması Barzani’yi cüretlendiren en önemli etken. Barzani’nin gözünde Türkiye ve özellikle de AKP Hükümeti, Amerika’nın sıradan bir kuklası gibi görülüyor olmalı. Amerika izin vermedikçe Kuzey Irak’a operasyon yapmayı aklının ucundan bile geçiremeyecek bir ülke. Amerika izin vermeden Barzani ve/veya PKK’ya karşı hakekete geçemeyecek bir devlet görüntüsü...

Aslında Barzani bu analizi yapmakta keni çıkarları açısından pek de yanlış sayılmazdı. AKP Hükümeti Ordu’nun itirazlarını TÜSİAD ve yaygın medyanın çabalarıyla dengelerdi. Nitekim Vaşington’da yapıldığı söylenen toplantıda da Kerkük’e Barzani-Talabani ikilisinin bir referandum yoluyla el koyması halinde Türkiye’nin ne yapabileceği tartışılmış; Ordu’nun itiraz edeceği, belki bağırıp çağıracağı; ancak TÜSİAD ve yaygın medyanın aksine faaliyetleri sonucunda Ordu’nun dizginlenebileceği kanaatine varılmıştı.

Derin millet hesaba katılmamıştı

BU tahlilleri yapanlar derin milleti hesaba katmamışlardı. Millet ne olduğunu anlamadan seyredecek ve sonuçta Barzani, Kerkük’ü kapacak; Kürdistan devletini ilan edecek; bizdeki Amerikancı ve Barzanici kalemler ilk tanıyan ülkenin Türkiye olmasının çıkarlarımıza nasıl da uygun olacağını yazacaklar ve sonuçta Türk halkı neyin ne olduğunu anlayamadan işler olup bitecekti.

Amerikalılar da bu tahlillere inanmışlardı herhalde. Aslında onlar da haklıydılar... Çünkü Amerika’daki bütün televizyonlar ve gazeteler bir yıl boyunca Amerikan halkının Türk kökenli olduğunu yazsalar ve konuşsalar, Amerikalılar muhtemelen buna bile inanırlar. Ama Türk Milleti öyle derleme toplama bir halk olmadığı için bunları yutmadı. Duruma el koydu. Bir yandan kamuoyu yoklamalarında gösterdiği tavırları; öte yandan da mitinglerdeki tutarlılığıyla bu gidişata izin vermeyeceğini; ‘Satılmış medya’ya inanmadığını; onların yazıp söylediklerinin tam tersini düşündüğünü gösterdi.

Bu saatten sonra ne PKK ne de Barzani Türkiye’ye bir şeyler yutturabilir. Amerika bu durumu en kısa zamanda yeniden değerlendirip, AKP’ye destek veren tavrını değiştirmezse kendisi bilir. Türkiye Seküler İran olma yolunda hızla ilerler. Amerika’yı Ortadoğu’da içine düştüğü bataktan çıkamayacak hale getiririz. İki uçağını gönderip bizim tankların neler yaptığını anlamaya çalışmasının hiç bir manası yok. Bir an evvel o bölgeden defolup gitsin ve Barzani ve PKK ile bizi baş başa bıraksın. Ya da gelsin onların yanında bize karşı dursun... Bundan sonrası hakkında bizim değil, Amerika’nın endişelenmesi gereken noktaya çoktaaaan geldik...

Ziyaret -> Toplam : 125,26 M - Bugn : 20226

ulkucudunya@ulkucudunya.com