PKK limana indi / Can Dündar
01 Ocak 1970
PKK geçen pazar ilk kez Deniz Kuvvetleri’ne bağlı bir askeri üsse saldırdı. Nöbetçi askerlere roketatarla ateş ettiler.
6 er şehit oldu.
Bu eylem, İsrail saldırısının gölgesinde kaldı, ama önemliydi.
PKK Türkiye’nin en stratejik limanında, üstelik bir askeri üsse saldırarak güç gösterisi yaptı.
“İstediğim zaman, istediğim yerde eylem yapabilirim” mesajı verdi.
Bir yandan da yıllardır sözü edilen “dağdan limana inme, karadan denize açılma stratejisi”ni somutlaştırdı.
Örgütü yakından bilen bir kaynağımdan, PKK’nın son 30 yıllık yayılma stratejisini adım adım dinledim.
Sizinle de paylaşmak istediğim bu izahat, bir harita açılarak dinlenirse örgütün yayılışı çok daha net görülebiliyor.
* * *
İlk 10 yılda örgütün 4 büyük mevzii vardı:
1) Irak sınırı: PKK, 12 Eylül’den sonra yurtdışına çekilmişti. Militanlar Lübnan’daki Filistin kamplarına yığılmıştı.
1982’de İsrail, Lübnan’ı işgal edince PKK’lılar da Türk-Irak sınırındaki Barzani kamplarına yerleşti. İlk ve en önemli mevzi o dönem sınırda kuruldu.
2) Botan bölgesi: 1982’de TSK ilk sınır ötesi harekâtı yaptı. PKK’lılar üçe ayrıldılar: Bazıları Irak içlerine kaydı; bir kısmı sınır bölgesinde kaldı. Bazısı ise PKK’nın “Botan bölgesi” dediği “Şırnak-Siirt-Hakkâri” üçgenine yerleşti. 1984’te silahlı mücadele de buradan başladı.
3) Diyarbakır: Şiddet yayılınca örgüt için yeni mevzi ihtiyacı doğdu. Bu kez hedef, “Diyarbakır-Muş-Bingöl” üçgeniydi. Silahlı mücadele sonucu burada da kalıcılaştılar.
4) Doğu Anadolu: Çatışmaların en çok yoğunlaştığı 1993’te PKK “savaşı kuzeye yayma”ya kilitlendi. Gözünü Dersim’e dikti. 1994-95’te en çok eylem orada yapıldı ve Doğu Anadolu da şiddetin içine çekildi.
Bu 4 bölge, örgütün güçlü ve sabit mevzileri oldu.
Haritada bunları işaretlerseniz Güneydoğu’dan Kuzeybatı’ya doğru yayılan üçgenler görürsünüz.
* * *
PKK, 1993’ten sonra sloganını, “Savaşı Türkiyelileştirme” olarak belirledi.
Yeni hedef, Akdeniz, İç Anadolu ve Karadeniz’di.
İç Anadolu’da halk desteği sağlanamadığından mevzilenemediler.
Akdeniz planı ise Suriye’nin desteğini çekmesiyle güdük kaldı.
Ama Karadeniz planı işledi. Nasıl?
“Birçok nedeni var, ama aslen sol örgütlerin katkısıyla” diyor kaynağım...
Sol örgütler o güne dek PKK ile savaş halindeydi.
Ancak Madımak katliamından sonra Alevilerde oluşan tepki, PKK’nın Sivas kırsalına yerleşmesini kolaylaştırdı.
Başbağlar katliamı o günlerde yaşandı.
2000’deki kanlı “Hayata dönüş operasyonu” ise intikam yemini eden sol örgütlerin dağa çıkmasına ya da PKK saflarına katılmasına neden oldu.
Böylece hareket, devletin her yanlış adımında yeni mevziler elde ederek Tokat’a doğru yürüdü.
* * *
Şimdi haritaya yeniden bakın:
Hakkâri sınırından Tokat’a bir çizgi çekin; oradan Samsun’a çıkın; sonra çizgiyi dümdüz aşağıya doğru uzatın:
Torosları aşıp İskenderun limanına ineceksiniz.
Tıpkı PKK gibi...
Peş peşe yapılan hataların çizdiği bu harita, “PKK bitti, bitiyor” diyerek geçirdiğimiz son 30 yılın bilançosudur.
İskenderun saldırısı, bu tarih içinde yeni bir dönüm noktasını haber veriyor.
Yeni bir şeyler söylemenin vakti gelmedi mi hâlâ?..