« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

18 Tem

2010

Referandum deyince ‘Ne diyorsun sen abi’ / Yalçın Doğan

01 Ocak 1970

FIKRA gibi.



Ege kıyılarında bir kasabada iki tanınmış politikacı bir lokantaya giriyor. Üç-dört gün önce. Nabız yoklamak adına, yanlarına gelen genç garsona soruyorlar:



“Referandumda ne olur?”





Garson:

“Bilmiyorum efendim, sorup geleyim.”

Mutfağa gidiyor, dönüp geldiğinde:

“12 Eylül’de imiş efendim.”

Genç garson referandumun ne olduğunu bilmiyor, hatta muhtemelen önce yemek türü zannediyor. Mutfakta birileriyle konuşuyor, ona belli ölçüde bir şeyler anlatılıyor, referandum tarihini öğrenip, dönüyor.

İki politikacı genç garsona referandumu anlatıyor, ardından nasıl oy kullanacağını soruyor.

Referandumun ne olduğunu daha iki dakika önce şöyle bir duyan kişiye zor soru. Buna rağmen, garson anında patlatıyor yanıtı:

“AKP’ye karşı oy kullanacağım.”

Soru soran iki politikacı AKP’li değil. Konuşmalarından garson bunu anlıyor, zekasını kullanarak, müşteri ile ters düşmemek adına, onlar gibi düşündüğünü söylüyor.

Ya da, bir Marmara kasabasında, referandum sorusuna, “ne diyorsun sen abi” diye tepki gösterip, uzaydan gelmiş gibi davrananlar var.

Kelimesi kelimesine aynen yaşanmış bu olaylar aziz milletimizin referanduma ilişkin muhteşem bilgisinin fotoğrafı.



İKİ AYRI SEPET

Referandum tahminleri ve sonucu ile seçim üzerine çeşitlemelere dönersek, geçmiş örneklere bakmak gerek. Referandum ile seçim arasındaki bağlantıda iki tipik örnek 1988’de ve 2007’de.

1988’de Turgut Özal hiç gereği yokken, belediye seçimleriyle ilgili referanduma gidiyor. Halkın yüzde 35.4’ü evet oyu kullanıyor. Yani, Özal referandumu kaybediyor.

Beş, altı ay sonra yapılan yerel seçimlerde ANAP oyların yüzde 21.75’ini alıyor. Referandumdan daha düşük bir oy oranı.

Referandum öncesinde ANAP’ın ağır topları, “referanduma gitmeyelim” diyorsa da, Özal kimseyi dinlemiyor. “Seçim teşkilatı diri tutar” diyor. Diri tutmadığı seçimde görülüyor.

2007’de AKP, Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine ilişkin referanduma gidiyor. Halkın yüzde 69.1 evet oyu kullanıyor. Yani, AKP referandumu kazanıyor.

Hemen sonrasında yapılan genel seçimlerde AKP yüzde 47 oy alıyor. Seçimi kazanıyor.

İki örnek. Referandumu kaybeden seçimi de kaybediyor, referandumu kazanan seçimi de kazanıyor.

Şart değil. Bu sefer referandumda hayır çıksa bile, AKP seçimi yine de kazanabilir. Ya da referandumu kazansa bile, seçimi kaybedebilir. Referandum ve seçim aynı sepette değil.

Gelecek yıldaki seçimi bu Eylül’deki referandum sonucu belirlemeyecek. Genel seçim terör ve işsizlik üzerine oturacak.

Referandum eylülde, genel seçim gelecek temmuzda. Eylülden temmuza daha çok sular akar.

Ziyaret -> Toplam : 125,28 M - Bugn : 34371

ulkucudunya@ulkucudunya.com