« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

08 Ağu

2010

Planlanmış bir krizdi! / Güngör Mengi

01 Ocak 1970

Yüksek Askeri Şûra zemininde yaşadığımız kriz bir kaza mıydı?



Güçlü haber alma kaynaklarına sahip olduğu bilinen siyaset bilimci Prof. Dr. Hasan Köni’ye bakacak olursak kaza yok “önceden planlanmış bir hareket“ var.



Onda bu inancı yaratan sebep, yabancı medya kuruluşlarının YAŞ toplantısından iki-üç hafta önce önemli bekleyişler içinde olduklarını belli eden bir merakla uzman hocaları soru yağmuruna tutmaları...



Bu yılki YAŞ 102 subay hakkında yakalama kararının çıktığı Balyoz soruşturmasının gerilimi altında yapıldı.



Bu karar kurulun asker üyelerini bir anlamda rehin aldı ve hükümet kanadının elini güçlendirdi.



Olayı hoş olmayan bir rastlantı diye tarif etmek mümkün değildir. Çünkü üst rütbede 11 subayın önünü tıkamak, TSK’nın komuta hiyerarşisini uzun yıllara yayılarak etkileyecektir.



Mesele orada bitmiş midir?



Hayır, Kara Kuvvetleri Komutanı olmaya en güçlü aday 1. Ordu Komutanı Orgeneral Iğsız, YAŞ toplantıları başladıktan hemen sonra AKP hakkında kara propaganda soruşturması bağlamında ifadeye çağrılmıştır.



Bütün bunlar planlı bir operasyonsa iktidarın kendi meşrebine uygun bir kadrolaşmayı gerçekleştirmek istediği ve istediğini aldığı söylenebilir mi?



Bu sorunun cevabı da hayır!



İktidar TSK içinde kendi siyasal, sosyal ve kültürel inançlarını paylaşan, kadro oluşturacak sayıda personeli, en azından bugün bulamaz.



Onun için yapabilecekleri ancak kendisine “ters” gelenleri tasfiye etme kararlılığını göstererek gözdağı vermektir.



Bu yapılmıştır.



Ama ne pahasına?



Askerleri sivil otoriteye itaat etmeye mecbur etmek iyi bir amaçtır. Fakat şu şartla:



Ceza ve gözdağı için ortada haklı bir sebep olmalı.



İktidarın kuruntularından kaynaklı eylemler kıyımdır.



General rütbesinde 20 yıla yakın feragatle görev yapan bir askeri harcamak, kul hakkı yemenin günahına batmaktır.



Terörle savaşan bir orduya bunu yapmak ondan da ağır bir vebaldir!

*****





Doğru ölçü herkes için...



Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın, suçlanan komutanların terfi ettirilmelerine itirazları, başka bir “haklı itiraz”ı davet etti.



TBMM İnsan Hakları Komisyonu üyesi CHP’li Ahmet Ersin, Orgeneral Iğsız hakkındaki suçlamanın kimliği belirsiz bir ihbarcıya dayandığını söylüyor.



Bu nedenle Orgeneral Iğsız Kara Kuvvetleri Komutanı olamıyor.



Ama hakkındaki ağır suçlamalar içeren fezlekeler Meclis arşivinde tozlanan Başbakan, sekiz yıldan bu yana memleketi idare etmeye devam ediyor.



Bu yaman bir çelişki değil midir?



Elbette öyledir ve iktidar bu çelişkiyi ortadan kaldırmak zorundadır.



Dokunulmazlık dosyalarının sayısı, milletvekili sayısını çoktan geçti.



Suçlananlar aklanana kadar kenarda bekletilmeli ise Başbakan askere uygun gördüğü ölçüyü niye kendisi söz konusu olunca unutuyor?



Devlet gücü hiç bugünkü kadar kötüye kullanılmadı!

Ziyaret -> Toplam : 125,26 M - Bugn : 19566

ulkucudunya@ulkucudunya.com