Çifte standartlar diyarı / Ahmet Hakan
01 Ocak 1970
KONU “Ergenekon” olunca...
Ortaya atılan her iddia...
“Çok ciddi”, “çok vahim” ve “çok önemli” oluyor...
Fakat ne yazık ki...
Konu “cemaat” olunca...
Ortaya atılan her iddia...
“Uydurma”, “kanıtsız”, “hayal ürünü” ve “düpedüz iftira” oluyor.
*
Konu asker olunca...
Ortaya atılan her iddia...
“Hemen araştırılması gereken...”, “mutlaka üzerine gidilmesi gereken...” ve “cevap beklenen...” bir iddia oluyor.
Fakat ne yazık ki...
Konu “cemaat” olunca...
Ortaya atılan her iddia...
“Hemen üzeri kapatılması gereken...”, “arkasında başka nedenler bulunan...” ve “üzerinde durmaya bile değmez...” iddia oluyor.
*
Ergenekon’u “suçluluğu kanıtlanmamış masum insanlara iftira aracı” olarak görenler, “cemaat” hakkında ortaya atılan iddialara “kesin delil” muamelesi çekiyorlar.
“Cemaat” hakkında ortaya atılan iddialara “kasıtlı iftira” muamelesi çekenler ise, Ergenekon’dan içeri düşenlere “kesin mücrim” gözüyle bakıyorlar. Kısacası durum şudur:
Eğer bu taraftansanız, karşınızdaki tarafa yönelik iddiaların alayı doğrudur.
Eğer öbür taraftansanız, yine karşınızdaki tarafa yönelik iddiaların alayı doğrudur. Mahkemece suçlu bulunana kadar herkes masummuş, kişisel mülahazalar kesin delil olamazmış, tutuklama infaza dönüşmemeliymiş, hukuk bir gün herkese lazım olurmuş... Kimsenin umurunda bile değil! Hep söylemişimdir:
Ben galiba bu tür ortamların adamı değilim.