Kürt kanı diyor, Türk Milleti diyemiyor! / Sabahattin Önkibar
01 Ocak 1970
Başbakan Erdoğan önceki akşam Kanaltürk TV’de şöyle bir söz ediyor:
“Bayrağımızın alında Türk’ün kanı da var, Kürt’ün kanı da var, Laz’ın kanı da var, Çerkez’in kanı da var, Boşnak’ın kanı da var, Arnavut’un kanı da var.”
Başbakan’ın bu beyanını Çinli, Japonyalı, Avustralyalı ya da Arjantinli bir akademisyen duysa muhtemelen şu sonuca varacaktır:
-Türklerin bayrağı ya da bağımsızlığı için pek çok ulus kan akıttı ve Türklere devlet kurdurdu.
Evet Tayyip Erdoğan sanki bin yıldır ortak idealler uğruna devletler kurup ölüme beraber koşan bir ulusu değil de Birleşmiş Milletler’i tasvir ediyor!
Şu tabloya bakar mısınız, bin yıldır adı Türk olan bir ulusa Başbakanlık yapıyor ama o hâlâ ona Türk Milleti demiyor!
Söylediklerinin bırakın insafla, sosyoloji bilimi ve tarihle de uyumu yok!
Erdoğan hem ümmetçi alışkanlıklarının tezahürlerini sergiliyor hem de kafasında var olan yeni idari planlamaya yani federatif yapıya kamuoyunu alıştırarak hazırlıyor.
Türklüğü ısrarla 36 etnik yapıdan biri olarak sunması, bu bakışını teyit ediyor!
Öyle olmasaydı, Türklük ya da Türk Milleti gibi bütün 73 milyonu kapsayan çatı veya üst kimliği neredeyse her konuşmasında alt kimlik olarak sunmazdı.
Osmanlı’yı ihya ile Sultan ya da Başkanlık düşlerini gören Tayyip Bey’in bu özlemlerinden ötürü böyle davranmasını anlarım da, Türk milliyetçiliğinin sembolü olmuş Muhsin Yazıcıoğlu’nun devamıyız diyenlerin bu çizgiye girmesini ve Erdoğan’ın ardına takılmasını hiç mi hiç anlayamıyorum.
Sadece Başbakan’ın bu bakışı bile on tane 12 Eylül’den hesap sormayla takas edilebilecekken (ki hesap sorma asla yok) bunun görmezden gelinmesi AKP ile BBP arasında var olan esrarengiz ilişkiyi kanıtlayan net bir belge değil midir?
Bunları hatırlatıp sorguladığım için BBP’li üst yönetim bize kızıyor ama BBP tabanından emin olunuz müthiş destekler alıyor ve parti yönetiminin AKP ile özdeşleşmesine duydukları öfkeye şahit oluyorum.
Tekrar ediyorum sadece bu boyut yani Başbakan’ın Türk milleti dememesi ve milletimizi etnik bir aşure gibi sunması bile bu referandumda hayır demeye bin kere yeter de artar bile!
Teşbihte hata olur mu bilmem ama referandumda AKP’nin peşine takılmak, bir hahamın ya da papazın ardına takılıp cennete gidilebileceğini düşünmek gibi bir şeydir.
Bakın bugün Başbakan Diyarbakır’da olacak, dikkat edin bir kere olsun hepimiz Türk milletinin unsurlarıyız diyebilecek mi?
Referandumda oylanacak olan maddelere şayet evet denilirse son bağımsız kale yargı da topyekun düşecek ve devletin tamamı AKP tarafından fethedilecektir.
Kendisini Türk Milleti’nin parçası gören herkesin bu referandumda tarihsel bir sorumluluğu vardır