HANGİ ‘D’YE GİDİYORUZ.. /Mehmet Tezkan
01 Ocak 1970
İki ‘D’ çakışıyor zaman zaman.. Demokrasi’nin ‘D’siyle.. Diktatörlüğün ‘D’si üst üste geliyor. Ayırt edilemiyor..
D’yi görüyorsun, devamını okuyamıyorsun.. Kimi zaman demokrasi çıkıyor, kimi zaman diktatörlük..
‘D’ harfi net olmasına net de gerisi ne?
Demokrasi mi, diktatörlük mü?
Bi o oluyor, bi öbürü..
*
Başbakan TÜSİAD’ı da TOBB’yi de acayip fırçaladı.. Referandumda ne diyecekseniz açık açık söyleyin; bitaraf olan bertaraf olur dedi..
Tercümesi şu; ‘evet’ demeyen bertaraf olur; ortadan kalkar, kaldırılır, yok edilir..
*
TÜSİAD da TOBB de kurum olarak ‘evet’ de ‘hayır’ da demiyor.. Sessiz kalıyor..
İşte o sessizlik Başbakan’ı kızdırıyor..
Diyor ki:
“Bugün sessiz kalanlar bilesiniz ki yarın huzurumuza geldiğinizde biz de sessiz kalırız.”
Ne diyelim?
Baskı.. Gözdağı.. Tehdit..
*
Hadi oldu olacak rejime de ad bulalım.. Başbakanların bu tür konuşmaları rahatlıkla yaptığı rejimlere ne diyeceğiz?
İki ‘D’nin karıştığı, çakıştığı, iç içe geçtiği sistemlere!..
Sivil vesayet..
AKP usulü vesayet..
Sivil istibdat..
Putinizm..
Ne desek!..
*
Kendini en liberal, en demokrat gören yazar, köşesinde yine döşenmişti.. Geçmişe veryansın ediyordu:
“Kimin kime ya da neye oy verdiğini kimse göremez artık.
Görse de kimse kimseden hesap soramaz artık. O devir geçti.
Korkmayın, artık 1946 seçimlerinde olduğu gibi sandık başında kulak çekmek üzere hazır bekleyen ‘bürokrasinin mutemet adamları’ bulunmuyor.. Oyunu beğenmedikleri zaman ‘kendine gel, sonra karışmayız ha’ diye azarlamıyorlar vatandaşı.. Size şaka gibi gelir ama bu da yaşanmıştı bu ülkede.”
*
Şaka gibi gelmiyor.. O devir geçmedi, hâlâ yaşanıyor bu ülkede.. Kimileri görmeyebilir ama kimileri tüm ağırlıyla hissediyor..
Korkuyor!..
Çünkü korkutuluyor..
1946’da olduğu gibi sadece bürokratlar kulak çekmiyor, siyasetçiler de enseye tokadı indiriyor..
65 yıl önce..
Tek parti vesayeti varsa..
Bugün tek parti iktidarı vesayeti var..
Fark bu..