Ben nasıl hayırcı oldum / Ahmet Hakan
01 Ocak 1970
- Etrafıma şöyle bir bakınca, kıl kaptığım “evetçi” sayısının, kıl kaptığım “hayırcı” sayısından çok fazla olduğunu fark ediverdim. Hemen “hayırcı” oldum.
- Bazıları işi bir “iman oylaması” olarak gösterip, “Muhterem kardeşim, eğer hayır dersen dinden imandan çıkarsın maazallah” havasını estirince... Hem Müslüman kalınıp hem de “hayırcı” olunabileceğini göstermek için “hayırcı” oldum.
- “Evet” cephesinin olayı “Ne sihirdir ne keramet / el çabukluğu marifet” ustalığıyla “12 Eylül’le hesaplaşma” noktasına getirmesine sinirlenip “hayırcı” oldum.
- “Evet” demek kadar “Hayır” demenin de bir hak olduğuna kesin iman etmiştim. Bu yüzden “Hayır diyenler öldü de evet diyenler ölmedi mi?” mesajının altını çizmek için hayırcı oldum.
- “Hayır dersen PKK’cı olursun” şeklindeki “öcü masalı”nın beni zerre kadar ırgalamadığını göstermek ve “Hayır diyorum ve PKK’cı olmuyorum” diyebilmek için “hayırcı” oldum.
- “Hayır” oylarının yüksek çıkmasının bugünkü iktidarın demokrasi çerçevesi içinde kalmasına yardımcı olacağını umduğum için “hayırcı” oldum.
- 12 Eylül’e meydan okuyanların, referandumdan yüzde 99 oranında “evet” çıksa dahi Kenan Evren’in kılına bile dokunamayacaklarından yüzde 99 emin olduğum için “hayırcı” oldum.
- Parlamentonun yargıç seçmesinin, “Başbakan’ın yargıç seçmesi” anlamına geldiğini gayet iyi bildiğim için “hayırcı” oldum.
- “Türkiye’ye demokrasi getirmek” dışında bir tutkusu olmayanların, Anayasa’yı nasıl değiştireceklerini bildiğim için “hayırcı” oldum.