Cami avlusunda doğan AKP, cami avlusunda ölecek
İsrafil KUMBASAR 19 Haziran 2007
Şehit cenazelerinde biriken gözyaşları, söylemleri ve icraatları ile bölücü örgüte cesaret veren işbirlikçi teslimiyet iktidarına karşı öfke seline dönüştü!..
Kendilerine destek veren terör yandaşlarını küstürme korkusu ile bugüne kadar bir tek ‘şehit cenazesine’ gitmeyen, bir tek şehit ailesinin ‘halini hatırını’ sormayan iktidar mensupları, seçim öncesinde ‘cami avlusuna’ inmeye kalkışınca, büyük bir tepki ile karşılaştılar!..
Şehit cenazelerinin arkasında saf tutan vatandaşlar, aralarına sokulan ‘sinsi riyakârlar’ gibi algıladıkları iktidarın temsilcilerine karşı haykırıyorlar:
- “Tayyip oğlunu askere gönder...”
- “Yan gelip yatmadı, vatanını satmadı...”
- “Kahrolsun PKK, işbirlikçi AKP...”
- “AKP, PKK omuz omuza...”
- “Katile sayın, bizlere mayın...”
- “Hainler dışarı, AKP dışarı...”
Terör, bu ülkede yeni bir şey değil!..
Bölücü örgütün Türkiye’den koparmaya çalıştığı Güneydoğu’da neredeyse 20 yıldan beri kan akıyor, şehit cenazeleri geliyor!..
Ancak, ilk defa bir iktidar, terörden canı yanan vatandaşlar tarafından sorumlu tutuluyor ve ‘bölücü örgüt’ ile yan yana konuluyor!..
Hiç düşündüler mi?..
Neden acaba?..
* * *
Bugüne kadar “alt kimlik/üst kimlik” sözlerini ağzından düşürmeyen, “Kürt sorununu tanıyoruz”, “Diyarbakır BOP’un yıldızı olacak” diye buyuran, Barzani’ye “Kardeşim”, Apo’ya ‘Sayın’ diye hitap eden, Irak’ın kuzeyini “Sınır komşumuz” diye tanımlayan, BOP Eşbaşkanı Tayyip Erdoğan, hesap günü yaklaşınca birdenbire tavır değiştirdi:
- “Aşiret reisleri ile muhatap olmam.”
‘Şehit’ kavramından ‘kelleyi’ anlayan Erdoğan, TOKİ’nin parası ile Burdur’da düzenlenen mitingde, aynen şöyle dedi:
- “Bizim kültürümüzde şehitlerimizin farklı bir yeri vardır, onlar ölmez. Onlar diridir. O makama ulaşmak her yiğidin kârı değildir. O yol kutlu bir yoldur.”
Ve ekledi:
- “Terör şu an azmıştır, kabul ediyoruz.”
Ama, aynı Erdoğan, kapalı kapılar arkasında Amerika’ya verdiği ‘gizli taahhüt’ yüzünden, sınırda bekleyen Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kandil Dağı’ndaki terörist yuvalarını darmadağın etmesi için Meclis’ten ‘yetki’ almaya yanaşmıyor!..
Ankara’da dün düzenlenen ‘zoraki’ terör zirvesi öncesi bir gazetecinin sorusunu cevaplandıran Erdoğan, aynen şu karşılığı veriyordu:
- “Kuzey Irak’ta 500 tane terörist var. Türkiye’de ise 5 bin terörist var. Şimdi Türkiye’deki 5 bin teröristle mücadele bitti mi ki Kuzey Irak’taki 500 kişiyle uğraşma safahatine gelinecek.”
* * *
Elazığ’da teröristlerin yola döşediği mayının patlatılması sonucu şehit olan Yarbay Alim Yılmaz’ın Kocatepe Camisi’nde düzenlenen cenaze töreni ile başlayan, Ege’deki tatbikat sırasında ivme kazanan isyan dalgası büyüyor!..
‘Teslimiyet’ politikalarına karşı, toplumun derinliklerinde “milli/gayrimilli” ekseninde başgösteren dip dalgası, Tandoğan’da su yüzüne çıkarak AKP’nin ‘korkulu rüyası’ haline gelmişti!..
Ancak, bir takım ‘karanlık’ eller tarafından ‘laik/antilaik’ eksenine yönlendirilen kutuplaşma, yeniden ‘AKP değirmenine’ su taşımaya başladı!..
Cumhuriyet mitinglerinde atılan “Türkiye laiktir, laik kalacak”, “Çankaya’da türbana geçit yok”, “Ne şeriat, ne darbe” şeklindeki sloganlar, AKP’nin oylarını artırmaktan başka bir işe yaramadı!..
Fakat bu sefer işin rengi değişti!..
Şehit cenazeleri, ‘milli/gayrimilli’ eksenindeki toplumsal refleksi yeniden harekete geçirdi!..
İşbirlikçilerin suratı yeniden asılmaya başladı!..
Ajanları vasıtasıyla “Cumhurbaşkanının dindar olmasını istemiyorlar. Millet seçsin diyoruz, onu bile kabul etmiyorlar” diye propoganda yapan AKP’nin bu sefer gerçekten başı dertte!..
Cami avlusunda ‘mağdur’ edebiyatı yaparak palazlanan AKP, yine cami avlusunda kabaran öfke dalgası arasında boğulup gidecek!..
* * *
Meftanın, musalla taşına konmasına az kaldı!..
Şimdiden er kişi niyetine!..
Allahuekber!..