Cem’in Doğuşu-Çocukluk ve Şehzadelik Yılları
İstanbulu feth ederek yeni bir çagı insanlığın ümidi ve ışıgı olarak ardına kadar açan ilim ve irfan ordusunun da serdarı olan Fatih sultan mehmed in o sıralarda mustafa ve bayezid adlarından iki oğlu bulunmaktaydı.ilerde türlü maceraların koynunda sabahlayıp çile çekecek olan Cem ise 22/23 aralık 1459 da cumartesini pazara baglıyan gece sabaha karşı edirnede dünyaya geldi.Annesinin adı gülçiçek veya Çiçek hatundu.Annesinin milliyeti hakkında çeşitli rivayetler mevcut olup elimizde kesin bir bilgi bulunmamakla beraber onun esirlerden biri oldugunu söyleyebiliriz.
Rivayete göre fatih Cem in doğuşundan pek memnun olmamıştı.İki şehzadenin yeterli olduğunu ve şehzadelerin çoklugunun fitne kaynagı oldugunu düşündügünü naklederler.Kemalpaşazade cem in doğuşuna pek memnun olmayan fatihin bir gün kızıp beşigine tekme atarak yuvarladgını bayılmış olan cem in bu yüzden gözlerinin hafif şaşı kaldıgını söylemektedir.
Doğuştan babasından yüz bulamayan ve hayatın sillesini daha beşikte iken yiyen şehzade gitgide fatihihn gözüne girecek hatta büyük şehzade mustafa çelebinin ölümünden sonra Bayezide tercih edilecektir .
Cem Sultan 9-10 yaşlarında iken 1469 da Kastamonu sancak beyligine tayin olundu.
Fatih 1473 yılında Uzun Hasan üzerine yürüdü.Şehzade Mustafa ve Şehzade Bayezid sefere memur oldukları halde 14 yaşında olan Cem istanbulda bırakılmıştı. O sırada ise uzun hasan ın casusları her tarafta dolaşıyoz halkın manevi gücünü kırmak için aslı astarı olmayan haberler uyduruyorlardı.
Bu sırada 40 gün kadar Fatihten ve ordudan haber alınamadı.Bunun üzerine casuslar onun yenilip ordusunun darmadağın edildiğini kendisinin akıbetinin ise bilinmedigini yaydılar.Bunun üzerine Cem in mahiyetindekiler şehzadeyi kışkırtarak tahta oturması için teşvik ettiler.Cem in şehirde muhafız olarak bulunan askerlerden sadakat yemini aldıgı sıralarda Fatihten gelen zafername işleri degiştirdi. Fatih geri döndügü zaman meseleyi ögrendi ancak şehzadeyi cezalandırmayıp sancagına geri göndermekle yetindi.Lkain onu bu işe kışkırtanları idam ettirdi.
Şehzade Mustafanın ölümünden sonra boşalan Karaman vilayetine Bayezid in tayini beklenirken bu vazife 15 yaşında ki Cem Sultana verildi. Cem belki de Konyada hayatının en güzel senelerini geçirmiştir.Konya halkı da kısa zamanda kendisini sevmiş ve benimsemişti.
On sekiz yaşına vardıgı zaman tam manasıyla yetişen Cem çevik yapısı ve yiğitligi ile nam salmıştı.Selçuklu Sultanı Alauddin Keykubat ın yadigar bıraktığı ağır gürzleri birer çocuk oyuncagı gibi başının üzerinde fırıl fırıl çevirdigini görenler Barekallah diye bagırır ve bize böyle bir şehzade gerek diye içlerini çekerlerdi
Cem Sultan’ın Eğitimi
Cem dört yaşına kadar sarayda tahsis edilen mürebbiler arasında büyüdü.Kastamonu sancak beyliginde iken bir yandan devrin alimlerinden farsça ve arapça dersler alıyor bir yandan da Candaroğullarına başkentlik yapmış ilim irfan yuvası Kastamonunun manevi atmosferinden istifade ediyordu.
Diğer taraftan, Cem in Konyada Lalası Gedik Ahmet Paşa, hocası Mevlana Turabi idi.Bunlardan başka yanında ,Hatibzade Nasuh Bey,Frenk Süleyman Bey,Celal Bey, şair Şahidi, ve o devirde ilim sanat idare gibi alanlarda şöhret yapmış isimler bulunuyor idi.Bunun yanında Cem in yanında yabancı alimler de vardı.Babası Fatih adına tercüme ettigi Hoca Selmanın Cemşid ve Hurşid adlı eserinde şöyle diyordu bahtsız şehzade :
Ne gün yüzünde meh kalır ne Hurşid
Ne yer yüzünde Cem kalır ne Cemşid
Cem Sultanın Kişisel Özellikleri
Cem Sultan mavi gözlü , uzun kirpikli,çoğunlukla sola dogru büktügü dudakları kalınca,babası gibi doğan burunlu,kulakları ve çenesi küçük, hafifçe şişman uzun boylu,sağlam yapılı, çok güçlü kuvvetli, ata binmekte ve silah kullanmakta mahir,iyi derecede yüzme bilen çok sevimli ve gayet yakışıklı bir gençti.
Konuştuğu zaman güler yüzlü, ancak vakar sahibi olup herkese sevgi kadar saygı da telkin ederdi.Kızdığı zaman ise sesi sertleşir bununla birlikte kendisine hakim olmasını da bilirdi.Bir yerde uzun süre duramayacak kadar tez canlı ve sinirli idi.Mevsim uygun oldukça açıkta yatmayı tercih ederdi.
Gayet iştahlı olup, çok yemek yer, yemekte acele eder ve lokmaları adeta yutardı.Kızarmış eti bilhassa severdi ve suya bir miktar çeker atarak içmek adeti idi.
Cem Sultan açık yürekli, mert ve sevimli bir gençti.Yoksullara gıda hastalara ilaç,çıplaklara elbise dagıtıyor,yetim kızlara koca buluyordu.Halka adilane muamele etmeye özen gösteren şehzade,Larende’de bir bedesten bir saray, çarşı ve pazar yaptırmıştı.
Tüm bunlarla beraber abisi Bayezid in eglence, zevk ve safaya düşkünlüğü, içki ve berş gibi uyuşturucu madde kullanımı göz önünde bulunduruldugunda bir çok devlet ileri gelenleri tarafından Fatihten sonra tahta çok daha iyi yakışacagı düşünülüyordu.