« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

19 Haz

2007

Subaylar niye ölmüyor diye soranlara...

Güler KÖMÜRCÜ 19 Haziran 2007

İnanamıyorum, Necip Türk medyası şehit cenazelerini nasıl bu kadar ‘kanıksadı’, bir ayda 50’ye yakın şehit verdik ama TV’lerimize bakıyorum, vur patlasın çal oynasında devam- vatandaşın yürek yangısını yok sayıp başka dünyanın çocukları gibi program yapmayı-çalkala görüntülerini sürdürüyorlar, hepimizin evi ‘ölü-şehit evi’, geleneklerimizi de bilmiyorsunuz arkadaşlar ?!!!

Yetmezmiş gibi, Necip Türk medyasının F.G Cemaati’ne yakın gazetelerinden birinde yazan bir ‘gazeteci’ (açıkçası kendisinin ben de bir okuru olduğum için, yazdıklarını okuyunca bu ifadeleri bu denli öfkeyle nasıl olup da kaleme aldığına inanamadım ve de çok üzüldüm) basın sorumluluk-görevlerini unutup, içinde bulunduğumuz hassas günlerde adeta halkı askere karşı kışkırtmak istercesine, “Erlerimiz savaşıyor-ölüyor, subaylarımız nerede?” başlığı altında, ordunun içinde er-subay ikiliği varmış gibi, ‘er çok ölüyor-subay niye az ölüyor’ demeye getirircesine son derece yanlış (hatta daha ötesi) bir değerlendirme yaptı.

Ve önceki gün.... PKK terörü ile mücadelede bir yarbay, bir binbaşı ve de bir er ile bir de korucumuzu şehit verdiğimizin haberini aldık... ‘Subay niye ölmüyor’ diye bekleyenler acaba şimdi vicdanlarında nasıl bir iç sorgulama yapıyorlar dersiniz? Ordumuzda er-erbaş sayısı ile subay sayısının oransal farkını bilmeden, son 20 yılda terörle mücadelede ne kadar subayımızın şehit düştüğünü öğrenmeden, bu satırları neden-hangi maksatla yazabilirsiniz?

Sivil refleksin, meslek örgütlerimin tepkisini bekledim, sanırım çoook beklemeye devam edeceğim, (Sayın Emin ÇÖLAŞAN konuyu derin hassasiyetle duyurdu) sivil toplum örgütleri içinde de bir tek 81 mezunu emekli subayların kurduğu ‘81’LİLER DERNEĞİ’ demokratik zeminde haklı bir protesto yaptı, ilgili yazarın gazetesine siyah çelenk bırakıp, (Ankara’da) bir bildiri ile ‘subay niye az ölüyor’ diyenleri kınadılar. İşte 81’liler Derneği’nin protesto mektubu, sivil refleks adına rol modeli olması adına sunuyorum;

’.... TÜRK ULUSUNA; Ülkemizin ulusal bütünlüğü tehlike altındadır. Avrupa, Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail üçgenine sıkışmış olan Türkiye Cumhuriyeti tüm müttefiklerinin, etnik temele dayanan, ama kendine bağımlı federasyon modelleri nedeniyle gelecekte yok olma tehlikesi ile karşı karşıyadır. Bu planlar, son derece ustalıkla insan hakları görünümü altında ve ulusal azınlıkların kültürel hakları adı ile uygulanmaya konulmak istenmektedir. 30 yıldır ülkemizin başına musallat olan PKK terör örgütünün gerçek yapısı; düpedüz Amerika Birleşik Devletleri ve Batı emperyalizminin Türkiye’yi parçalamak için ortaya çıkardığı etnik milliyetçilik anlamında faşizan ve emperyalizmin ülkemizi parçalamak adına kurgulanan taşeron bir örgütten başka bir şey değildir.

Uzun yıllardır hâlâ algılama sorunu çeken özellikle; demokrasi, insan hakları ve özgürlük bayraktarlığı yapan ve kendilerini aydın entelektüel olarak kabul edenleri bu gerçeği görerek artık derin uykularından uyanmaya davet ediyoruz.

Küresel emperyalizmin pişirip kotardığı Ilımlı İslam’i Yönetimi kurmak uğruna; ulusal onurdan yoksun, işbirlikçi, tam anlamıyla Atatürkçülük düşmanı, üniter anlayışı inkâr eden, emperyalizmin kuklası bir siyasi parti tarafından ülkemizi yöneten bugünkü siyasi yapılanma buna dur diyecek durumda değildir.

Ulusal devletin geçersizliğine inandırılan kitleler ve siyaset adamları, bunu bize dayatan emperyal ülkelerin çıkarlarını olağanüstü çabalarla korurken, bizim gibi gelişmekte olan ve onların dayattığı bu politikalar sonrası giderek yoksullaşan ülkeleri, Ulus Devleti’nden yoksun bırakmaya çalışmakta ve etnik milliyetçilik oyunlarıyla bizi Sevr’de ileri sürdükleri parçalanmaya sürüklemek istemektedirler.

Bugün itibarıyla; kasıtlı olarak cahil bırakılan, yoksullaştırılan, yiyecek bir lokma ekmeğe muhtaç bırakılan ülkemiz insanı, yaşadığı toplum içerisinde onursal kimliği yok edilerek, kendisinin bir hiç olduğu izlenimi verilmiş; insanlar kendisine bir çuval kömür ya da seçim meydanlarında köfte ekmek dağıtan siyasilerden medet umar hale getirilmiştir.

Ülkemizin bugün yeni bir ‘Kurtuluş Savaşı’na ihtiyacı vardır. Türk Ulusu bu mücadeleyi verecek ideolojik birikim ve mücadele geleneğine sahiptir. Bize düşen görev; etnik, dinsel, kültürel, siyasal vb. hiçbir ayrım yapmadan gerçekten yurtsever bir ferdi bile bu mücadelede dışarıda bırakmadan ulusumuzun tüm güçlerinin birliğini sağlamaktır. Bu görev günümüz koşullarında bu ülkeyi sevmenin, ülke için gerekirse seve seve canımızı feda etmenin temel belirleyicisidir.

KAYNAĞI BELLİ OLMAYAN PARALARLA VATANDAŞA MİLYONLARCA ÜCRETSİZ OLARAK GAZETE DAĞITAN BAZI MEDYA PATRON, YAZAR VE YORUMCULARINA DA BİR ÇİFT SÖZÜMÜZ VARDIR. Kişisel çıkarlarını ulusal onur şeref ve haysiyetinin üstünde tutarak; emperyalizmin uşaklığını yapan bazı medya patronları ile vatandaşımızı yalan yanlış yazı ve yorumları ile aldatan yazar ve yorumcu müsveddelerini gün gelecek duyarlı Türk halkının elinden ağababaları da kurtaramayacaktır. EMEKLİ SUBAYLAR-81’LİLER DAYANIŞMA DERNEĞİ.

Ne dediniz ey okur, duyamıyorum, bağırııııın biraz....

Ziyaret -> Toplam : 125,33 M - Bugn : 89762

ulkucudunya@ulkucudunya.com