MİLLİYET DÜŞMANLARINA
Kemal Fedai ÇOŞKUNER 27 Kasım 2007
(Mart 1950 Antalya Muallimleri Park Gazinosu'nda bomba gibi patlayan şiir.)
Tanyeri sökül artık gelmeyecek mi eşin?
Kalbimde kor kesilen hasreti o güneşin.
Gel gel yetsin ben sana kasideler yazayım,
Kızıl başlı mel'unun mezarını kazayım.
Bir millet sana ağlar, sana hasret ezeli,
Doğ, doğ artık ufkuma ey güzeller güzeli!..
Bu bulanık havada Allah'ım yandık yeter!
Gelmiyorsa eceli çektirme kandır yeter! ...
Zulmete giden yolun düşmüşüz bir ucunda,
Ey efendim sen oynat kuklanı avucunda.
Ağyarlar ellerinde oynayan kuklayız biz,
Buyrun sofra tamam yenecek baklayız biz.
Efendim müjde hazır rakı, şarab, masalar,
Ey güneşten ufkuma set çeken yarasalar!
Harabe bekçileri gece kuşları sizi.
Ruh olsun madde olsun bıraktın neyimizi?
At senin kırbaç senin şaklat gitsin ileri.
Ağamız, beyimizsin, milletse bir serseri.
Bir yabancı gibiyim, neyim kalan vatanda?
Bin yıldan arda kalmış garibim öz yurdumda...
Yıkılan bir nesil var kızıl alev içinde,
Nerde, nur saçan ordu, bir ucu Hint'te Çin'de?
Nerde, kehkeşanlardan çağırın gelsin onu,
Görsün emanet diye bıraktığı yurdunu.
Şehit dedemin eyvah ağlıyor ruhu kanla,
Ruh erir, toprak erir can erir damla damla.
Dinmesin, tükenmesin gözümün yaşları,
Ey milliyet düşmanı fırıldakçı başları
Kâşaneniz mi bu yurt kozmopolit çıyanlar?
Yeyin, kaim bu harman ey gençliğe kıyanlar!
"Allah-u Ekber" diyeni kodeslere fırlatın
Gözcüsüyüz kaç yüzyıl o gerçek hakikatin.
Atın, satın, tükürün mukaddesat ne varsa,
Sizin için nedir ki, utanmamak bir arsa.
Cehennemi bir hızla kudururken seylâplar
Çalsın cazlar, zevk sizin, pissin meze kebaplar.
Verem bir afet olmuş aldırman neyinize;
Gülün, oynayın artık, yazıklar olsun size!
Karanlık bir buluta sarılı yatan köyler,
Felâketler peşinde bakımsız batan köyler.
Sen hasta bak ben hasta, bu alın yazısı mı?
Ne o çarpan göksünde derdinin sızısı mı?
Aman bırak, ah kalbim anmasaydı notaydı.
Madem ki, görecektim, gözlerim kör olaydı!
Ey müvelles ellerde yırttılar albayrağım
Başım kolum, uğruna değil miydi adağım?
Değil miydi İd, söyle göksümden sızan kanı,
Dökemezsem uğruna neyleyim ben bu canı?
Yakın, tamamdır artık fabrikalar battı mı?
Babamın saman damı sıra ona çattı mı?
Atın, yalpa yapanı atmak zamanı bugün,
Satın, tek oda gitsin, satmak zamanı bugün.
Yatın, sizindir sizin somyalar, morikenler;
Ey şehitler yurdunda boy atıp birikenler!
Neslime yuha çeken şarkınızı dinletin,
Çıkmadı, boğazına can daha bu milletin!
Zavallı memleketim ak mı düştü başına?
Zavallı memleketim kimler değdi aşına?
Zavallı memleketim ey garip Anadolu!
Göreceksin ne güne seni saracak kolu?
Anam, bacım, kardeşim uyu nenni vay nenni!
Sabah olmaz geceler o günleri say nenni!
Deli oldun Fedai dilin kopsun yeter sus!
Ah nasıl dayanayım adım mebus ben mahpus.
Bu bulanık havada Allah'ım yandık yeter!
Gelmiyorsa eceli çektirme, kadık yeter!