ŞİVAN PERVER Mİ DEĞİŞTİ, BÜLENT ARINÇ MI?
Sinan Sungur 01 Ocak 1970
Türk medyasına yansıyan haberlere göre Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Almanya seyahati sırasında kaldığı otelde, 6 Şubat akşamı Kürt şarkıcı Şivan Perver ile bir saatlik bir görüşme yaptı.
Bülent Arınç, dönüşünde konu hakkında; "Şivan Perver'le çok güzel bir sohbet oldu. Ben kendisine Türkiye'ye gelmesini, konserler vermesini, hatta TRT Şeş'te böyle bir konserin mümkün olup olmayacağını sordum, onur duyacağını ifade etti. Şivan, Türkiye'ye dönmeyi düşündüğünü ancak bazı şartların olgunlaşmasını ve halkın bu konuyu daha iyi özümsemesini beklediğini söyledi. CD ve kasetlerinden bir takımını bana hediye etti, bir takımını da Sayın Başbakan'a verilmek üzere bana tevdi ettiler. Kucaklaştık. Birlikte çayımızı içtik, sohbetimizi yaptık ve ayrıldık. Şivan'ın Avrupa'da iyi bir orkestra ile vermeyi planladığı prestijli bir konserin maddi imkânlarını TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin ile görüşeceğim. Bu konser, arkasından Şivan'ı Türkiye'de görmek gibi bir güzelliğe de vesile olabilir." şeklinde
açıklamada bulundu.
Şivan Perver (İsmail Aygün), 1975'ten beri yurt dışında bulunuyor. Gidiş sebebi de herkesçe malum. Türkiye'ye gelmek istiyorsa elbette gelmeli. TRT Şeş'te Kürtçe konser de verebilir, program da yapabilir. Ancak, ülkeye dönerken, 35 yıldır söylediği ırkçı, kışkırtıcı, hakaret içerikli şarkılarından dolayı özür dileme erdemliliğini gösterebilecek mi? Hata yaptığını ve söyleyebilecek mi? Özeleştiri yapabilecek mi? Samimi ise bunu yapması lazım.
Şivan'ın samimiyetinin testi için basit bir işlem yapılabilir. Mesela Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a hediye ettiği Kürtçe CD ve kasetler incelenebilir. Kışkırtıcı ifadeler içeren şarkılarının albümlerde hâlâ yer alıp almadığına bakılabilir.
Örneğin "Kine em?" (Kimiz biz?) şarkısı albümde mevcut mu değil mi? Bilmeyenler için Şivan'ın o şarkısının bir bölümünün çevirisini veriyorum: "Kürdistan perişan/Tutsak olmuş Kürtler/Zulmün, zorbalığın ve tutsaklığın uykusuna dalmışlar/İnsanlık nedir bilmiyor düşman/Saldırın ve ele geçirin!/Boyunlarını kırın bu pis mundarların!/İçimizden kovun bunları!/Yaşasın Kürdistan!/Kahrolsun köleciler!"
Şivan, aynı şarkıda, AKP'yi destekleyen Kürtlere de ateş püskürüyor: "Bazıları ağa oldu, bazıları bey/Bazıları da hain/Kürdistan'ı sattılar düşmanlara/Mezhepçi oldular/Dinci oldular/Gerici oldular tef ve tespihleriyle/Devletin ayakları altında ezdirdiler bizi."
Şivan, "Serhıldan jiyane" (Başkaldırı yaşamdır) adlı şarkıda da; "Dağlarda başkaldırı, zindanlarda direniş/Başkaldırı yaşamdır, direniş yaşam/Durmak işimiz değil/Umudumuz Kürdistan, yolumuzu gözlüyor." diyerek, PKK terörünü ve başkaldırısını adeta onaylıyor.
Şivan'ın "Mıhemedo" şarkısı ise Rojin'in sesinden TRT Şeş ekranından sıklıkla veriliyor. Bu şarkıyı içeren kaset, daha önce OHAL Valiliğince toplatılmıştı. Fakat TRT Şeş sakıncalı görmemiş. Peki bu şarkıda neler vardı? İşte o sözlerin çevirisi (Kürtçe şarkıdaki "Romî" sözcüğü, Kürtler arasında "Türk" anlamında kullanılıyor):
"Hey ateş düşsün bu Romilerin (Türklerin) evine.
Muhammedimin bedenini darbelediler bu vahşiler.
Diyorlar ki, Romi (Türk) askerleri Muhammedimin yolunu kesmiş.
Haber verelim Diyarbakır'a ve Siverek'e,
Muhammedimizin intikamını alsınlar!"
Şivan'ın, bu ve benzer türdeki şarkıları, hediye edilen CD ve kasetlerde var mı yok mu? Bu önemli.
Şivan, bir yıl önce (30.01.2010) Viyana'da düzenlediği ve Mesut Barzani, Dengir Mir Mehmet Fırat, Ahmet Türk, Aysel Tuğluk, Sırrı Sakık'ın da katıldığı konserde yaptığı konuşmada da; "Türkiye şu anda ateş altındadır. Baskı ve zulüm devam ediyor. Özgürlüğümüz yok. Türk-Kürt birlikte hareket edersek kurtulabilir ve bir Anadolu Cumhuriyeti çatısı altında kardeşçe yaşayabiliriz. Türkiye'de birçok şeyin değişmesi gerekir. Bunlar gerçekleşmedikçe benim gelmem fayda etmez." (Rojev, 01.02.2010) demişti.
Şivan'ın Türkiye'ye dönmesi için önce bazı AKP milletvekilleri devreye girdi, olmadı. Sonra, Kültür Bakanı Ertuğrul Günay denedi, geçen yıl Avrupa'ya, Şivan'ın ayağına kadar gitti, Nevruz Bayramına (21 Mart) davet etti, başaramadı. Şimdi de Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Şivan'ı Türkiye'ye gelmesi için ikna etmeye çalışıyor.
Merak edilen şu: Acaba Şivan mı değişti, yoksa bizim yöneticilerimiz mi Şivan'ın çizgisine geldi? Kim değişti? Şivan değişti ise, örnek verdiğim şarkılarını albümlerinden çıkartmış mı? Bu şarkılardan dolayı yanlış yaptığını düşünüyorsa özür dilemeyi düşünüyor mu? Buna bakmak lazım. Eğer Şivan yine bilinen aynı Şivan ise neden ısrarla davet ediliyor? Bunun bir açıklaması olmalı.
