Arap Ülkeleri İslam ve Demokrasi
Mehmet Şevket Eygi 01 Ocak 1970
Tunus, Fas, Cezayir, Mısır, Libya, Yemen ve öteki Arap ülkeleri... Buralarda tam ve gerçek bir demokrasi olabilir mi? İngiltere'de, İsviçre'de, Norveç'te olduğu gibi... Hiç sanmıyorum... Arap ülkeleri İslam ülkeleridir. Hepsinde demokratik İslam rejimleri olmalıdır.
Demokrasi bir din değildir, din gibi algılanmamalıdır. O, bir idare sistemidir. Demokrasi cevher değildir, arazdır, cevher İslam'dır.
Peki, İslami bir rejim nasıl olur?.. Bunun çeşitleri vardır. İslam ülkelerine adalet, huzur, güven, gerçek hürriyet (yalancı ve şeytani olanı da vardır), refah getirecek islami yorumun ve idare sisteminin şartları vardır: 1'inci şart: İdareciler İslam'ı doğru bir şekilde öğrenmiş olmalıdır. (2) Ömer ibn Abdilaziz, Nureddin Zengi, Salahaddin Eyyubi, Fatih Sultan Mehmed ve diğer adil sultanların ahlakına sahip olmalıdır. (3) Kendilerinde hubb-i riyaset (başkanlık ihtirası) bulunmamalıdır. (4) Hizmetleri esnasında mal ve servet edinmemelidir. (5) İdare ile ilgili bütün işleri ehil ve olgun üyelerden oluşan Şura Meclisi'ne danışarak görmelidir. (6) Ülke idaresinde bedevi kültür ve zihniyet geçerli olmamalıdır. (7) Medeni zihniyet ve kültüre sahip bulunmalıdır.
Bir İslam ülkesindeki sistemin, rejimin, düzenin, idarenin iyi olup olmadığının ölçü ve kıstasları şunlardır:
(A) Dünyanın her yerinde zulme uğramış insanlar (hangi dinden olursa olsunlar) kapağı oraya atmak isterler.
(B) Oraya ilk defa giden yabancılar, uçaktan inince değişikliği fark ederler: Her yerde huzur... Her işe doğruluk ve dürüstlük hakim... Herkesin işi gücü, aşı, geliri var... Açıkta hiçbir ahlaksızlık görülmüyor... Temiz yüzler, gülen gözler... Kavga gürültü niza yok; mahkemeler işsiz, hapishaneler ıssız... Herkes o ülkenin vatandaşı olmak, orada yaşamak istiyor...
(C) İyi idare edilen bir ülkede, hak ölçüler dairesi içinde herkesin tenkit etmeye hakkı olmalıdır.
(D) Eğitimi kötü, çarpık, sapık olan bir İslam ülkesinde işler hiçbir zaman düzelmez.
Medeniyetsiz ve ahlaksız İslami idare olmaz. Sistem ve rejim islami ama zihniyet ve kültür bedevi... Böyle bir ortamda gerçek İslam sergilenemez.
Hulefa-i Raşidin devrinden sonra Kur'ana ve Sünnet'e en uygun İslami sistem, Osmanlının kuruluş ve yükseliş devrindeki İslami uygulamadır.
İslam ülkelerinde İngiliz veya İsviçre demokrasisine benzer rejimler kurulması bir hayalden, bir ütopyadan ibarettir.
Arap ülkeleri bir İsviçre olamazlar ama şartlarını bir araya getirebilirlerse bir Endülüs olabilirler.