« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

14 Mar

2011

Demokrasi mi, Kakokrasi mi?

Mehmet Şevket Eygi 01 Ocak 1970

Bizde demokrasi var mı?.. Elbette var ama bu nasıl bir demokrasidir, bu sorunun cevabı önemli...

Türkiye'deki demokrasi bir "Türkiye demokrasisidir". İngiliz demokrasisi, İsviçre demokrasisi, Fransa demokrasisi olduğu gibi...

Türkiye demokrasisinin özellikleri nelerdir? Sayalım:

(1) Yakın zamana kadar resmi ideoloji ve militer (askeri) bir demokrasi idi... (2) Birkaç yıldan beri askeri vesayet demokrasisinden sivil demokrasiye geçme sancılarını yaşıyoruz... (3) Bu geçiş kaotik şekilde oluyor... (4) 1923'te Cumhuriyet ilan edilince çok kısa bir çoğulculuk ve demokrasi olmuş, sonra CHP'nin tek parti rejimi başlamış, demokrasi heykelinin üzerine kocaman bir şal örtülmüştür... (5) Serbest Terakki Partisi ile çok kısa bir çoğulculuk tecrübesi yaşanmış, halkın kütleler halinde muhalif partileri desteklemesi üzerine bundan da vazgeçilmiştir... (6) 1938'den 1945'e kadar İsmet Paşa (Milli Şef) devrinde tek parti despotluğu hakim olmuş, ikinci dünya savaşı sona erince galip devletlerin baskısıyla çok partili rejime geçilmiştir... (7) Adnan Menderes iktidarda olduğu 1950-60 yılları arasında resmi ideolojinin vesayet sistemi yürürlükte kalmıştır. Zira Cumhurbaşkanı Celal Bayar samimi ve Kemalist idi, "Atatürk'ü sevmek milli bir ibadettir" demiştir.

Türkiye'nin milli kültürü ve kimliği, etnik yapısı, tarihi mirası, sosyal durumu bizde İngiltere ve İsviçre'de olduğu gibi tam ve gerçek bir demokrasi kurulmasına ve yaşamasına imkan vermez.

Demokrasiyi İslam'a karşı bir din gibi görenler ve gösterenler büyük bir yanılgı içindedir. Demokrasi ne dindir, ne de amaçtır. Demokrasi asla İslam'ın yerini tutamaz. Türkiye'de bir İslam demokrasisi olabilir ama İslam'a karşı bir demokrasi olamaz.

Karakteroloji ilmi, bir insanın yedi ana karakter türünden birine mensup olduğu gerçeğini ortaya koymuştur. Bireylerin karakterleri olduğu gibi toplumların da vardır. Türkiye toplumunun yapısı demokrasiye müsait ve uygun değildir. Evet bizde de demokrasi olur ama bize göre bir demokrasi olur, kaotik bir demokrasi olur.

Türkiye kültürünün, kimliğinin, tarihinin, sosyal yapısının dominant (hakim) unsuru Sünniliktir. Sünniliğe karşı bir demokrasi ülkemizde başarılı olmaz ve yaşamaz.

M. Kemal Paşa'nın ölümünden sonra çıkartılmış Kemalizm ideolojisi demokrasiyle bağdaşmaz.

Vesayet sistemi/düzeni ile demokrasi uyuşmaz ve bağdaşmaz.

Dünyanın hiçbir gerçek demokrasisinde resmi ideoloji yoktur.

Bizdeki resmi ideoloji Nazizm, Faşizm, Marksizm gibi bir ideolojidir.

M. Kemal Paşa'nın ölümünden sonra çıkartılmış Kemalizm ideolojisi Türkiye halkının büyük çoğunluğunun kültürü, kimliği, sosyal yapısı ile uyuşmaz ve bağdaşmaz.

Sünni çoğunluğun temel insan hak ve hürriyetlerinin ayaklar altına alındığı bir yerde demokrasi laftan ibaret kalır.

Türkiye'de gerçeğe yakın bir demokrasi olması isteniyorsa, resmi ideoloji ve onun bütün tabuları yürürlükten kaldırılmalıdır.

Bizde laiklik yoktur, laikçilik ideolojisi veya dini vardır.

Ne laiklik, ne de laikçilik demokrasinin ve cumhuriyetin temel şartlarındandır.

Demokrasinin beşiği İngiltere'de laiklik yoktur. Orada din ve devlet birliği vardır. Kral veya kraliçe hem Birleşik Krallığın, hem de milli Anglikan kilisesinin başıdır.

Avrupa'da, anayasalarında laiklik ilkesi bulunan sadece iki devlet vardır: Fransa ve Portekiz.

Türkiye'de gerçek manada laiklik yoktur. Bizdeki sistem devlet dini sistemidir.

Osmanlı zamanında din ve devlet uyum içindeydi. Kemalist sistemde devlet dine tahakküm etmektedir.

Sünni Müslümanlar için demokrasi ehven-i şerreyndir.

Az ve öz de olsa sağlam bir amme hukuku (devlet nazariyeleri) kültürüne sahip olmayanların devletten, laiklikten, demokrasiden bahs edip tartışmaları bir fayda getirmez, akılların ve zihinlerin büsbütün karışmasına sebebiyet verir.

Bir ülkede çoğunluğun temel hakları ve hürriyetleri çiğneniyorsa orada demokrasi var demek gülünçtür, bir aldatmacadan ibarettir.

Türkiye'deki Yahudiler kendi kutsal günleri olan cumartesileri hafta tatili yapabiliyorlar, Hıristiyanlar Pazar günü tatil yapıyorlar, çoğunlukta olan Müslümanlar kendi kutsal günleri olan cumalarda tatil yapamıyorlar... Böyle demokrasi olur mu?

Türkiye'de bir egemen azınlıklar demokrasisi vardır.

Demokrasi konusunda bir kör dövüşüdür gidiyor.

Demokrasi varmış ama bu demokrasi Kemalizm sınırları içinde olabilirmiş!.. Yahu böyle demokrasi olur mu?

Cahillik ikiye ayrılır: (1) Okuma yazma bilmeyen, mektepte okumamış basit cahiller... (3) Okumuş mürekkep ( ) cahiller. Bu ikinci tür cahiller demokrasiye, adalete, hürriyete en büyük sabotajı yapmaktadır.

Türkiye'de bir buçuk milyon Kripto Yahudi olduğu söyleniyor... Bir buçuk milyon da Kripto Ermeni bulunmaktadır...

Türkiye'de birbirinden kopmuş halklar vardır...

Ergenekon vesayeti Türklerle Kürtler, Sünnilerle Aleviler, dindarlarla çağdaşlar arasındaki köprüleri berhava etmiş, sosyal barış ve uzlaşmayı yıkmıştır.

Şu iki şıktan hangisi realiteye uygundur?

(1) Türkiye'de sağlıklı, dengeli, sosyal barış ve mutabakat içinde bir toplum vardır... (2) Türkiye'de birbirinden kopmuş, yabancılaşmış, birbirine düşman, birbirine tolerans göstermeyen, birbirinden kopuk toplumlar vardır.

M. Kemal Paşa'nın ölümünden sonra fabrike edilmiş Kemalist ideolojiyi, onun kendisine mahsus vesayet demokrasisini, bütün tabularıyla Sünni çoğunluğa empoze etmek istiyorlar. Böyle bir ortamda demokrasi olmaz, kakokrasi olur.

Ziyaret -> Toplam : 125,24 M - Bugn : 124372

ulkucudunya@ulkucudunya.com