GAZETECİLER EYLEMDE...
Mehmet Tezkan 01 Ocak 1970
Duyduğumda gazeteci eylem yapar mı demiştim.. Mesele neyse..
Muhabirse haberini yapar, editörse sayfaya koyar, yayın yönetmeniyse manşete çeker, köşeciyse sütununda yazar, televizyoncuysa ekranı açar..
Böyle düşünüyordum..
İşçi, memur, doktor, avukat, eczacı niye eylem yapıyor?
Medyaya üzerinden halka sesini duyurmak için.. Medya üzerinden derdini iktidara anlatmak için..
Medya mensupları eylem yaparsa kimin üzerinden sesini duyuracak..
Kendileri..
Hem aşçı hem garson..
Bu sebeple gazeteciler yapmamalı diyordum..
Yanılmışım..
Sonra, şunu da düşündüm..
Ya olan biteni, editör görmezden, yayın yönetmeni duymazdan, köşe yazarı bilmezden gelirse.. Geliyorsa..
O zaman gazeteci de eylem koyar!..
* * *
Dün Galatasaray’dan Taksim’e kadar yürüdüm..
Dayanışma bambaşka bir şey, omuz omuza yürümek, aynı sloganı aynı coşkuyla atmak..
Biz beraberiz.. Biz aynı gemideyiz demek.. Güzel..
Yanılmışım demem bundan..
On ikide başladık yürümeye biri geçe bitti.. Ha öyle elli yüz kişi falan değildik.. Yabana atılmayacak kalabalıktaydık..
Bir de..
Bize destek vermeye gelen o kadar çok insan vardı ki.. Kaç kişiyle konuştum.. 70 yaşındaki teyzelerle, 75 yaşındaki amcalarla.. Üşenmemişler gelmişler..
Ne diyeyim..
Helal olsun..
* * *
Taksim’e doğru yaklaşırken aklıma geldi..
Lafa, alakasız da olsa biz demokrat aydınlar diye başlayanlar var ya.. Her gün kırk kere zikredersem belki demokrat olurum niyetine kırk kere zikredenler var ya..
Onlar anladınız işte..
Bakındım göremedim..
Yoktular..
Dayak faslı ne zaman?
Uzun süre sonra katıldığım ilk protesto eylemi.. Tabii ki, çok yürüyüşe, çok gösteriye katıldım, izledim, çata patanın arasında çok kaldım ama onlar başkaydı..
Onlarda gazeteciydim..
Dün eylemci..
Fırsat bu fırsat eylemci gözüyle bi mukayese yapalım..
* * *
Eskiden bu işler daha canlıydı.. Gümbür gümbür slogan atar, ortalığı sarsar, hedefe bir an önce ulaşırdık..
Dün ağır aksak gittik!
Çok eskiden, gençtik, hızlıydık.. O zamanki adıyla toplum polisi de bizim kadar hızlıydı, çevikti.. Aslanla ceylan misali..
Kaçan kadar kovalayan da hızlı olacak..
Tam enselenecekken, İstiklal Marşı’nı okurduk, polis her seferinde zınk diye dururdu.. Ele başları fırsat bu fırsat diye aradan sıvışır, dayağı biz garibanlar yerdik..
Galiba artık bu numara sökmüyor!..
* * *
Taksim’e yaklaşırken bu işte tecrübeli olanlara ( Celal Başlangıç’a) sordum.. Dayak faslı ne zaman dedim..
Bildiğim kadarıyla dayaksız yürüyüş olmaz da..
Bugün dayak yok dedi.. Hem olsa bile sıra bize gelmez..
Niye dedim..
Baksana dedi en önde Çetin Soysal var..
(Her eylemde en ön safta durup, biber gazından, copa kadar ne varsa tadına bakan CHP milletvekili)
Liberaller artık devletçi oldu
Dün şunu da gördüm..
Hükümet muktedir oldukça kendini liberal demokrat diye tanımlayanların alanı giderek daralıyor..
Hükümete laf söylememek için yan yollara saparlardı, yan yollar da iktidarın adamları tarafından doldurunca ne yapacaklarını şaşırdılar..
Başlarını nereye çevirseler olmuyor..
Devletin her kademesi, devletin her müessesesi dolu..
Zabıtayı bile eleştirsen karşına iktidarın adamları çıkıyor..
* * *
Galiba bu sebepledir ki..
Onlar da sadece muhalefet edenlere muhalefet ediyorlar.. Devleti savunuyorlar..
Protesto yürüyüşü yaparken dayak yiyen üniversiteliye bile kızıyorlar..
Eminim dün bize de çok kızmışlardır..
* * *
Devletçi liberale örnek mi?
Çok var da birini söyleyeyim..
Etyen Mahçupyan..