PROF. DR. AMİRAN KURTKAN BİLGİSEVEN
Prof. Dr. Mustafa E. Erkal 01 Ocak 1970
1926 Yılında İstanbul’da dünyaya gelen Prof. Dr. Bilgiseven İ.Ü. İktisat Fakültesi’nden emekli olmuştu. İ.Ü. İktisat Fakültesi Metodoloji ve Sosyoloji Araştırmaları Merkezi’nin de Müdürlüğünü yapmış olan Prof. Dr. Bilgiseven, Kandilli Kız Lisesini bitirdikten sonra 1947 yılında İktisat Fakültesinden mezun olmuştu. Bir süre ticaret sektöründe muhasebeci olarak çalışmış, iki yılı aşan bir süre ile İstanbul Defterdarlığı’nda resmi görev yapmış ve 1956 yılı sonlarında İktisat Fakültesi’ne Sosyoloji Asistanı olarak girmiştir. Ord. Prof. Dr. Z. F. Fındıkoğlu’nun asistanlığını yapan Prof. Dr. Bilgiseven, 1960’da doktora ve 1965’de doçentlik sınavlarını verdikten sonra 1970’de profesör olmuştur.
Değerli Hocamız ve Ablamız Prof. Dr. Kurtkan Türk Sosyoloji ailesi için ve milli endişe sahibi ilim çevreleri için önemli bir kayıptır. Bir büyük çınar devrilmiştir. Bu devrilen çınar o kadar eser ve araştırma geride bırakmıştır ki; onun manen devrildiğini söylemek mümkün değildir. Birçok eser geride bırakmış, hayırlı binlerce öğrenci yetiştirmiş, onlara Müslüman Türk olmanın şuurunu vermeye çalışmıştı. Böyle ilim adamlarının unutulması ve de ölümleriyle defterlerinin kapanması mümkün değildir.
Prof. Dr. Bilgiseven yüksek bir muhakeme gücüne, tasnif ve sentez kabiliyetine sahipti. Rahmetli Ord. Prof. Dr. Z. F. Fındıkoğlu’nun tabiri ile verilerden, bulgulardan ve malzemeden iyi helva yapabilen bir ilim adamıydı. Parça-bütün ilişkisini iyi kurardı. Batı Dünyası’na has ilim- din çatışmasının bütün toplum ve zamanlar için genellenemeyeceğini belirtir; Türk kültür ve medeniyet tarihinde ilim- din bütünleşmesinin somut örneklerini verirdi. Eserlerinde soyut ve somut arasında anlamlı ilişki kurulduğundan okuyucu tercüme kokusu almaz ve ülke gerçeklerinden kopmazdı. Rahmetli Fındıkoğlu’nun tabiriyle milli endişe sahibi bir insandı. Kendisinden çok istifade ettiğimiz Rahmetli Hocamız adına İ.Ü. İktisat Fakültesi Yayını olan Sosyoloji Konferansları kitabının 25. Sayısını çıkarmıştık.
Bazı ilim adamları kolay ve kaliteli yazar; bazıları ise güzel konuşur ve gerekli mesajı verir. Prof. Kurtkan her iki özelliğe de sahipti. Gerek okuyucusuna, gerek dinleyenine fikir jimnastiği yaptırırdı.
Gerçek ilim adamları ekranda fazla görünmekten çok hoşlanmazlar. Her daveti kabul etmez ve reklâmı sevmezler. Yerine göre farklı konuşma alışkanlığına sahip değillerdir; doğruluğuna inandığı fikirleri her şart altında ve her yerde savunurlar. Unvanlarını dışarıda pazarlamazlar. Unvan aldıktan sonra değişik arayışlara yönelerek tanınmaz hale de gelmezler. İdealist olmayı sürdürürler. İşte Prof. Dr. Bilgiseven böyle bir çizgiye sahipti.
1974 Ocak’ında askerden dönmüştüm. Altı aydan fazla Kurum dışı kaldığımdan tekrar Asistanlık imtihanına girmiştim. O dönemde bir takım ayak oyunları da geçerliydi. Bunu önlemek için gerek Prof. Dr. Kurtkan’ın ve gerek Prof. Dr. Mehmet Eröz’ün çabalarını hiç unutamam. Bu örnekler çoktur. Kendisi benim doçentlik jürimde de bulunmuş ve yine bazı oyunlara karşı gerekli tavrı ortaya koymuştu.
Geçen hafta (19 Haziran 2005) Allah’ın rahmetine kavuşan Hocamızın Sosyoloji Konferansları ve İktisat Fakültesi Mecmuası başta olmak üzere birçok dergi ve gazetede yayınlanmış yüzlerce makalesi bulunmaktadır. Yayınlanmış kitapları arasında şunlar sayılabilir:
Türkiye’de Küçük Sanayiinin İktisadi Ehemmiyeti(1962),
Yeni Sosyoloji Dersleri(1964),
Adapazarı’nın Sanayileşmesi(1967),
Maliye Sosyolojisi (1968),
Cemiyet (Terc.1971),
Sosyolojik Açıdan Tasavvuf ve Laiklik(1977),
Sosyoloji III(1980),
Türk Milletinin Manevi Değerleri( 1984),
Din Sosyolojisi(1985),
Milli Eğitim Stratejimiz Nasıl Olmalıdır(1986),
Genel Sosyoloji(1992),
Yugoslavya’da Türk Kültürü(1987),
Köy Sosyolojisi(1988),
İslâmiyet’in Kültürel Özellikleri ve İslâmi Kavramlar(1989),
Türkiye’de Sosyal Çözülme Tehlikeleri(1990),
Sosyolojik Açıdan İslâmiyet ve İslâmi Kavramlar(1992),
Fındıkoğlu Bibliyografyası(1960),
Eğitim Sosyolojisi(1992),
Sosyal İlimler Metodolojisi(1994),
Etnik ve Dini Bölücülük(1991),
Türkiye’de Milli Birliği Bozan Ayrılık(Alevi-Sünni Ayrılığı) (1991),
Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu(1987).