« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

17 Tem

2007

Milli gelir gerçekte kaç dolar

Şükrü KIZILOT 17 Temmuz 2007

Türkiye’nin, 2002 Kasım ayında 221 milyar dolar olan
toplam borcunun, yüzde 85 artarak 408 milyar dolara
ulaştığını, kişi başına düşen borcun da 4,5 yılda
3.195 dolardan 5.534 dolara çıktığını geçtiğimiz
Çarşamba yazmıştık.

Bu arada, borçların yalnızca tutarına değil, GSMH’ye
olan oranına da bakılması gerektiğini belirttikten
sonra, GSMH’nin dolardaki gerileme nedeniyle artan
tutarına da dikkati çekmiştik.

GSMH VE DOLARDAKİ DÜŞÜŞ

2002’den bu yana, büyüme hızı ve GSMH ile kişi başına
düşen milli gelir Tablo-I’de gösterilmiştir.

Dolar cinsinden açıklandığında;

2003’te büyüme 5.9, milli gelirde gözüken artış yüzde
30.

- 2004’te büyüme yüzde 9.9. Milli gelirde gözüken
artış yüzde 23

- 2005’te büyüme yüzde 7.6. Milli gelirde gözüken
artış yüzde 20

- 2006’da büyüme yüzde 6.0. Milli gelirde gözüken
artış yüzde 9.

Rakamlar doğru ama olayın gerçeği çok farklı.

En basit anlatımıyla, 2002 sonunda dolar kuru 1.660
YTL, milli gelir de 180.8 milyar dolar yani 300 milyar
YTL idi. Bugün dolar 1.290 YTL. Aynı 300 milyar
YTL’nin dolar karşılığı da 234 milyar dolar. Görüldüğü
gibi 2002’deki YTL ile bugün yüzde 30 daha fazla dolar
alınıyor.

Bu konuda, teknik hesaplama yapıldığında, çarpıcı bir
tablo ortaya çıkıyor.

Düşük kur-yüksek faiz politikası nedeniyle, doların
değeri olması gerekenden de düşük gözüktüğü için,
milli gelir rakamları daha yüksek çıkmaktadır.

Tabloya göre, cari kurla son dört yılda kişi başına
milli gelir 5.477 Dolar.

Oysa, sabit kurla yapılan hesaplamaya göre 3.286
dolar.

Ortada, döviz kurunun baskılanmış olmasından
kaynaklanan bir milli gelir artışı var. Tablo II ve
III’te de görüldüğü gibi tek başına YTL’nin
değerlenmesi kişi başına geliri 2.191 dolar, GSMH’yi
ise 146 milyar dolar artırıyor.

İLGİNÇ BİR BÜYÜME

Türkiye büyüyor ancak işsizlik azalmıyor.

- Vergi mükellefi sayısı artmıyor aksine azalıyor.

- İşçinin ve memurun reel ücreti, hala 2001 yılı
seviyesini yakalayamıyor.

- Cari açık (döviz açığı) 2002’ye kıyasla 20 kat
artıyor ve 2006’da 31 milyar dolara fırlıyor.

- İhracat artıyor ama ithalattan söz eden yok. 2002’de
15 milyar dolar olan dış ticaret açığı
(ihracat-ithalat farkı), yüzde 253 artışla 2006
sonunda 53 milyar dolara çıktı. Yani ihracattan gelen
dövizin üstüne 53 milyar dolar daha koyup, mal ithal
etmişiz. Bilindiği gibi, dış ticaret açığı;
kırılganlık riski ve üretimde ithalata bağımlılığın
göstergesi oluyor.

Burada bilerek ya da bilmeyerek, ekonomik büyüme ile
ekonomik kalkınma (Yani, yeni üretim ve yeni iş
alanlarının yaratılması ve gelir dağılımının
düzelmesi) birbirine karıştırılıyor.

Ziyaret -> Toplam : 125,29 M - Bugn : 52899

ulkucudunya@ulkucudunya.com