SEPETÇİOĞLU'NUN `KAPI` ADLI ROMANI, GÜNÜMÜZ TÜRKİYE'SİNİN AYNASI
Oyhan Hasan BILDIRKİ 01 Ocak 1970
Kapı, Anadolu’nun yurt edinilme destanıdır. Yazar, Dede Korkut çizgisinde olayları ele alıp işlerken, Türk’ün dramatik kaderini, kötü talihini çizer.
KAPI
Roman (M. Necati Sepetçioğlu, 1974 / II. Baskı)
“Dünkü güzellik olmadan bugünkü güzelliğin tadına varılamaz. Ve yarınki güzellik yaratılmadan da bugünkü ve yarınki güzelliklerin kıymeti kalmaz.” diyen, bu görüşünü yazdığı romanlarında uygulama alanına koyan M. Necati Sepetçioğlu, üçüncü romanı kapı ile karşımıza, dünkü güzellikleri çıkarıyor.
Kapı, Anadolu’dur. Melikşah’ın öldürülmesinden sonra, doğudan Hasan Sabbah, batından da Papalık tarafından zorlanmakta, Bizans İmparatoru Aleksiyos, durumunu sağlamlaştırmak için, Anadolu Türklüğünü yok etmek istemektedir. Üstelik Kutalmışoğlu Süleyman Bey ölmüş, henüz Kılıç Aslan da Anadolu tahtının başına geçmemiştir. Hasan Sabbah, kötülük ağlarını örmüş, Salih Dâî ve Zîbâ aracılığıyla; Klermont Kesişi Piyer L’Ermit’e el atmış, Selçuk tehlikesini savuşturmak için, Papa II. Urben’le anlaşmıştır. Aslında Piyer L’Ermit’in gönlü sevgi ile doludur. Türklerin kötülüğüne, barbarlığına inanmamakta, hatta Türkler arasında İsa sevgisini yaymak için Anadolu’ya gitmek istemektedir. Zenginlerin dışındaki halk üzerinde büyük etki gücü vardır. Salih Dâî ve Çulsuz Gotiye, Papalık; onu oyuna getirirler. Kendisine sığınan Hristiyano’(Zibâ)nun öldürülmesine dayanamaz ve ilk Haçlı kafilesinin önünde, Urumeli yollarına düşer.
Bizans’ta bulunan Ersagun Bey ve adamları tehlikededir. Kurtuluş için çıkış yolları arar, Çaka Bey’in İzmir yöresine gitmesini kararlaştırırlarken, Kılıç Aslan, Bizans’a çıkagelir. Kılıç Aslan’ın bu gelişten amacı, önce Bizans’ı öğrenmek, sonra İznik tahtına geçmektir. İmparator Aleksiyos, durumun farkındadır. Kılıç Aslan’ı sarayına görüşmek, pazarlık etmek için çağırır. Çaka Bey, Bizans’ı denizden vurmak için İzmir taraflarına gider. Demirci’de Karakurt Hafız, Ahi Hasan ve Çavuldurlu’lar kendisini karşılar. Yanındakileri konuk ederler. Çavdar Onbaşı İzmir’e gider, Teke Midas’la buluşur, ona gemi ısmarlar. Bergama’da Ahilya’yı bulur, onunla anlaşır. Dönüp Çaka Bey’e gelir.
Yağmur Bey, Alamut kalesinde Salih Dâî’nin elinde esirdir. Ona türlü işkenceler yaparlar, Alamut’taki çaşıtlarını öğrenmek isterler. Kurtçu’lardan söz ederler. Kurtçu’ların amacının Anadolu’yu Türkleştirmek olduğu ortaya çıkar. Yağmur Bey öldürülür.
Çaka Bey, kurduğu donanma ile Çanakkale Boğazı’nı tutar, batıdan Peçeneklerle anlaşılır. Bizans’ı kıskaca alacaklar, Kılıç Aslan’la birlikte vuracaklardı. Türlü tertiplere girişir. Bu sırada, Piyer L’Ermit’in çapulcu alayı Bizans’a yaklaşmakta, geçtiği her yeri talan etmektedir. Çaka Bey’i bu düğüne çağırır. Bütün ünlü Selçuk beyleri de gelir. Bizans’ı vurmak kararlaştırılır. Çaka Bey, bu törende zehirlenir. Kılıç Aslan, nedense önce Malatya’ya saldırır. Tam kale düşeceği sırada, Haçlıların İznik önlerine gelmekte olduğunu öğrenir. Beyler, geri dönmesini ister. Buldacı Bey, ilk gelen Haçlı kafilesini darmadağın eder, hepsini kılıçtan geçirir. Fakat kendisi de şehit olur. Kılıç Aslan, Malatya’yı bırakıp, geri döner. İznik düşmek üzeredir. Kılıç Aslan, yetişemez, İznik, Bizans’a terk edilir. Eskişehir yakınlarında asıl Haçlılarla karşılaşır. Onları perişan eder, Amasya yakınlarında hepsini kılıçtan geçirir, Haçlı tehlikesini savuşturur. Anadolu birliğini sağlamak için, beyleri Konya’da yapılacak meşverete çağırır. Bizans’ı ortadan kaldırmaya karar verir. Tam bu sırada Danişment Gazi, Malatya’yı alır. Kılıç Aslan, Malatya’ya yönelir. Haçlılar tekrar Anadolu’ya saldırır. Kılıç Aslan’ın kaçtığını sanıp, Denizli taraflarından Konya’ya yönelirler. Burçak Bey’in tuzağına düşerler. Bütün bunlar olurken, Ersagun Bey, Bizans’ta tutsak olan kızı Selcen’i Konya’ya getirir, sultanın Malatya’da olduğunu öğrenir. Malatya düşer. Kılıç Aslan, Halep’e elçiler gönderir. Ona göre; önce doğuyu güvene almak, sonra Haçlı suyunu kaynağında kurutmak için Kudüs’e inmek gerekiyordu. Çavlı Bey’le Habur suyu kıyısında karşılaştılar, iki Türk ordusu birbirine çarpınca kızılca kıyamet koptu. Kılıç Aslan, Habur sularına gömüldü.
Kapı, Anadolu’nun yurt edinilme destanıdır. Yazar, Dede Korkut çizgisinde olayları ele alıp işlerken, Türk’ün dramatik kaderini, kötü talihini çizer. Yer yer “Asıl azmaz, kurt eniği köpek olmaz.”, “Aslına çekmeyen zina veledidir.” gibi atasözlerinden faydalanır. Bir tarih kesitinin kahramanlarını bütün insanî yönleriyle ele alıp inceler. Yazar, sizi o günlere alıp götürür, uzun uzun düşündürür. Bizans entrikalarını, tekke-ordu ilişkilerini, Türk’ün cihangirlik ülküsünü yeniden yaşarsınız.
Günümüz Türkiye’sinin aynadaki yansıması mı ne?