Aman Of Türküsüne Aşık Olan Genç Kızın Öyküsü
Mehmet Gürz 01 Ocak 1970
Genç bir kız Ruhi Su’nun »Aman Of« türküsüne aşık olur ve hergün dinlediği uzunçalar çizilince birgün plakçıya gider yenisini ister. Yaşlı adam biraz aradıktan sonra »Aman Of« türküsünün uzunçalarını bulup genç kıza verir. İçerideki müşterilerden takım elbiseli siyah gözlüklü iki kişiden biri genç kıza, »Bu plağı almayacaksın. Alırsan senin için iyi olmaz. Bak burada bir sürü başka müzik var, onları dinle« der.
Genç kız durumu farkeder ve »Ben bu plağı alacağım, neyi dinleyeceğimi de ben karar veririm« der. Alır uzunçaları eve gelir. Pikabı açar iğne uzunçalara dokunmadan kapı çalınır.
Genç kız kapıya doğru gider, kapıdakiler dükkandaki iki siyah gözlüklü adamdır. Siyah gözlüklüler içeri girip pikabı, uzunçaları, etrafı kırıp dağıtırlar. Çıkarken genç kıza, «Bir daha bu plağı çalarsan, çaldığına pişman olursun« diye tehditler savururlar.
Genç kız ertesi gün yine plakçıya gider aynı uzunçaları alır dışarı çıkar. Karşı kaldırımda yine iki siyah gözlüyü görür ve hızlı adımlarla kalabalığın içine karışır atlattığını düşünerek. Eve gitmemeyi, sahile gidip orada dinlemeyi düşünür ama pikap evde, genç kızın yeni pikap alacak kadar parası yoktur. İşte aşk bu, ille de »Aman Of« türküsünü dinleyecek genç kız.
Belki ucuz bir pikap bulurum umuduyla bir eskici dükkanına girer. Eskicide birkaç hurda pikap varsa da genç kız, kurma kolu yarı da kırık oldukça yıpranmış eskimi eski bir gramofon görür hemen alır ve heyecanla sahilin yolunu tutar. Epey uzaklaşır. Sahildeki kalabalık gitgide azalır, aşıkları ve gizli aşkları da geçer, kocaman bir dağın eteğinde tenha bir sahile gelir. Deniz, kum, gramofon, uzunçalar ve genç kız, başkası yoktur. Genç kız uzunçaları alır gramofonun üzerine koyar kurma kolu çevirir ve iğneyi uzunçalara dokundurur.
»Aman ooooof aman of of«
Genç kız kollarını açıp etrafında dönerek oynamaya başlar.
Gidiyorum gidemiyorum
Az doldur içemiyom
Yandım aman öldüm aman
Sen benden geçtin ama
Ben senden geçemiyom vay
Dalgaların sesi de bu aleme karışır. Bir çocuğu öpercesine usulca ıslak dudaklarıyla ikide bir dokunur genç kızın ayaklarına dalgalar. Genç kız kollarını rüzgara kaptırmış döne döne oynarken siyah gözlüklü adam, kızın kolundan tutar. Biri genç kızı döverken diğeri gramofonu, uzunçaları kırıp, üzerinde Ruhi Su’nun resmi bulunan kapağı da yırtıp denize atar ve yine tehditlerini savurup olay yerinden uzaklaşırlar. Uzunçalar yavaş yavaş denizin maviliğine inerken, gramofon ve Ruhi Su suyun üzerindedir .Ağzı burnu kanlar içinde kalan genç kız eğilip suda yüzünü yıkar ve suyun üstünde ikiye ayrılmış Ruhi Su’nun resmini ve gramofonu görür. Genç kız denize girer dalgaların üzerindeki gramofonun yarı kırık kurma kolunu çevirip, iğneyi mavi suya dokundurunca,
»Aman oooooof, amman off off
Oyna sevdiğim oyna
Bu dünya kalmaz böyle
Yandım amman, öldüm amman
Bu sevdanın sonu yok
Gel yavrum doğru söyle vay«
Türkü denizden gelmeye başlar. Dalgalar sahile vururken genç kız tüm acılarını unutarak kollarını açıp denizin ortasına doğru oynayarak gider. Artık hiçbir güç Ayıramaz genç kızı suyun türküsünden.