EBU’T TUFEYL ÂMİR BİN VASİLE BİN ABDULLAH EL-LEYSİ (RADIYALLAHU ANHU)
01 Ocak 1970
Ebu’t-Tufeyl Âmir b. Vâsile b. Abdillâh el-Leysî, Hayatının sekiz yılını Hz. Peygamber devrinde geçirdiğini söylemiş, Resûlü Ekrem’i veda haccında Kâbe’yi tavaf ederken ve elindeki âsâ ile rükni selamlarken gördüğünü bizzat belirtmiştir. Bu sebeple yukarıdaki tarifler ışığında onun usulcülere göre tâbiî’nin büyüklerinden olduğu söylense de, [1] hadis ehline göre sahâbî olduğu kesin olarak anlaşılmaktadır. en-Neysâbûrî’nin fazilet sınıflandırma-sına göre de 12. derecede yer almaktadır.[2]
Ebu’t-Tufeyl Âmir b. Vâsile b. Abdillâh el-Leysî’nin, Uhud Gazvesi yılında (3/625) doğduğu konusunda ittifak vardır. [3] Bedir gazvesi esnasında çocuk yaşta olduğunu ifade eden bir rivayet olsa da, İbn Hacer, bu rivayette bir yanlışlık olduğunu ve asıl doğrusunun Bedir Gazvesi değil de Huneyn Gazvesi olması gerektiğini belirtmiştir.[4]
Ebu’t-Tufeyl Âmir b. Vâsile b. Abdillâh el-Leysî Benî kinâne’ye mensup olduğu için Kinânî nisbesiyle de anılır. Hz. Peygamber’in son sekiz yılını idrak etmiş,[5] Resûl-i Ekrem’i vedâ haccında Kâbe’yi tavaf ederken ve elindeki âsâ ile rükni selamlarken görmüştür.[6] Hz. Ali’nin vefatından sonra Mekke’ye giderek hayatının sonuna kadar orada kalmıştır.[7]
Hadis rivayet eden sahâbîlerden olan Ebu’t-Tufeyl Âmir b. Vâsile el-Leysî, bu ilim açısından önemli bir şahsiyettir. Hz. Peygamber’den yirmiye yakın hadis rivayet etmiş olan Ebu’t- Tufeyl’in rivayetlerine Kütüb-i Tis’a musannifleri de eserlerinde yer vermişlerdir. Örneğin Ahmed b. Hanbel Müsned’inde ondan 14 hadis kaydetmiştir.[8] Hâricîler onu Hz. Ali’ye bağlılığından dolayı eleştirmişlerdir. Ayrıca İbnu’l-Medînî, Cerir’e, ‚Muğîre ondan hadis rivayet etmeyi kerih görür müydü? diye sorduğunu, onun da ‚evet kerih görürdü? dediğini aktarmıştır. Ancak el-Icli[9] ve İbn Hacer, onun sika olduğunu keydetmiş, Salih b. Ahmed’in de babasından onun sika olduğunu öğrendiğini belirtmiştir.[10] Zaten hadis ehline göre sahâbî sayıldığından, genel olarak âdil kabul edilmiştir.
----------
[1] el-Iclî, Ahmed b. Abdullah b. Sâlih Ebu’l-Hasen el-Iclî el-Kûfî, Ma’rifetu’s-Sikât, I-II, Mektebetu’d-Dâr, el-Medînetu’l-Munevvera 1985, c. II, s. 15.
[2] Müslim, Sahih, Hac 42, c. I, s. 927, no: 257; Ahmed b. Ali Ebû Bekr el-Hatîb el-Bağdâdî, Târîhu Bağdâd, I-XIV, Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut,ts., c. I, s. 198; el-Iclî, Ma’rifetu’s-Sikât, c. II, s. 15.
[3] el-Mizzî, Tehzîbü’l-Kemâl, c. XIV, ss. 79-81; Şihâbuddîn Ahmed b. Alî b. Hacer Ebu’l-Fadl İbn Hacer el-Askalânî eş-Şâfiî, Tehzîbü’t-Tehzîb, I-XIV, Dâru’l-Fikr, Beyrut 1984, c. V, s. 71; el-Hatîb el-Bağdâdî, Târîhu Bağdâd, c. I, s. 198; Celâluddin Ebu’l-Fadl Abdurrahman İbn Ebî Bekr es-Suyûtî, İs’âfu’l-Mubatta’ bi Ricâli’l-Muvatta’, I cilt, el-Mektebetü’t-Ticâriyyetü’l-Kübrâ, Mısır 1969, c. I, s. 15; Muhammed b. Abdirrahmân b. Abdirrahîm el-Mübârekfûrî Ebu’l-Alâ el-Mubârekfûrî, Tuhfetü’l-Ahvezî bi Şerhi Câmii’t-Tirmizî, I-X, Dâru’l-Kütübi’l-
İlmiyye, Beyrut, ts., c. III, s. 98; Şemsüddîn Ebû Abdillâh Muhammed b. Ahmed b. Osmân b. Kaymâz et-Türkmânî ez-Zehebî, Siyeru A’lâmi’n-Nubelâ, I-XXIII, Müessesetü’r-Risâle, Beyrut 1413, c. IV, s. 467.
[4] İbn Hacer, Tehzîbü’t-Tehzîb, c. V, s. 71.
[5] Ebû Abdillâh Muhammed b. İsmâil el-Buhârî, et-Târîhu’l-Kebîr, I-VIII, Thk.: Seyyid Hâşim en-Nedvî, Dâru’l-Fikr, ts., c. VI, s. 446; Muhammed b. Hibbân b. Ahmed Ebû Hâtim et-Temîmî İbn Hibbân el-Büstî, es-Sikât, I-IX, Thk.: es-Seyyid Şerefüddin Ahmed, Dâru’l-Fikr 1975, c. III, s. 291; el-Mizzî, Tehzîbü’l-Kemâl, c. XIV, s. 79; Şihâbuddîn Ahmed b. Alî b. Hacer Ebu’l-Fadl İbn Hacer el-Askalânî, eş-Şâfiî, el-İsâbe Fî Temyîzi’s-Sahâbe, I-VIII, Dâru’l-Cîl, Thk.: Ali Muhammed el-Becâvî, Beyrut 1992, c. VII, s. 437, no: 10160.
[6] Müslim, Sahih, Hac 42, c. I, s. 927, no: 257.
[7] el-Hatîb el-Bağdâdî, Târîhu Bağdâd, c. I, s. 199; es-Suyûtî, İs’âfu’l-Mubatta’ bi Ricâli’l-Muvatta’, c. I, s. 15; Ayrıca bk. Ali Osman Koçkuzu, ‚Ebu’t-Tufeyl Âmir b. Vâsile?mad-desi, T.D.V. İslam Ansiklopedisi, İstanbul 1994, c. X, s. 346.
[8] Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. V, ss. 453-456.
[9] el-Iclî, Ma’rifetu’s-Sikât, c. II, s. 15.
[10 İbn Hacer, Tehzîbü’t-Tehzîb, c. V, s. 71; İbn Hacer, , el-İsâbe Fî Temyîzi’s-Sahâbe, c. VII, s. 437, no: 10160.