DOĞU TÜRK VE MOĞUL FOLKLORUNDAKİ «EDRENE» KELİMESİNE DAİR
ABDÜLKADÎR İNAN 01 Ocak 1970
Kazak-kırgız, Kalmuk-moğul epopelerinde kahramanların yayını,
Başkurt lehcesinde ise umumiyetle bir nevi yay anlamını ifade eden
e d r e n e kelimesinin menşei nedir?
Profesör G. J. Ramstedt 1936 de neşrettiği "Kalmuk Sözlüğü„nde
kalmuk halk edebiyatında ve yazı dilinde tesbit edilen aderenâ keli¬
mesini şöyle izah ediyor: "okun kirişe dayanan kalın ucu (•?), kahrama¬
nın büyük atış yayı, krş. başkurtça â d r i n e=gerilmiş kirişli bir yay,, K
Müellifin gösterdiği kaynaklara göre, bu kelime Kalmukların eski epo¬
pelerinden Dzangar'da bulunmaktadır. Ramstedt bu kelimeyi Başkurtça
â d r i n â kelimesiyle karşılaştırmakla iktifa etmiştir.
Bu güne kadar malûm olan türk lehçeleri sözlüklerinde yay mana¬
sına gelen â d r i n e kelimesi ancak başkurt lehcesinde tesbit edilmiştir
ki Radloff bu kelimeyi "gerilmiş kirişli bir yay=e in Bogen mit
g e s p a n t e r Sehne,, diye izah etmiştir (WB, I, 861).
Son yıllarda neşredilmiş bir başkurt sözlüğünde e d r e n e kelime¬
si "kemik ve kurt siniriyle kaplanmış yay,, diye izah edilmiştir2.
Bir türlü yay manasına gelen aderena -edrine- edrene kelimelerine
dair sözlük kitaplarındaki malûmat bundan ibarettir. Etnografya ede¬
biyatında da bu yaya dair aydınlatıcı malûmata tesadüf edilmiyor. Baş¬
kurt etnografyasına dair pek önemli eser yazan S. İ. Rudenko da av
aletlerini tavsif ederken Katay Başkurtlarının kullandıkları yayın ed-
r i n e olduğunu kayıt ve resmini vermekle iktifa etmektedir3. .
Katayların kullandıkları edrine-yay. (S. İ. Rudenko'dan)
Kalmuk destanlarında anılan ve okçu Başkurtlarda en kıymetli yay
sayılan e d r e n e - ed r i n e'nin Osmanlı İmparatorluğunun ikinci pay-
1
Kalmuckisches Wörterbuch, Helsinki 1936. s. 2 a.
2
Nuri Tahir, Başkurt Lügati, Ufa, 1929, s. 15.
3
S. I. Rudenko, Başkirı. Opıt etnologeçeskoy monografii, II. Leningrad 1925, s. 15.
tahtı olan Edirne'nin adiyle adlanan bir yay olduğu türkolog ve mon-
golistlerden kimsenin hatırına gelmemiştir. Bir türlü kıymetli yay ifade
eden "edrene,, kelimesinin etimolojisi hâlâ karanlık sayılmaktadır.
* * *
Kalmuk destanı Dzangar'da "kahramanın atış yayı,, ve Başkurtlar-
da "kemik ve kurt siniriyle kaplanmış yay,, demek olan e d r e n e -
adaranâ kelimesinin menşeini doğu türklerinin folklor meteryallannın
tetkiki bize pek açık göstermektedir.
Sir-Derya kıyılarında tesbit edilen Kazakça "Adil Sultan,, destanın¬
da4
şu parça vardır:
üç casına kelgende
Adil Sultan, cas sultan
çamırkandı, çamlandı
çın temirdi çarlandı
edrene 'sin tizine salıp
kurdu indi
atkan cerdi esik esik col etti
er tizinden kan etti
tutkalından şart ketti
tartkan cayı (yayı) sultandın 5.
Bu destanda edrene, Başkurtça ve Kalmukçada olduğu gibi, doğ¬
rudan doğruya yay manasına kullanılmıştır ki yay mefhumunu ifade
eden arkayik bir kelime zannolunur. Orta asya kırgız- kazakları eski
kahramanların "edrene,, denilen bir türlü yay kullandıklarını yalnız
destanlarından bilirler, İrtiş havzasındaki kırgız-kazaklar ise "edrene,, nin
Başkurt icadı olan yay olduğunu söylerler.
EDRENE'nin EDlRNE şehrinin adını taşıyan, orada veya dolayla¬
rında yapılan yaylardan başka bir şey olmadığını Adil Sultan desta¬
nın Kögenni Kıyat'ta tesbit edilen Kırım rivayetindeki şu parça pek
açık göstermektedir.
"Kırım hanlığında Adil sultan (adlı) genç sultan (prens) vardı. On
yaşına geldi. Ona İstanbul'daki Sultandan ferman geldi: Acem şahın
fethini senden isterim, dedi.
Balyemezden top al
Tobrucadan at al
4
Adil Sultan destanının konusu 1578 yılında 30 sonteşrinde vaki Türk-İran
savaşında iranlılara esir düşen Kırım şehzadesi Adil Geray'in macerasıdır. (Bak Ab-
dülkadir, Orta Türk destanları ve Kırım.: Adil Sultan. Emel dergisi, 1931, sayı
5 ve 11),
5
Zarif Taşkendî «Edebiyati Kazakıye» Kazan 1909, s. 9-18.
Edirne1
den cay (yay) al
Baha'dan uzun ok al6.
Bir acem Adil Sultana şöyle diyor:
"Adil Sultan efendim
Balyemezden topun yok
Tobrucadan atın yok
Edirne'den cayın yok
Baha'dan alağan okun yok. .. . „7 .
Başkurtça'da e d r e n e , kalmukçada a d e r e n a söylenen bu ke¬
lime Kırım rivayetinde, son zaman söyleyişine göre, E d i r n e şek¬
lindedir. Şüphesizdir ki Kırımlılar bu yayın Edirne yayı olduğunu
unutmamışlardır.
Kırım rivayetindeki "Baba'dan uzun ok al„ mısraındaki "Baba,,
nedir? Bunun da Edirne çevresindeki Babaeski olabileceği hatıra geli¬
yor. Her halde XVI. asırda Türkiye mamulâtından olan Edirne yayı
Başkurt ve Kırgız ülkelerinde Balyemez'in topundan ve "Baba„nın
okundan daha çok tanınmıştır.
Edirne'de yapılan yayın XVI. asırda "edrene-edrine„ adiyle yayıl¬
ması o zaman bu şehrin adı E d r e n e teleffuz edildiğini gösterse ge¬
rektir. XVII. asır şairlerinden Nef'inin
Edrene şehri mi bu ya gülşen-i me'va mıdır
Anda kasr-ı padişahı cennet-i âlâ mıdır
beytindeki "Edrene„nin sırf vezin icabı değil, o zamanki telâffuza da
uygun olduğunu kabul etmek mümkündür.
6
Radlloff, Proben, VII, s. 215.
7
Ayni eser, 219.