Dağlarca'nın TÜRKÇE dergisinde yazdığı düzyazılardan bir tanesini sunuyoruz. `İmza` olarak altına yalnızca `D` harfini yazıyordu.
01 Ocak 1970
Dilde Özleşme
Bir dilde özleşme nedir? Bir dilin artık bütün diyeceğini, artık bütün yazacağını kendi öz yapısı içinde aramasıdır, bulmasıdır.
Diller, öz yapılarını yalnız aradıkça bulmazlar. Çoğu kez buldukça da aramak isterler. Her bulma bir başka olanağın kapısını açar çünkü. Her olanak yeni aramalara varır çünkü.
Dilde özleşmenin bitimi, bitim çizgisi var mıdır? Yoktur. Bir dilin bütün kişileri bir bitim çizgisidir çünkü. Bir dilin bütün kişileri bir bitim çizgisini yeniden aşmıştır çünkü.
Nedir bir dilin öz yapısı? Şudur: a) Sözlerindeki birlik, anlam uzaklıklarıyla birbirinden ayrılmış sözlerindeki birlik, b) Kurallarındaki bütünlük. Bir kuralın dışında kalan bir bölgeyi, öteki kuralın hemen kapsamasıyla beliren bütünlük.
İşte, başka dillerin sözleri, kuralları, içine karıştığı dille bu yüzden bir birlik, bir bütünlük kuramazlar.
İşte bu yüzden bir dil, başka bir dilden içine karışan sözleri kuralları atmadıkça kendi birliğini, bütünlüğünü kuramaz.
Özleşmeler ne verir dile? Özleşmeler dile kişilik verir. Ancak kişiliğe varan dillerin kendilerine özgü bir düşüncesi, bir güzelliği vardır.
Dillerin özleşmesi iki yönde olur:
1- Unuttuğu eski sözlerine "gide gide" özleşmek.
2- Yeni çağların, yeni uygarlıkların yaşamaya kattığı genişlemeyi karşılamak için kendi sözleri üzerinde yeni ekler, yeni çekimler, yeni türetmeler "yapa yapa" özleşmek.
Birincisi genişliğinedir bu özleşmelerin, ikincisi derinliğine. Dillerin özleşmeleri iki ölçüde olur:
1- Geri kalmış dillerin uyandıkları evrede yaptıkları özleşme.
2- Uygarlığa ermiş dillerin yaşamayı izlerken yaptığı özleşme.
İlki hızlıdır bu özleşmelerin, ikincisi yavaş. Ama ikisi de yapıcılıklarında eşittirler.
Özleşme bir erek midir, bir araç mıdır? Özleşme bir araçtır. Aracı olur özleşmeler, bizim bütün düşünceye, bütün bir güzelliğe varmamız için.
Toplum özleşmeye karşı mıdır? Hayır. Toplum, özleşmeye karşı değildir. Çünkü özleşmenin bir ayağı her evrede toplumun içindedir. Onda ta eski çağlardan beri yasaya gelen ilk sözleri, ilk kaynak sözleri aramakla, bulmakla, yaşatmakla, özleştirmeciler, toplumun içindedirler.
Bir dil, başka bir dilden söz almakla zenginleşmez. Tam tersine, başka dilden bir söz alan dil, kendinden bir söz yitirmiş demektir. Bir dilin sözlüğü o dilde kullanılan sözlerin toplamı değildir. Tam tersine, bir dilin sözlüğü o dildeki sözlerin toplamıdır.
Geri kalmış uluslar gibi geri kalmış diller de vardır. Ama bütün anlamıyla düşünelim: Geri kalmış uluslar geri kalmış dillerden başka nedir?
Bir ulus vardır. Yer değiştirmemiştir çağlar içinde. Onun dil özleşmesi kolaydır.
Bir ulus vardır, yerler değiştirmiştir çağlar içinde. Yerler, ülkeler, uygarlıklar, komşular değiştirmiştir. O ulusun dil özleşmesi güçtür. Ama bu ulus, çok büyük bir dilin iyesiyse, ama bu ulusun dili yeryüzünün en ulu us yapısını taşıyorsa yapılacak özleşme güzelliğince başarılı olacaktır.
D.