« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

08 Ara

2006

MHP VE ÜLKÜCÜLER NE YAPMALI?

Hikmet YILMAZ 08 Aralık 2006

MHP’yi cezalandırmak isteyen bazı ülkücüler geçen seçimde oy kullanmayarak veya başka partilere oy vererek hırslarını aldılar. Partisini ve hükümetteki durumunu cezalandırmayı kafasına koyan kızgın partililerin tutumu, partinin baraja takılmasına neden oldu. Bu gelişme, MHP ve ülkücülerin yenilenme ve eksiklikleri giderme şansı olmuştur.

2002 Kasımda diğer partiler yerle bir olurken, her şeye rağmen %8.5 oy alabilmiş MHP’nin, ilk genel seçimler sonucu yeniden güç olması ve iktidara yürümesi mümkündür. 2002 Kasımında başkalarından oy istemeyen ve sandığa gitmeyen yılların MHP’lilerinin yeniden toparlanması önemli bir fırsat ve kuvvettir. Bugünlerde ülkücülerin en çok istediği şey MHP’nin toparlanmasıdır. Ancak MHP’nin yeniden bütün ülkücüler ve halk nezrinde güven kazanması ve siyasi umut olabilmesi birçok şarta bağlıdır. Bunlardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz:

-Partinin ve Genel Başkanının halk nezrinde güvenirliğinin artması için genel başkanın desteklenmesi ve sahiplenilmesi özel bir önem taşımaktadır. Önümüzdeki günlerde yapılacak olan büyük kurultayda, bu sorumluluğu üsleneceklerin titizlikle seçilmesi bir siyasi beceridir. Bunun başarılması ve ülke sorunlarına çözüm öneren ciddi projelerin sunulması, kadroların görevlendirilmesi halinde başarı kesindir.
-Başarısızlığı, güvenilmezliği ve kirliliği ortaya çıkmış kişiler, yönetim organlarında yer almamalıdır. MHP’yi özenle izleyen yüzbinlere yenileşme ve hatalardan arınma gayretleri gösterilmeli, güvenilir ve yeterli kişilere parti yönetiminde yer verilmelidir.
-2002 Kasım seçimlerinde sandığa gitmemiş partilileri ve kızarak başka partilere oy verenleri kazanmak, başta ülkücüler olmak üzere ülke sevdalılarının umudu olmak ve güvenini kazanmak yönünde politikalar uygulanmalıdır. Milliyetçi, ülkücü camiayı toparlama yönünde somut gayretler gösterilmeli ve bunun için gerekli fedakarlık sergilenmeli, herkesçe anlaşılır ve kabul edilir adımlar atılmalıdır.
-MHP kendini geniş halk kitlelerine benimsetmeli ve onların oyunu kazanacak çalışmalar yapılmalıdır.
Siyasette alternatif arayışının yaşandığı günümüzde, mevcut partilerin geçmişleri ve izledikleri politikalar nedeniyle halkın kafası karışıktır. Fakat güçlü bir siyasi alternatif potansiyeline MHP’nin sahip olduğu görülmektedir. MHP kendini yenileyip çalışarak, halkın siyasi arayışına alternatif olamaz ise, bu boşluğu yeni yapılanmaların doldurması tartışılacaktır. MHP’nin tabanı ve millet, iktidarı üslenebilir ve bunu isteyen bir MHP’yi umut ve heyecan ile beklemektedir.

TUTARLI VE İNANDIRICI SİYASET İÇİN

Siyasi faaliyetlerde başarılı olmak için esas olanın seçmenin tasvibini kazanmak olduğu unutulmamalıdır. Kaliteli, saygın ve becerikli-bilgili insanlar öne alınarak siyasetin yapılması gerektiği kabul edilmelidir. Aksi takdirde, halk çoğunluğunun takdir ve desteğini almak mümkün olamayacaktır. Halk için hizmet yapmak kadar, halkın gönlünü ve beynini kazanmak da çok önemlidir.

Sadece seçim dönemlerinde çalışarak istenen sonuca ulaşmanın mümkün olmadığını görüp sürekli ve düzenli, amacı belli çalışma yapmak zorunludur. Parti yetkililerinin bulundukları yörenin en bilgili, sevilen ve saygın insanlardan olması önemlidir. Aksi takdirde, kimsenin görevlendirilmemesi daha iyi olacaktır. Özellikle yerel temsilcilerin sürekli halkla yüzyüze olduğu düşünüldüğünde bunun önemi daha da artmaktadır. Mutlaka parti örgütü olsun diye, her beldede ve her yerde herkese görev verilmemelidir. Uygun ve gerekli sayıda kişi bulunmadıkça parti birimi oluşturulmamalıdır. Bunun yerine bilinen ve yetkin bir parti yöneticisinin o yöreyle ilgilendirilip çalışması temin edilerek, geleceğin yerel yöneticileri hazırlanmalıdır.

Siyasi çalışmalar sırasında oluşan hatalardan dolayı özür dilenmesi bilinmelidir. Buradaki özür dilemek, laftan ziyade, siyaset adına düzeltme yapmaktır. Hatalardan ders alınarak siyasi hizmet kalitesi iyileştirilmelidir. Bütün bunlarda başarının en kestirme ölçüsü, seçmen memnuniyetidir. Görevlerini yapıyormuş gibi görünerek, zorunluluk halinde vatandaşın anlayışına sığınmak yerine, halka hizmetin ve siyasetin kurallarına uygun davranmak asla unutulmamalıdır.

Siyasette tutarlı ve inandırıcı olmanın önemli iki kuralı vardır: Biri, liderin imajı, vizyonu ve partinin siyaset projesidir. Diğeri ise, partinin merkez ve taşradaki siyaset ekibidir. Siyasetteki samimiyeti ve becerisine güvenilmeyen parti yönetimi ile başarı yakalanamaz. Söylemleri ve varsa projeleri ülkenin ve vatandaşın ihtiyaçlarıyla örtüşmeyen, parti tabanı ve halk nezrinde itibarı bulunmayan bir ekip ile siyaset yapmaya çalışan partinin, abes ile iştigal ettiğini söylemek yanlış olmaz. Bunu anlamak için sadece kitap okumak yetmez; esasen insanları ve milleti okuyabilmek gerekir. Milleti okumak demek, herkesin istediğini yapmak telaşına ve işgüzarlığına kapılmak demek değildir. Halka dayanarak ve onlarla birlikte, ülkenin o anının gerektirdiği ve hatta gelecek nesillerin ihtiyacına göre çözüm bulmaktır. Halkla birlikte olmasını ve milleti okumasını becerebilenlerin makul hataları, halk tarafından mutlaka hoş görülür. Özensiz ve emek vermeden, halkı görmezden gelerek siyaset yapanların sığınacakları halk insafı olamaz. Bu şekilde halk insafına teslim olanların hayal kırıklığına uğramaları kaçınılmazdır.

SEÇİM OLMADAN HÜKÜMET KURMAK …

19 Kasım 2006 haftasonu yaklaşık 50 bin kişilik düğün gibi kurultay olunca, kimilerinin uykusu kaçmış gibi. Birileri kumaş biçip dikmeye başladı. MHP’nin güç topladığını gören bazı hayalciler, MHP ye bir yer tayin etmiş bile. Amaaa ne MHP’yi yönetenlere, nede MHP’li seçmene soran mı var! Sormasına gerek mi var; onlar ne derse o olur ya! Vatandaşı evirip çevirip istedikleri yerlere yöneltme kurnazlığını daimi meslek edinmiş olanlar, MHP için gördükleri yalan rüyalarını ballandıra ballandıra anlatmaktadırlar. Nedir bunların acelesi, neden seçime bir yıl varken hükümeti şimdiden kurarlar? Bunu, kimin işine gelsin diye yapmaktadırlar?

MHP’ye saldırı için, MHP’ye yönelişin önünü kesmek için bakın neler yapılıyor! Çok yalın bakılınca MHP-CHP koalisyonunu seslendirmek, sanki bu partilere bir kıyakmış gibi düşünülebilir. Ama, doğrusu hiç de öyle değil. Özellikle MHP için bu söylenti çok pahalıya mal olabilir. Çünkü Lider Bahçeli sol kesimin bile yakınlık ve güvenini kazanmayı başarmış görülüyor. Bu nedenle, CHP’li bilinenlerin bir kısmı ve diğer sol seçmenin sıcak baktığı Bahçelinin MHP’sine yönelen sol oyların önünü, koalisyon söylemlerinden başka ne kesebilir? Siyaset kahinliğine soyunan kurnazlar, soldan MHP’ye yönelenlerin kafasını karıştırmaktadırlar. ‘Sen misin CHP den, soldan vazgeçip MHP’ye yönelen. Sıcak baktığın MHP, CHP ile koalisyon yapacak’ diyerek, seçmenin yönelişine engel konmaktadır.

Koalisyon olacak rüyası seslendirilerek, MHP’nin kendi seçmeni de şimdiden yönlendirmekte ve kızdırılmaktadır. Sadık partililerin enerjilerini boşa çıkarma kurnazlığı yapılmaktadır. AKP’den ayrılan sağ seçmene, aba altından sopa gösterilmektedir. Seçmene; ‘oy vermeyi düşündüğünüz MHP bakın kiminle beraber olacak’ denmektedir. ‘Sevmediğiniz CHP’yi hükümete taşıyacak bir partiye neden oy vereceksiniz? ‘Bari yerinizde kalın, başkaca yapılacak bir şey yok’ mesajı yutturulmaya çalışılıyor. Böylece de, AKP’den MHP’ye yönelenlerin önü karartılıyor. Mevcut iktidarın güç kaybetmesinin önüne geçmek için birileri görev üslenmiş, anlaşılan.

Siyaseten toplumu istediği yöne sürüklemekle övünen güçlerin haklı çıkmasına seyirci kalınmamalı. Milletin sağıyla, soluyla yöneldiği anlaşılan MHP sözcülerinin, çok uyanık ve atak olması gerekir. Millet nezrindeki gündemlerini kendileri belirlemelidir. Yoksa her boyacının istediği gibi boyadığı bina olmaktan kurtulamaz.

Halim Kaya

26 Kas 2024

Süleyman Eryiğit’in yazdıklarından daha önce hiçbir yazısını okumadım. Mümtaz Turhan, Sabri F. Ülgener, Ömer Lütfü Barkan, Mehmet Genç gibi hocaları okuyup Osmanlının geri kalışının sebepleriyle ilgilenmeye başladığımdan ve özellikle de Mehmet Genç’in iki ciltlik “Osmanlı İmparatorluğu’nda Devlet ve Ekonomi” adlı kitabını okuduktan sonra “Osmanlı ve Kapitalizm” konusu daha dikkatimi çekmeye başladı.

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

26 Kas 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

28 Eki 2024

M. Metin KAPLAN

12 Eyl 2024

Nurullah KAPLAN

12 Eyl 2024

Hüdai KUŞ

22 Tem 2024

Orkun Özeller

03 Haz 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Ziyaret -> Toplam : 126,41 M - Bugn : 33967

ulkucudunya@ulkucudunya.com