GÜLÜM...
M. Ali KULAT 05 Mart 2008
Bülbül olup, kaybolan güle ağlamak
Çaremidir? Bilmem... kara bağlamak
Kanayan yüreği... korla dağlamak...
Fenâdan ebede, erdirir ölüm!...
Dünyadan Ravzaya dikildi gülüm.
İlk şehidin adı... adı olmuştu!
Cennetten misafir, sanki bir kuştu,
Azrail su olmuş... o suya düştü!
Esbab perdesiyle dürülü ölüm!..
Nasipse kavuşmak! Cennette gülüm...
Acziyet bir anda! Emr-i Hakk vâki
Çok şükür günahsız! Olmadan şâki
Kınalı kuzuma; bir hasret... tâki
Biz Allah'tan geldik dönüşü ölüm!
Kavuşmak ukbâya kaldı be gülüm.
Gidenler gelmiyor! bekleyip durdum
Tükenmiş gözyaşım hep ağlıyordum
Kutlu ufuklardan umutla sordum...
Kur'an'da ölümsüz olmakmış ölüm!
Geleceğim ben de nasipse gülüm.
Her nefis ölümü tadacak birgün
Kâfir için ölüm gayyaya sürgün
Lâkin mü'min için; Ravza'da düğün!
Ağuşunda yavrumu üşütme! ölüm...
Toprak gül bitirir... gül oldun gülüm.
Hüküm Allah'ındır! Kul O'na tâbi
Veren de O! Alan da! O'dur sahibi
Tesellîde O'ndan, O kalb tabîbi!
Biz Allah'dan geldik dönüşü ölüm...
O vermişti O aldı! değil mi gülüm.