« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

21 Ağu

2007

Ekonomik kaos ve altına hücum!

İbrahim KARAGÜL 21 Ağustos 2007

Ekonomist değilim. Ancak son haftalarda yaşanan ve Türkiye'yi de derinden etkileyen gelişmeler, uzun süredir izlemeye çalıştığım bir süreci besler nitelikte olunca, gözlemlerimi paylaşma gereği duyuyorum.

ABD'de yaşanan mortgage krizinin Türkiye'ye yansımasının 45 milyar YTL olduğu belirtiliyor. Türk şirketleri bu “küçük dalga” yüzünden 23 günde bu kadar değer erozyonuna uğramış. Sadece 13 bankanın değer kaybı 20 milyar YTL. Peki sırada ne var? Bundan sonra ne olacak? Hepsi bu kadar mıydı? Ve en önemli soru: Geliyorum diyen kriz için bu kadar hazırlıksız olmak neden? Yapacak hiçbir şey olmayışından mı?

Bir hatırlatma: 31 Ocak 2007'den bir haber: ABD'nin bir büyük mortgage kuruluşu, artık ev kredisi veremeyecek durumda olduğunu, 300 milyon dolarlık krediye bile gücünün yetmediğini açıkladı. Bu, Türkiye'yi de vuran krizin ilk ilanıydı.

Geçtiğimiz hafta bu sahanın öncü kuruluşu Countrywide'ın çöküşün eşiğine geldiği duyuruldu, panik başladı. Aradan geçen yedi ay boyunca ABD ekonomisine yönelik felaket senaryolarıyla ilgili o kadar gelişme yaşandı ki, son dalgadan habersiz olmak mümkün değildi. 8.2 trilyon dolarlık bir piyasa çöküyordu, beraberinde büyük finans kuruluşlarını da götürüyordu. “Finansal Politbüro”, kredi kuruluşlarına milyarlarca dolar para akıtarak süreci şimdilik durdurdu.

Bu arada Countrywide, 16 Ağustos'ta, 11.5 milyar dolarlık kredi buldu. Yaklaşık 40 değişik bankadan sağlanan bu kredi şimdilik şirketin çöküşünü önledi. Ama gözlemciler, en az üç ay dayanamaması durumunda Countrywide'ın çökeceğini ve çok daha büyük bir dalganın yaşanacağını söylüyor. Onlara göre dayanması zor. Mortgage firmalarının birer birer çöküşü, emlak piyasasının dibe vuruşu (bazı bölgelerde 25'lere kadar düşüş yaşandı), finans krizinin başka alanlara yayılması, ucuz kredilerle ayakta duran şirketlerin krize girmesi, bankacılık sisteminin çöküşüne kadar varabilecek bir kara tablo çıkarıyor ortaya.

ABD ekonomisindeki açıkların iç piyasasını yeni yeni vurmaya başladığı, yakın bir dönemde üretim ekonomisinin de benzer bir krize sürüklenebileceği, aslında üretimdeki krizin bir yıl önce başladığı, bu yüzden mortgage dışındaki ABD şirketlerinin yatırımlarını yurtdışına yönlendirdiği, (Mesela ABD Başkan Yardımcısı Cheney'nin şirketi Helliburton'ın bütün birimlerini yurtdışına kaydırdığı, şirketlerin ABD'yi terk ettiği) küresel ekonominin 21. yüzyıl şartlarına göre yeni bir döneme girmek üzere olduğu belirtiliyor.

Global Europa Anticipation Bulletin, 2007 Yaz sayısında, ekonomiyi biçimlendirecek ihtimalleri sıralarken; “yatırımcıların ABD Hazine bonolarından uzaklaşacağına, ABD emlak piyasasında kriz yaşanacağına, işsizliğin artacağına, sürecin ABD ve dolayısıyla Çin ekonomisinde krize yol açabileceğine” işaret ediyor.

Özetle durum şu:

ABD'de mortgage ile başlayan kriz, başka alanlara da yayılacak. Geçtiğimiz hafta yaşanan dalgalanma bir öncü deprem, devamı gelecek. Muhtemelen bir ay içinde benzer bir süreç daha yaşanacak. Doların küresel hegemonik gücü eriyor. Dünya, ABD ekonomisini finanse etmekten çekiliyor. Bu nedenle dış ticaretteki açıklar büyüyor. ABD tüketicisi hızla borçlanıyor. Piyasa güvenilirliğini kaybeden ABD, kendi şirketlerinin de yurtdışına kaçışını engelleyemiyor. Kriz, finans sektöründen üretim sektörüne yayılıyor. Büyük banka ve şirket iflasları yaşanabileceği söyleniyor.

Birkaç yıldır, terör gerekçe gösterilerek, iç güvenlik için olağanüstü önlemler alınmasının, yasal düzenlemeler yapılmasının, FEMA'nın yeniden yapılandırılmasının hikmeti şimdi ortaya çıkıyor. ABD'nin büyük sosyal korkusu, terörden değil de ekonomik çöküşten olabilirmiş. 2001'de kabul edilen bir yasa var: “National Economic Security and Reformation Act.” Gerçekten bu yasa terör sebebiyle mi çıkarıldı? İçeriğine bakınca tamamen ekonomik çöküş sonrası için çıkarılmış bir yasa ve olağanüstü hal şartlarını düzenliyor. (Sadece dikkat çekiyorum.)

Para krizinin yol açtığı en önemli sonuçlardan biri, altına ilginin artması. Birkaç yıldır düzenli biçimde yükselen altın fiyatları, bazı uzmanlara göre, önümüzdeki aylarda hızlı bir yükseliş gösterecek. Dolar ulaşabileceği en yüksek miktara ulaştı ve artık devamı olmayacak.

Dünya genelindeki trilyonlarca dolar (kimse ne kadar olduğunu bilmiyor) yüzünden bir panik yaşanabileceği ve 1930'lardan sonraki en büyük finansal krize yol açacağı iddia ediliyor. Bu çevreler, bunun sadece finansal değil, ekonomik, sosyal, siyasi ve askeri sonuçları olabileceğine özellikle dikkat çekiyor. Altın fiyatının şu an gerçek değerinden özellikle daha düşük tutulduğu, süreç böyle ilerlerse 12 ay içinde bin dolara yükseleceğini hatta bu rakama yıl sonuna kadar ulaşılabileceğini söylüyor. Petrol, altın, gümüş ve madene dikkat…

Ziyaret -> Toplam : 125,33 M - Bugn : 95687

ulkucudunya@ulkucudunya.com