Kılıçdaroğlu’na ilginç ‘cinayet’ sorusu
01 Ocak 1970
Akit’in haberinde Ülkücü Dursun Önkuzu’nun solcuların bastığı okulda; “ciğerlerine bisiklet pompasıyla hava basıldıktan” sonra, binanın 4. katından atılarak katledildiği eylemde Kılıçdaroğlu’nun da olduğu iddia edildi.
Yeni Akit Gazetesi yazarı Hasan Karakaya’dan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na çarpıcı cinayet sorusu. Karaka’ya gazetesinin bugünkü manşetinde de yer alan, “Kılıçdaroğlu’na şok soru, O cinayette sen NEREDEYDİN” başlıklı haberindeki iddianın sahibi olan Prof. Dr. Namık Açıkgöz’ün sorusunu köşesine taşıdı.
Akit’in haberinde ve Karakaya’nın yazısında yer alan iddiaya göre, Prof. Dr. Namık Açıkgöz, Ülkücü arkadaşı Dursun Önkuzu’nun solcular tarafından basılan okulda; “ciğerlerine bisiklet pompasıyla hava basıldıktan” sonra, binanın 4. katından atılarak katledildiğini belirtiyor ve CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun bu eylemin içinde olduğunu öne sürüyor.
Kemal Kılıçdaroğlu’na cinayet eyleminde yer aldığına ilişkin soruların yöneltildiği iddiaların yer aldığı Hasana Karakaya’nın yazısı şöyle:
“Kılıçdaroğlu, Dursun Önkuzu cinayetinin neresinde?”
“İspat et!.. Belge getir” tartışmaları devam ederken, bugünkü 1. sayfamızda “şok bir soru” soruyoruz Bay Kılıçdaroğlu’na;
“O cinayette, sen neredeydin?”
Efendim, haberimizde de okuyacağınız gibi; 1970’li yıllarda Ankara Erkek Teknik Yüksek Öğretmen Okulu’nda öğrenim gören “Ülkücü öğrenci”lerden Dursun Önkuzu, solcu öğrenciler tarafından “insanlık dışı bir işkence”yle ve “hunharca” öldürülür!..
Dursun, henüz “22 yaşında”dır!..
Önce, ağzına “bisiklet pompası” dayanır ve “ciğerlerine hava basılır!”
Sonra da, okulun 4. katına çıkarılır ve oradan aşağı atılır!..
Tam bir vahşet!.. Tam bir hunharlık!..
“İnsan” olan bunu yapmaz!..
Ama “Solcu”lar yapmış işte!..
PROF. AÇIKGÖZ SORUYOR
Olay bu… Gelelim “soru”ya:
“12 Eylül Darbesi”nden önce; birçoğu gözlerinin önünde olmak üzere 13 ülkücü arkadaşını kaybeden Prof. Dr. Namık Açıkgöz, 40 yıl sonra bugün, soruyor Bay Kemal Kılıçdaroğlu’na;
“23 Kasım 1970’te, Teknik Öğretmen Okulu’nu basan ve 4 gün süreyle işgal eden solcu öğrenciler arasında sen de var mıydın?”
“Dursun Önkuzu’nun ciğerlerine bisiklet pompasıyla hava basılırken, sen neredeydin?..”
“Ciğerlerine hava basılıp, zaten öldürülen Dursun Önkuzu’nun cesedi okulun dördüncü katından atılırken, onu atanlar arasında sen de var mıydın?”
Olay, tam bir vahşet!..
Tam bir barbarlık!..
Sorular da, dehşet!..
Şimdi sıra, Bay Kılıçdaroğlu’nda…
Muhabirlerimiz, dün arayıp, bu olayı sormuşlar kendisine… Bununla da yetinmeyip, aynı soruları “yazılı” olarak da iletmişler!..
Ama, Kılıçdaroğlu’nda “tık” yok!..
KILIÇDAROĞLU CEVAP VERMELİDİR!
Oysa, bu “vahşi cinayet”e bir açıklama getirmelidir!..
Meselâ,
Diyebilir ki;
“Evet; diğer solcu öğrenciler gibi, okul baskınına ben de katıldım… Ama, Dursun Önkuzu’nun ciğerlerine pompayla hava basılması olayında ben yoktum… Ben, o esnada şuradaydım!..
Yine, Dursun Önkuzu’nun dördüncü kattan atılması eyleminde de yoktum… Benim o vahşi cinayetle bir ilgim yoktur!.. O insanlık dışı cinayeti işleyenler, filanca filanca kişilerdir… Ben, o esnada, okulun filanca yerindeydim!”
Bunları söyleyebilir!..
Ya da, diyebilir ki;
“Ben, o baskının hiçbir aşamasında yoktum!.. Prof. Namık Açıkgöz, beni, herhalde başkaları ile karıştırdı!”
Oysa, Prof. Açıkgöz, iddialı;
“Kemal Kılıçdaroğlu, okulun basılması ve işgal edilmesi eyleminde vardı!”
Şimdi, Kılıçdaroğlu’na düşen;
BİR: O yıllarda, Sosyal Demokrasi Dernekleri Federasyonu’nda görevli olmadığını, belgelerle ispatlamaktır!..
İKİ: Teknik Öğretmen Okulu baskınına katılmadığını, çünkü 23 Kasım 1970 günü, başka bir yerde bulunduğunu belgelemektir!..
ÜÇ: Baskın eylemine katıldıysa, bile; Dursun Önkuzu’nun ciğerlerine “bisiklet pompasıyla hava basanlar” ve “4. kattan atanlar” arasında bulunmadığını; “şahit”ler getirerek, “yer ve saat göstererek” ispatlamaktır!..
Zira, iddia “korkunç”tur!..
İnanın, haberi okurken bile tüylerim diken diken oldu… Hayır, Bay Kılıçdaroğlu’nun bu kadar “gözü dönmüş”, bu kadar “vahşi”, bu kadar “insanlıktan çıkmış bir canavar” ve “gözlerini kan bürümüş bir katil” olabileceğine asla ihtimal vermiyorum!..
Ama, Prof. Namık Açıkgöz, ısrarla; “O baskında Kılıçdaroğlu da vardı” dediğine göre, Bay Kılıçdaroğlu, hiç olmazsa “eylem arkadaşları”nın kimler olduğunu açıklamalı ya da; “Yalan!.. İftira!..” diye haykırmalıdır!..
Ama, mutlaka konuşmalıdır!..
Çünkü, ortada “ithal bir dedikodu” değil, “yerli bir iddia” vardır ve son derece de “korkunç”tur!..
Evet, evet;
Bay Kılıçdaroğlu mutlaka konuşmalı ve bu “korkunç iddia”ya, bu “hunhar cinayet”e bir açıklama getirmelidir!..
KEMAL-CEMAL VAK’ASI!
Eğer bu “vahşet”e bir açıklama getirirse, yine bir “cinayet” olayını soracağım kendisine!..
Hani, kendisinin ifadesiyle, “soğanla kırmızılaştırdığı yumurtaları” sattığı Bingöl’ün Genç ilçesindeki “gençlik yılları” var ya, işte orada “Cemal” adlı bir arkadaşının “nasıl öldürüldüğünü” soracağım kendisine!..
1965 yılında, Genç ilçesinde Cemal’i kim öldürdü ve Kemal Bey o esnada neredeydi?..
“1965’teki bu cinayeti” de soracağım Bay Kılıçdaroğlu’na… Ama önce, “Dursun Önkuzu cinayeti”ni anlatsın!..
Tabiî; “şahit”lerle, “belge”lerle!..
Kendisinden “açıklama” bekliyoruz…