« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

21 Ağu

2007

MHP’nin tavrı...

Güler KÖMÜRCÜ 21 Ağustos 2007

Karıncanın yetenekleriyle donanmak zorundayız bugünlerde, insan kendi ağırlığının 10 katını taşıyamaz ama karınca kendi ağırlığının 100 katını yüklenir-taşır... Şu günlerde... Karınca olduğunuzu farz edin efendim, taşıdığınız ağırlık giderek daha artacak, şikayet yok, kıbleye yöneldik bir defa... Cumhuriyet, Atatürk ilkeleri ve Türkiye’nin toprak bütünlüğü söz konusu ve de İslam’ın ‘bir cemaat üzerinden’ Amerikan İslamı’na dönüştürülmesi, hepsi emanetimizde, sahip çıkacağız. KÖŞK seçimlerini bilinçli olarak kriz ortamına sürükleyenlerin ‘nihai hedeflerini’ görmek zorundasınız.

Bir okurumun söylediği gibi: “Devlet’i ‘Helen’lerden okuma ve aktarma ısrarını sürdürenler, İbn-i Haldun’dan bi-haberler. İşte size ‘El Medinet-ül Fadıla’dan bazı bölümlerin günümüz diline çevrilebilmiş özeti; ‘Devlet kökten görme/soylular üzerine kurulmalı ve yönetilmelidir. Aksi takdirde o devlet, batmaya mahkumdur. Devlet’in kademelerinde ‘Devlet Adamı’ olarak görev verileceklerde de bu duruma dikkat edilmelidir. Daha net bir ifade ile; devletin makamları ‘makamları ile güç bulanlar’a değil, ‘makamlarına güç verenlere’ emanet edilmelidir ki, emanetin onuru korunabilsin. Makamlarından güç alarak ‘zafer’ kazananlar için ‘bu zafer sonun başlangıcı’ demektir, makamlarına güç verenler için ise zaferin anlamı ‘daha çok çalışma ve daha fazla hizmet verme’ yükümlülüğünün ve sorumluluğunun artmasının ilk ‘uyarısı’dır...’’

Bugün... Ülke sistemleri alarm veriyor ve her şey gözümüzün içine bakılarak yapılıyor. Bilgi çarpıtma (dezenformasyon), hileli yönlendirme (manipülasyon) fırtınası altındayız. Yolsuzluk iddiaları (gemicikler, Bakan çocukları hakkındaki iddialar, belediyelerdeki kokular) halkın burun direğini sızlatıyor ama AKP’nin medyadaki güçlü kontrolü sayesinde kitleye ‘tıp’ oynatılmaya devam ediliyor. Dış politika ve uluslararası ilişkilerde Cumhuriyet tarihinin ‘en başarısız’ dönemi yaşanıyor. Mesela Kıbrıs, büyük tavizlere rağmen sorunun çözümünde tek bir adım atılamadı. Mesela Irak, Kürt Devleti eli kulağında kurulmak üzere, Barzani bırakın Irak’ı Türkiye’de ekonomi ve siyasette söz sahibine dönüştürüldü. Türkmeneli Kerkük’te kazanılmış haklarımızı elden teslim ettiler. Mesela AB ile ilişkiler, Avrupa’da Türkiye yanlısı ülke kalmadı, üstelik tek taraflı verdik ha verdik... ‘GÜL’ dayatması neyi örtüyor o halde? GÜL şayet kazanır ise bu zaferi ‘İbn-i Haldun’un yorumuyla değerlendirin lütfen, bakınız yukarıdaki paragrafa.

GÜL, KÖŞK’e çıkabilecek mi? 11.Cumhurbaşkanı gelecek turlarda seçilebilecek. KÖŞK yolunda (geçen hafta da belirttiğim gibi) DTP’nin ‘anlamlı’ duruşunu dikkatle izlemeye devam ediniz, kimlik siyaseti yapmaktan öteye geçip, Türkiye’nin partisi olabilecekler mi?


367 HER TUR İÇİN GEREKLİ... En önemlisi, bakalım MHP, ‘Anadolu’yu AKP’ye kaptırdım, önümüzde yerel seçimler var, GÜL’ü destekleyip, AKP’li seçmene şirin gözükürüm böylece de kaybettiğim oyların bir bölümünü belki geri kazanırım’ şeklindeki ‘koltuktan güç alma’ (tam bu noktada yine yazımın 2. paragrafındaki İbn-i Haldun’un zaferi makamlarından güç alarak kazananların başına gelecekler hakkındaki tespiti okuyunuz) tavrında ısrar edecek mi? MHP, oy-koltuk menfaati yerine ‘ulusal milli menfaatleri’ tercih edebilecek mi dersiniz?

MHP yöneticileri günler önceden adeta ‘Meclis’te hazır bulunacağız, 367 krizi yaratmayacağız, AKP, KÖŞK konusunda milletin-devletin tamamıyla uzlaşmasa da milletin-devletin tamamı bizi bağlamıyor, biz AKP ile uzlaştık’ açıklamasını yaptı. Tam bu noktada, ‘içimdeki sağduyunun sesi’ yüksek sesle soruyor, ‘Güler yoksa sen MHP’nin açıklamasını yanlış mı okudun? MHP aslında, -KÖŞK turlarının tamamına katılıp, 367’ye destek vereceğim- demedi. Acaba yaptıkları açıklama sadece ilk turu, hatta biraz daha zorlar isek 1. ve 2. turu bağlıyor, şayet GÜL, 2 turda kendisine verilen bu desteğe rağmen yeterli çoğunluğu bulamaz ise MHP’de 3. turda (ya da son 4. turda) ‘buraya kadar’ deyip Meclis’e girmeme kararı alabilir mi? MHP’liler makamlarıyla güç bulmak yerine, oturdukları makama güç vermeyi tercih edip, güç şartlar altında daha çok hizmet sorumluluklarını hatırlarlar mı?

Son defa daha aynı yere damlayalım, “Makamlarından güç alarak ‘zafer’ kazananlar için ‘bu zafer sonun başlangıcı’ demektir.” MHP’li vekiller karınca kadar olabilecekler mi? (Unutmayalım ki; her tur için 367 katılım şartı aranıyor.)

Göreceğiz...

Ziyaret -> Toplam : 125,33 M - Bugn : 90511

ulkucudunya@ulkucudunya.com