« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

26 Ara

2011

AYDIN İHANETİ VE RIZA TEVFİK ÖRNEĞİ

Prof. Dr. Nurullah Çetin 01 Ocak 1970

Türk halk ve tekke şiirini modern bir anlayışla yeniden üretmeye çalışan ve bu bağlamda II. Meşrutiyet döneminde şiirleriyle ve filozofluğuyla ünlü olan Rıza Tevfik Bölükbaşı (1869-1949), Cumhuriyet döneminde de şiir yazmaya devam etti. Ancak bu dönemdeki şiirleri pek fazla değildir ve önemli bir etki de bırakmamıştır. O, daha ziyade ferdî ve felsefî konulu şiirler yazmıştır.

Türk’ün ölüm kalım savaşı olan Millî Mücadele sürecinde emperyalist Batılı işgalcilerle işbirliği içinde olan ve şanlı Kuva-yı Milliye direnişine karşı durarak âdeta Türk milletine ihanet eden bu filozof şair, Türk vatanını parçalayıp emperyalist batıya sömürge yapmayı amaçlayan Sevr anlaşmasını Osmanlı Devleti adına imzalayanlardan biri idi. Vatan hainliğini küstahlığa kadar vardırıp bu Sevr paçavrasını imzalayan kalemini edebiyat dersi verdiği Amerikan Kız Kolejine hediye etti...

Emperyalist işgalcilerle işbirlikçiliği ve Türk milletini arkadan hançerleyen ihanet çalışmaları yüzünden o zamanın üniversite gençliği, millî bir tepki vererek onun üniversiteden uzaklaşmasını sağlamışlardı. 1922 yılında da yurtdışına çıkmak zorunda kaldı. Vatana ihanet suçuyla yüz ellilikler içine dahil edildi.

Rıza Tevfik, yurt dışında geçirdiği süre içinde anlaşılan yaptıklarından, emperyalist işgalcilere meyletmesinden, bıraktığı vatana ve millete ihanet çamurundan, boynuna taktığı zillet halkasından pişman olacak ki 1925’te Cünye’de iken oğlu Nazif’e yazdığı bir kıtada âdeta günah çıkartırcasına şöyle demektedir:

“Alçağa meyledip su gibi akma,

Geçtiğin yerlerde çamur bırakma.

Altından olsa da zillet halkası

Onu-köpek gibi- boynuna takma.”

Günümüzde kendisine “aydın” denilen, gazete ve televizyonları istila etmiş bir sürü liberal kılıklı zevat, Amerika ve Avrupa Birliği kaynaklı ihanet projelerinin sözcülüğünü ve uygulayıcılığını yaparak devletinden diline, bayrağından Atatürk’üne, dininden geleneğine kadar Türk millî varlığını oluşturan bütün değerlerini yok etmek için sınır tanımaz bir alçaklık sergiliyorlar.

Bunlar, hem emperyalist batı alçağına meyleden kiralık sözcü ve uygulayıcılar; hem de küçük bireysel menfaatleri için milletini, vatanını, devletini, dinini, bütün kutsal değerlerini satma alçaklığına tenezzül eden zavallılar güruhudur.

Bunlar, zaman ve zemin gereği bazen komünist olurlar çamur bırakırlar. Devir değişir liberal olurlar, Amerikancı, Avrupa Birlikçi, Kürtçü, Ermenici olurlar çamur bırakırlar. Zaman değişir muhafazakâr İslamcı yalakalığı yaparlar gene çamur bırakırlar. Çünkü bunların sağlam bir kişiliği, kimliği, oturmuş sahih değerleri, güven veren insanî bir duruşları yoktur. Tamamen menfaatlerinin kuludurlar. Sözleri de işleri de, davranışları da çamurdur. Haçlı-Siyon efendileri bunların boyunlarına altından zillet (aşağılık, alçaklık) halkası takmışlardır. Bunları besleyen, fonlayan, maaşa bağlayan, makam mevki, ödül veren küresel efendileri boyunlarına, zihinlerine, ruhlarına, kalemlerine, dillerine, beyinlerine altın, dolar, euro gibi zillet halkaları, tasmaları takmışlar, istedikleri yere sürükleyip duruyorlar.

Soylu, asaletli, temiz, saf Türk milleti, oraya buraya cüruf saçan bu mendeburların ufunetli çamurlarından uzak dursun.

Ziyaret -> Toplam : 125,30 M - Bugn : 59755

ulkucudunya@ulkucudunya.com