« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

26 Ara

2011

31 mart'ın itirafçısı Rıza Tevfik anlatıyor: 31 mart, Sultan'ı iftiralarla aşağı indirmek için planlanan bir oyundu!

01 Ocak 1970

Rıza Tevfik de Sultan Abdülhamid'e karşı çıkanlardan; hatta kendi ifadesiyle, 31 Mart komplosunu tertipleyenlerden biri Seneler sonra Sultan Abdülhamid'den "özür dileyen" bir şiir yazmış
31 mart'ın itirafçısı rıza tevfik anlatıyor: 31 mart, sultan'ı iftiralarla aşağı indirmek için planlanan bir oyundu ! Necip Fazıl Kısakürek bu şiiri 1947'de Büyük Doğu’da yayınladığı için bir süre hapis yatmış Rıza Tevfik’in hastane yatağında şunları söylediği naklediliyor:

"Ben bu şiiri Türk milletine hakaret kasdıyla değil, tamamıyla aksi olarak, Türk milletini ölüme götüren bir zümreyi teşhir ve Abdülhamid Han'a edilen iftiraları tespit gayesiyle yazdım 31 Mart vakasını tertiplediği isnadı altında tahtından alaşağı edilen büyük hükümdar, bu isnadla, sade iftiraların değil, tertiplerin de en hainine hedef tutulmuştur 31 Mart'ı tertipleyen İttihatçılar ve bu işe memur edilenler arasında bizzat ben varım 31 Mart'ı kışkırtma ve körükleme işini Selim Sırrı ile Rıza Tevfik idare etti Hasta yatağımdan söylediğim bu sözlere tarih kulak kabartsın"
Sultan İkinci Abdülhamid'in aleyhinde faaliyet gösterenlerin elebaşçılarından biri olan feylâsof Rıza Tevfik, devlet elden gidince korkunç pişmanlığını dile getiren, "Sultan Abdülhamid Han'ın Ruhâniyetinden İstimdat(meded ve yardim)" adlı mersiyesinde şöyle feryad eder:

"Nerdesin şevketlim, Sultan Hamid Han?
Feryâdım varır mı bârigâhına?
Ölüm uykusundan bir lâhza uyan,
Şu nankör milletin bak günahına

Târihler ismini andığı zaman,
Sana hak verecek, ey koca Sultan;
Bizdik utanmadan iftara atan,
Asrın en siyâsî Padişâhına

"Pâdişah hem zâlim, hem deli" dedik,
İhtilâle kıyam etmeli dedik;
Şeytan ne dediyse, biz "beli"(evet) dedik;
Çalıştık fitnenin intibahına

Dîvâne sen değil, meğer bizmişiz,
Bir çürük ipliğe hülyâ dizmişiz
Sade deli değil, edepsizmişiz
Tükürdük atalar kıblegâhına

Sonra cinsi bozuk, ahlâkı fena,
Bir sürü türedi, girdi meydana
Nerden çıktı bunca veled-i zinâ?
Yuh olsun bunların ham ervâhına(ruhlar)!

Bunlar halkı didik didik ettiler,
Katliâma kadar sürüp gittiler
Saçak öpmeyenler secde ettiler
Tükürün onların pis külâhına

Haddi yok, açlıkla derde girenin,
Sehpâ-yı kazâya boyun verenin
Lanetle anılan cebâbirenin(zalimler)
Bu, rahmet okuttu en küstahına

Çok kişiye şimdi vatan mezardır,
Herkesin belâdan nasîbi vardır,
Selâmetle eren pek bahtiyardır,
Harab büldânın(Şehirler) şen sabahına

Milliyet dâvâsı fıska büründü,
Ridâ-yı diyanet yerde süründü,
Türkün ruhu zorla âsi göründü,
Hem Peygamberine, hem Allâh'ına

Lâkin sen sultânım gavs-ı ekbersin
Âhiretten bile himmet eylersin,
Çok çekti şu millet murada ersin
Şefâat kıl şâhım mededhâhına(yardim bekleyen)

kaynak:
Ahmet Kabaklı, Temellerin Duruşması, Türk Edebiyatı Vakfı Yayınları, 15 Baskı (1992); s140

Ziyaret -> Toplam : 125,30 M - Bugn : 63617

ulkucudunya@ulkucudunya.com