PROF. DR. REHA OĞUZ TÜRKKAN'DAN MÜTHİŞ AÇIKLAMA
01 Ocak 1970
TÜRKEŞ'İN TIRNAĞINI KORKUDAN SÖKEMEDİLER
Türkçülük Günü olarak kutlanan 3 Mayıs 1944 olayları sonrasında Alparslan Türkeş’le birlikte tutuklu kalan Türkkan, (Adnan Menderes, Celal Bayar ve Fevzi Çakmak’la beraber ihtilal hazırlığındaydık ve Rusya’da zulüm gören Türkleri kurtaracaktık.) yazılı bir metne imza atmaları için işkence gördüklerini iddia etti.
Türk 2000’ler Vakfı Başkanı Ordinaryüs Prof. Dr. Reha Oğuz Türkkan, İsmet İnönü’nün Türkçülük Davası’nı siyasi rakiplerini ezmek için açtırdığını ileri sürdü. Türkçülük Günü olarak kutlanan 3 Mayıs 1944 olayları sonrasında Alparslan Türkeş’le birlikte tutuklu kalan Türkkan, (Adnan Menderes, Celal Bayar ve Fevzi Çakmak’la beraber ihtilal hazırlığındaydık ve Rusya’da zulüm gören Türkleri kurtaracaktık.) yazılı bir metne imza atmaları için işkence gördüklerini iddia etti.
3 Mayıs olaylarını ZAMAN’a değerlendiren Türkkan, yaşananların, dönemin cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün Rusya’ya yönelik ‘dostluk’ mesajı olduğunu savunuyor. Türkkan, İnönü’nün Rusya ile yakınlaşmanın yanı sıra kendisine rakip gördüğü Menderes, Bayar ve Çakmak’ı zan altında bırakmaya çalıştığını ileri sürüyor.
Türkkan, kamuoyunda Tabutluk olarak bilinen, eskiden emniyet müdürlüğü olarak kullanılan Sirkeci’deki Sansaryan Hanı’nın 8. katında yaşadıkları işkenceyi unutamıyor: “Batı Almanya’dan işkence ampulleri getirmişler dört tane. Üç gün duvarın içine oyulmuş tabutluğun içinde kolları yukarıya asılı halde tutuldum. O ampuller korkunç bir acı veriyordu, kafanıza sanki sürekli iğneler batıp çıkıyor gibi oluyordu. İki defa bayılmışım.”
Türkeş’in tırnağı sökülmedi
MHP’nin merhum lideri Alparslan Türkeş'in işkence görerek tırnaklarının çekildiğine yönelik iddiaları yalanlayan Türkkan, şunları anlatıyor: “Kendisi bana ve Nihal Atsız’a mektup yazmıştı. (Ben Türkçüyüm. Bu gidiş çok kötü) diyordu. Biz tutuklanınca evde bulunan mektuplarımıza el koydular. Türkeş’in yazdığı mektubu görmüşler. (Bu da onlardan) deyip tutukluyorlar. Türkeş yakalandıktan sonra ona da işkence etmek istemişler. Polisin bir tanesi tırnağını çekmeye çalışmış. Küçük bir kanama başlayınca diğer polis (O asker üniformalı. Başımıza bela olur.) demiş ve vazgeçmişler. Bunu bana kendisi anlattı. Türkeş bizim gibi tabutlukta işkence de görmedi.”
Prof. Dr. Haluk Karamağralı da 3 Mayıs’taki protesto yürüyüşünü kendisiyle birlikte Nihal Atsız, Zeki Sofuoğlu, Feti Tevetoğlu ve Reha Oğuz Türkkan’ın organize ettiğini söyledi.