NEYZEN TEVFİK
Kadir DAYIOĞLU 01 Ocak 1970
Bir harâbat adamı, bir harabâti merhum ve aziz Neyzen Tevfik ile ilgili çok yazdım... Bir “Kurban Bayramı” arifesinde yine gönlüme geldi... Hemen belirteyim; şu günlerde, dostumuz Mustafa Özdamar’ın “Bir Harâbât Adamı Neyzen Tevfik” isimli eserini, bir kez daha okuyorum...
Hazret ile ilgili yorum yapmak bana düşmez... Haddime de değil... Zira; “hâl ehli” değilim ayrıca; “naz ve niyaz” ile ilgili bilgi fakiriyim, ilmim yetmez... Bu nedenle, anılan kitaptan alıntılar yapmak istiyorum, umarım anlam bütünlüğünü bozmam...
Aziz abim, merhum Fethi Gemuhluoğlu, otuz beş yıl kadar önce, “Dostluk Üzerine” yaptığı bir sohbette, Neyzen Tevfik merhum ile ilgili şu çarpıcı sözleri söylemiş:
“Ben parayı sol elleri ile tutanların destanımsı, mucizemsi hikayeleri ile büyümüş bir arkadaşınızım.
Feleğin kahpe başında paralansın parası,
Ben güzel sevmeye geldim, değil ekmek yemeye.*
Diyor büyük Hazreti Neyzen. Kaddesallahu sırrâhul aziz diyorum. Belki şaşıracaksınız, bir şâribü’l leyli ve’n nehâr, bedmest bir zât-ı âlîye öyle diyorum... Öyle demenin, bu şekilde kendisini tekrîm etmenin, daha gerçekte tekrîm mânâsının kaldığına kailim! Yetmiyor, bu tekrim ve bu takdîs dahi yetmiyor!”
Ve bir başka sohbetinde de şu cümleyi sarf ediyor Neyzen için, merhum Gemuhluoğlu; “Ben hayatımda görüp gözlediğim, gözyaşları ile boy abdesti alan bir kaç kişiden biridir, Neyzen”
Şimdi de Mustafa Özdamar’a kulak verelim:
“Neyzen Tevfik’in devam ettiği ilim irfan meclislerinin en kayda değeri, Ahmed Tâhir Marâşî Hazretlerinin sohbetleriydi. Ahmed Tâhir Marâşi Hazretlerinden feyz alan emekli tabip albay Hamdi Hızalan’a, Üsküdar’daki Balaban sohbetlerinde:
- Hamdi Baba, Ahmed Tâhir Marâşî Hazretlerinin sohbetlerinde Neyzen Tevfik’e rastladınız mı hiç?
Diye sorduğum zaman:
-Evet, bir kaç defa rastladım. Hoca Efendimiz Hazretlerinin huzuruna geldiği zaman hep derli toplu ve temizdi. Hiç dağınık görmedim... Neyzen Tevfik bey, Râsulullah neş’esinde bir insandı... Hep Râsulululah neş’esindeydi... “
Ehli tarafından söylenen sözlere, yapılan tespitlere en azından benim söyleyebileceğim bir şeyler olamaz diye düşünüyorum...
Meraklısı için not:
Şârib-ül leyli ven nehâr: Gece-gündüz sarhoş
Bedmest: Sarhoş, kendinden geçmiş
*) Önceki mısra şöyle:
Düşeli derd-i firâkınla sevdâya meye,
Müptelâyım, deliyim, sinmişim esrar-ı neye!