Tek yol tam bağımsızlık demişti
BEHİÇ KILIÇ 04 Eylül 2007
Denİz Gezmiş’in 1969 yılında verdiği bir beyanatını hatırlatmıştım... Özetle şöyle demişti:
“Öğrenci olarak devrimci mücadeleye katılmak, Mustafa Kemal’in bize yüklediği bir görevdir. Dünyanın bütün gericileri bir araya gelseler, bu hakkımızı ve görevimizi elimizden alamayacaklardır...”
İlginç tepkiler geldi...
Zamane işbirlikçilerinin, bu toprakların tam bağımsızlığı uğruna ölüme giden Gezmiş’i, ABD-AB beslemesi halleriyle kendileri ile özdeşleştirmeleri muazzam..!
Bana “Sen o komünist bölücüyü nasıl översin?” diye yaklaşanlara da hitap ederek “hatırlatmalarımızı” sürdürelim.
Deniz Gezmiş yargılanırken “ABD’li rehineleri neden kaçırdıklarını” anlatmış ve mealen şöyle demişti:
“Atatürk prensiplerinin rafa kaydırılmasını isteyenler kaçırılmaz da ne yapılır?..”
Bu kadarı bile O’nu bu günlerde anmamız için yeterlidir...
İdama gittiği yoldaki savunması kitap halinde vardır...
Bir bölümünü aktaralım...
“...varlığımızı esasen Türk halkına armağan etmiş bulunmaktayız. Bu sebeple ölümden çekinmiyoruz...
... Bizlerin tek özlemi tahsil sırasında bulunmamıza rağmen Türkiye’nin bağımsızlığıdır. Eğer korku, gaflet, kurnazlık ve ihtiras içinde bulunanlardan bizleri kastediyorsa, bu doğru değildir. Türkiye’de gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunanlar varsa, bunlar ancak Amerikan emperyalizmi ile iş yapan çıkarcılardır....
Biz hiçbir zaman bütün çabamıza rağmen Türkiye’nin bağımsızlığını temin edemedik.
Öteden beri arz etmiş olduğum gibi, bu ülkede Anayasa’yı en fazla savunanlar bizleriz. Anayasa’yı ihlal edenlerse ortadadır.
Yine o kişiler bizim kellemizi istemektedirler. Bile bile iddia makamı bizim Anayasa’yı ilgaya teşebbüs ettiğimizi ileri sürmektedir.
Türkiye’nin bağımsızlığından başka hiçbir şey istemedik ve hayatımızı bu yola koyduk, varlığımızı Türkiye halkına armağan ettik. Bunun aksini iddia edenler vatan hainidir. İddia makamı bizim vermekte olduğumuz bağımsızlık savaşına karşıdır. Çünkü Süleyman Demirel hâlâ ortada gezmektedir. Kudreti yetiyorsa Süleyman Demirel hakkında aynı şekilde dava açsın, onlar 36 milyonluk ülkenin bütün yükünü 20 gencin üzerine yıkmaya alışmışlardır. Bizi bağımsız bir ülkenin çocukları olmaktan mahrum eden hepiniz dahil, sizlersiniz. Süleyman Demirel’in Anayasa’yı ihlaline ve despotizmine ve ülkeyi Amerika’ya satmasına ses çıkarılmadı. Ve meydanlarda bunlara karşı bizler dövüşmek mecburiyetinde kaldık, bizler kurşunlandık. Ve sonunda idam isteği ile buraya getirildik, dediğim gibi Türkiye’yi bu hale getiren eski neticilerin bütün suçlan bize yüklenmek istenmektedir. Bütün eski idarecilerin suçu bize yükletilmek istenmektedir.
Türkiye’nin bağımsızlığından başka hiçbir şey istemedik ve hayatımızı bu yola koyduk, varlığımızı Türkiye halkına armağan ettik. Bunun aksini iddia edenler vatan hainidir.
... bizim düşmanlarımız Amerikan emperyalizmi ve onun yerli işbirlikçileridir. Yine bildiride açıkladığımız gibi yerli işbirlikçiler, hain patronlar yani emperyalizmle işbirliği yapan .patronlar feodal mütegalibe yani bezirgânlar, tefeciler, toprak ağaları ve diğer işbirlikçileri ve bizim bütün eylemlerimiz bu hedefe yönelmiş bulunmaktadır.
.... Ayrıca milli bütünlüğe karşı çıkmakla da suçlanıyoruz. 101 tane Amerikan üssünün bulunduğu ülkede, bizim milli bütünlüğü bozmak istemekle itham edilmemiz gülünç olmaktadır.
35 milyon metrekare vatan toprağı işgal altında iken bizim milli bütünlüğü bozmakla suçlanmamız gülünçtür. Mustafa Kemal sağ olsaydı bugün çok şaşırırdı.....”
Ey okuyucu..
Bilhassa genç okuyucu... Bugün piyasaya bakıp “Deniz bizim arkadaşımızdı” diye geçen çakallara bakıp karar vermeyin fikir sahibi olmayın... O işbirlikçi çakallar yalan söylüyorlar... Çoğu “sızdırılmış ajan muhbirdi.”
Bugün de o yüzden ABD-AB uşaklarıdır..
Deniz Gezmiş, Atatürk’ün adını samimiyetle anıyordu...