« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

05 Mar

2012

AZİZ DEDE

01 Ocak 1970

(ö. 1905) Neyzen ve bestekâr.

İstanbul'da Üsküdar Doğancılar'da doğ¬du. Ailesi ve ilk öğrenimi hakkında her¬hangi bir bilgi yoktur. Küçük yaşta git¬tiği Mısır'da Kahire Mevlevîhânesi'ne de¬vam etmeye başladı. Burada Sivaslı tak¬ma adı ile bilinen bir şeyhten ney ve mû¬siki dersleri aldı. Daha sonra Maliye Ne-zâreti'nde görevli olan babasının tayini dolayısıyla Gelibolu'ya gitti. Oradaki rüş-diye öğreniminin ardından Ağazâde Mev-levîhânesi'nde şeyh vekili Ali Dede'nin meşihatı zamanında çile*ye girdi. İyi bir tarikat bilgisi ve terbiyesi yanında mû¬sikide de kendisini yetiştirdi. Hüsâmed-din Dede'nin şeyhliği sırasında çilesini tamamlayarak "dede" oldu. Bir müddet sonra şeyh Mehmed Atâullah Efendi'nin daveti üzerine Galata Mevlevlhânesi ney-zenbaşılığı görevi ile İstanbul'a geldi. Son-raları Üsküdar ve Bahariye mevlevîhâ-

neleri neyzenbaşılığı da kendisine veril¬di. Bu arada Prens Abdülhalim Paşa'dan yakın ilgi ve himaye gördü. Üç mevlevî-hânedeki vazifesini ölümüne kadar sür¬düren Aziz Dede, hayatının son yılların¬da zamanını Üsküdar Ahmediye semtin¬de açtığı bir attar dükkânında geçirmiş¬tir. 30 Zilhicce 1322 (7 Mart 1905) günü yetmiş yaşlarında vefat etti ve Üsküdar Mevlevîhânesi bahçesine gömüldü. Ve¬fatı üzerine çıkan bir gazete haberinde Aziz Dede'nin aynı zamanda Yenikapı ve Kasımpaşa mevlevîhâneleri neyzenbaşı-lığına da devam ettiği bildirilmektedir.

Gelibolu'daki öğrenimi sırasında mek¬teple fazla ilgilenmeyip sürekli mevle-vîhânedeki dedeleri dinlemek suretiyle neye karşı ilgisi gittikçe artan Aziz Dede İstanbul'a gelince bilhassa neyzen Üs-küdarlı Salim Bey'den istifade etmiştir. Adı ve şöhreti giderek yayılmaya baş¬lamış ve bir müddet sonra da devrin önemli neyzenleri arasında yer almayı başarmıştır. Bu arada birçok talebe yetiştirmiş, ayrıca besteleriyle de haklı bir şöhret kazanmıştır. Eserlerinden ancak bir peşrev ve dört saz semaisi -Öztuna'-ya göre altı saz semaisi- günümüze ula¬şabilmiştir. Bunlardan uşşak saz sema¬isi çok rağbet görmüştür. Yetiştirdiği talebeler arasında ise neyzen Mehmed Emin Yazıcı (ö. 1945) ile Ziya Santur (ö. 1952) en tanınmışlarıdır.

Ziyaret -> Toplam : 125,32 M - Bugn : 78244

ulkucudunya@ulkucudunya.com