« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

04 Eyl

2007

İran K.Irak'a giriyor, Türkiye ne yapacak?

İbrahim KARAGÜL 04 Eylül 2007

İran'ın günlerdir beklenen Kuzey Irak operasyonu başlamak üzere. Niteliği, kapsamı, hedefleri net olmamakla beraber, aylardır hatta birkaç yıldır İran ordusu ile PJAK (Kürdistan Yaşam Partisi) arasındaki çatışmalardan sonra yeni durumun İran açısından oldukça kararlı bir süreç olduğu görüntüsü hakim. Türkiye'nin çok sayıda sınır ötesi operasyonunun sonuçları düşünüldüğünde sonuçlar hakkında somut şeyler söylemek şu aşamada elbette çok zor. Önce sürece bir göz atalım:

İran günlerdir Kandil ve sınır bölgesindeki köylerin boşaltılması uyarıları yapıyordu. Türkiye, Irak, Kürt yönetimi ve ABD, yakından izledikleri “kapsamlı” operasyon hazırlığının K. Irak'ta ne tür etkileri olacağı hesaplanmaya çalışılıyor. Bundan önce bölgeyi ağır bombardıman altında tutan, Kandil'i füzelerle vuran İran, boşaltılmasını istediği yerleşim birimlerine helikopterlerle uyarı bildirileri attı. İran-Irak savaşı sırasında hatırladığımız bu bildirilere bakılırsa, uzun soluklu bir müdahale söz konusu.

“Şerefli ve kahraman Irak Kürdistan halkı” diye başlayan bildiri, “Başta ABD olmak üzere birçok büyük dünya devleti, Kandil ve civarına ajan ve işbirlikçi göndererek sınırlar üzerinde güvenlik ve asayişi ayaklar altına almak istiyor. Sadece sınırın diğer tarafından değil, zira sınırın bu tarafında da bölge halkına zor ve zulüm uyguluyor. Sınırlar üzerinde güvenlik ve istikrarın sağlanması için sizlerden yardım talep ediyoruz. Sınırdaki halka, bunlara karşı havadan ve karadan operasyon başlatmamızın an meselesi olduğunu bildiriyoruz. Can güvenliğiniz için bölgeyi bir an önce boşaltmanızı istiyoruz' cümleleriyle sona eriyor.

Peki bu neyin savaşı?

ABD yönetimi İran'daki Kürtleri harekete geçirmek amacıyla PJAK adında bir örgüt kurdu. PKK'nın İran kolu olan bu örgütü eğitti, silahlandırdı, İran'a yönlendirdi. PJAK saldırıları İran'da ağır kayıplara yol açtı. Helikopterler düşürüldü, çok sayıda asker öldü, üst düzey komutanlar hayatını kaybetti. Hem İran topraklarında hem de K. Irak'ta ABD'nin istikrarsızlaştırma politikası doğrultusunda çok ciddi bir tehdit oluşturuldu. Tahran, yer yer K. Irak'a yönelik saldırılar, operasyonlar yaparken kendi içinde de PJAK unsurlarına karşı şiddetli bir mücadele başlattı. Bir çok kez, örgütün elinde ABD silahları olduğunu açıkladı. Tıpkı Türkiye'nin; PKK'nın elinde ABD silahları olduğuna dair “resmi” açıklamaları gibi.

Son dönemde PJAK on civarında İran askerini daha öldürdü. Üç PJAK mensubu Urumiye'de idam edildi. Aynı dönemde İran içinde geniş çaplı operasyonlar, gözaltılar başladı. Askeri hazırlıklarda, son uyarılar ve otuz civarında köyün boşaltılmasıyla son aşamaya gelindi. Bölgedeki siyasi gelişmeleri kısaca özetleyelim ve olaya daha geniş açıdan bakalım:

ABD Başkanı George Bush, Irak Başbakanı Nuri El Maliki için “tam bir hüsran” açıklaması yaptı ve desteğini çekeceğinin işaretlerini verdi. Maliki'nin ABD kontrolü dışında bazı inisiyatifler almaya başlaması, Irak'ta aslında kendisi hüsran yaşayan ve yakında bunu ilan etmesi beklenen ABD'nin öfkesini artırdı.

Maliki yönetimi İran'la yakın ilişkilere girdi, Suriye ile ilişkileri yoğunlaştırdı, Türkiye ile işleri iyi tutmaya özen gösterdi. Türkiye-İran, Irak ve Suriye arasındaki, özellikle enerji alanındaki yakınlaşmayı sıralarsak bunların büyük oranda ABD çıkarları doğrultusunda olmadığını görürüz. Maliki ABD tehditlerine, kendi ölçüsünde, meydan okudu ve ABD'nin kendine ömür biçemeyeceğini açıkladı. Türkiye-Irak arasında imzalanan teröre karşı ortak mutabakat ve bu sabah Türkiye'ye gelecek Tarık Haşimi'nin ziyaretine bu yönde de bakmak lazım. Süreç, bölge ülkelerinin Irak'taki ağırlığını hissettirdiğine işaret ediyor.

ABD; İran Devrim Muhafızları'nı terörist örgüt ilan edeceğini açıkladı. İran'ın, Irak'ın güneyinde ve aslında her bölgesinde etkin olduğunu unutmayalım. İngilizler Basra'dan çekilme işaretleri veriyor. Muktada Sadr, İngilizlerin yenildiği için çekildiğini açıkladı. ABD, Irak konusunda artık ertelenemez bir karar aşamasında ve hem askeri hem de siyasi çevreler yolun sonuna gelindiğini, artık umut kalmadığını söylüyor. Uzunca bir süredir, PKK-PJAK'a karşı Türkiye ve İran'ın ortak operasyon yapacağı konuşuluyordu. Hatta belli dönemlerde yapıldı da. Geçtiğimiz hafta, Celal Talabani'ye bağlı haber kaynakları, ısrarla, Türkiye'nin bazı köyleri bombaladığını, köylerin boşaldığını açıklaması dikkat çekiciydi.

İran Irak'ın güneyindeki gücünü kanıtladı. Şimdi K. Irak'ta etkinliğini gösteriyor. Şimdi, Türkiye'nin alacağı tavır dikkatle izleniyor. ABD ve K. Irak yönetimi, aynı dönemde Türkiye'nin de K.Irak'a girebileceği endişesi içinde. İran saldırıları yüzünden Türkiye'ye yönelecek PKK unsurları Türkiye'nin K.Irak'a girmesine zemin hazırlayabilir.

ABD Irak'ta zayıfladıkça K.Irak belirsizleşiyor. ABD'nin PKK ve PJAK'a verdiği destek Türkiye ve İran'ı savunma pozisyonlarını sınırın diğer tarafında almaya zorluyor. Türkiye'nin K. Irak'ta alacağı pozisyonun elbette iç politik sonuçları da olacak. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın “PKK mı, Barzani mi” mealindeki sözlerini hatırlamamak mümkün değil.

Ziyaret -> Toplam : 125,36 M - Bugn : 124640

ulkucudunya@ulkucudunya.com