ALPARSLAN TÜRKEŞ AÇILIMCILARA CEVABI YILLAR ÖNCE VERMİŞTİ
01 Ocak 1970
Kürtler bu milletin öz evlatlarıdır
MHP’nin efsane genel baskani merhum Alparslan Türkes’in yillar önce söyledikleri bugün tartisilan Kürt açilimi söylemine yanit niteliginde. Güneydogu Anadolu Bölgesi’nde yasayan vatandaslara, “Türk oglu Türk’tür” diyen Türkes, “Kürtlerin hakkini Ermeni Apo mu koruyacak?” diyerek yol haritasi tartismalarina ve bebek katilinin muhatap alinmasini isteyenlere de yanit veriyor. Her konusmasinda Türkiye’nin milli birlik ve bütünlügüne vurgu yapan Alparslan Türkes, PKK konusunda söyledikleriyle bugün yapilmasi düsünülen açilimlara da su yanitlari veriyor:
Hepsi Türk oğlu Türk
Bugüne kadar sistemli ve ilmi sekilde, uzun zamandan beri sürdürülen çalismalar vardir. Bunlardan biri “Kürtçülük” kiskirtmalaridir. Bunun yaninda baska kiskirtmalar da vardir. Yalniz Kürtçülüge takilip kalmamaliyiz. Memleketimizi paramparça etmek, Kürtçülük kiskirtmasiyla beraber, baska kiskirtmalar da vardir. Bugün Anadolu topraklarinda yasayan insanlarimizin hepsi Türk oglu Türk’tür. Hepsi Türk milletinin öz evlatlaridir. Bu durum Orhun kitabelerinde de “Kürt Kabilesi” olarak geçmektedir. Yani bunlarin aslinda Turanli oldugu Orhun kitabeleriyle sabittir.
(Bizim Ocak, Mart 1988 )
Kürtlerin hakkını Ermeni Apo mu koruyacak?
Kürt olarak nitelendirdikleri bu kardeslerimizin hakkini Ermeni Apo mu koruyacaktir? Yillarca kaderde, kivançta, çilede, sevinçte bir ve beraber oldugumuz “Onlar ne kadar Kürt’se biz de o kadar Kürt’üz, bizler ne kadar Türk’sek, onlar da o kadar Türk’tür” diyebildigimiz bu vatandaslarimizi bizden ayirmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. (1 NISAN 1992 - “Degisen Dünyada bölgemiz ve Türkiye” konferansi)
PKK yalnız Türk’ün değil Kürt’ün de katilidir
MardIn’de, Diyarbakir’da, Sirnak’ta, Silvan’da kundaktaki bebeklere, camide ibadet etmekte olan insanlarimiza kadar varan bir canilik ve vahset, PKK çetesince tirmandirilmaktadir. Bu bölgemizin adina Kürt denilen kardeslerimize karsi, kundaktaki Kürt bebeklerine varincaya kadar katliam gerçeklestiren bu PKK çetesi mi Kürtlerin hakkini savunacaktir? Son olaylar göstermistir ki, PKK çetesi, bu ülkenin bütün insanlarina düsmandir: PKK, Kürtüyle, Türküyle, bu memleketin bütün evlatlarina düsmandir “ (Haziran 1992 - MÇP Genisletilmis Istisare Kurulu)
Türk-Kürt ayrımını kabul etmiyoruz
MÇP aleyhinde bazi çevrelerde bazi kendisini bilmez gazeteler ve yazarlar” MÇP Kürt düsmanligina soyundu” seklinde ifadelere yer verdiler. Asil Kürt düsmani, çoluk çocuk demeden katleden PKK’lilar degil midir? Ermenistan hayali pesinde Güneydogu’lu insanlarimiza çile çektiren, üç - bes Ermeni fanatiginin yönettigi PKK’dan daha büyük Kürt düsmani olabilir mi? Biz, Kürt düsmani degiliz, biz ayriliktan degil, birlikten yanayiz. Hiçbir zaman bir Türk - Kürt ayrimciligi yapmadik, yapmiyoruz. Güneydogulu insanlarimizin yanindayiz, adina Kürt denilen insanlarimizi kendimizden ayri görmüyoruz. Ama biz Kürtçülüge, bölücülüge karsiyiz. PKK’nin gerçeklestirdigi terörle Kürt kardeslerimize de büyük kötülük yaptigi inancindayiz. (Ekim 1992- TBMM Basin Toplantisi)
Federasyon ülkeyi bölünmeye götürür
BazI siyasi parti liderlerinin Kürtçe egitimi serbest birakmak, federasyon ya da eyalet sistemi getirmek gibi öneriler sunduklarini kaydeden Türkes, sunlari söyledi : “Türkiye üniter bir devlet olarak kurulmustur. Yani merkezi bir yönetim sistemi vardir. Türkiye’de federasyon ya da eyalet sistemini tartismaya açmak, Türkiye’yi bölünmeye götürür. Türkiye’nin üniter yapisi tartisilamaz” Türkes, tarihte Kürtçe diye bir dil bulunmadigini da öne sürerek sunlari söyledi: “Refah partisi Genel Baskani Erbakan, partisinin son genel kongresinde iktidara gelmeleri halinde Kürtçe egitimi serbest birakacaklarini söyledi. Kürtçe diye bir dil yok ki bu dili serbest birakirsiniz” ( Mart 1994, Kayseri)
PKK’nin Meclis’teki uçlari
DEP’lilerin PKK ile isbirligi içinde olduklarini ileri süren Türkes, bu konuda sunlari söyledi: “Bunlar PKK’nin Meclis’e girmis uçlaridir. Bunlarin dokunulmazliklarinin kaldirilmasi insan haklarina aykiri degildir. Küçücük bebekler anne kucaginda katledilirken insan haklari söz konusu olmuyor da, Yunan milletvekili gibi konusanlarin dokunulmazliginin kalkmasi mi insan haklarina aykiri oluyor. (Mart 1994, Kayseri)