Alparslan Türkeş'ın yaşam öyküsü
Türkiye Dergisi 01 Ocak 1970
Alparslan Türkeş 1917 yılında Kıbrıs Lefkoşa'da doğdu. 1938 yılında Harp Okulu'ndan mezun olan Alparslan Türkes, yüzbaşı rütbesindeyken Turancı-ırkçı akımının içinde yer almakla suçlandı. Bu davadan yargılandı ve aklandı (1944-1945).Türkeş Harp Akadernisi'ni bitirerek kurmay oldu (1948) ve albaylığa yükseldi (1951) 27 Mayıs 19660'ta yapılan askeri harekatla ülke yönelimine el koyan Milli Birlik Komitesi içinde yer alan Alparslan Türkes, başbakanlık müsteşarliği'na getirildi.Sivil yönetime dönülmesine karşı çıkan ve "14"ler diye anılan grup içinde etkinlik göstermesi nedeniyle öteki grup üyeleriyle birlikle önce tutuklanan Türkes, daha sonra emekliye sevkedildi.
Ardından da Hindistan büyükelçiliği Danışmanlığı göreviyle 1960 Eylülünde Türkiye'den uzaklaştırıldı.. Şubat 1963'te Türkiye'ye dönen Türkes. Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi'ne katıldı, 1965 yılında Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi'ne müfettiş olan Türkes, aynı yıl bu partinin genel başkanlığına getirildi ve Ankara'dan milletvekili seçildi. Türkes, adı daha sonra Milliyetçi Hareket Partisi olarak değiştirilen Cumhuriyetçi Köylü Millet Panisi'ni arkadaşlarıyla birlikte çok sıkı ve disiplinli bir örgüt haline getirdi.
Aynı zamanda yandaşları tarafından "Başbuğ" Unvanıyla anılmaya başlandı.. Türkçülük, ülkücülük ağırlıklı görüşlerini, "Dokuz Işık Doktrini" adı altında toplayan Türkes, 1969 yılında Adana'dan milletvekili seçildi. Türkes bu konumunu 1980 yılına kadar ard arda milletvekili seçilerek korudu. Bu süre içinde Süleyman Demirel'in başkanlığında kurulan Milliyetçi Cephe hükümetlerinde başbakan yardımcılığı ve devlet bakanlığı yaptı. (31 Mart 1975-13 Haziran 1977: l Ağustos-31 Aralık 1977).
12 Eylül 1980 darbesi ardından tutuklanan Türkes, partisinin üst düzey yöneticileriyle birlikte Türk Ceza Kanunu'nun 146 ve 149'uncu maddelerinde yazılı olan cürümleri işlemekle suçlarından yargılandı. 10 Nisan 1985'le tahliye olan Türkeş, eski siyasilerin haklarını geri veren 6 Eylül 1987'deki halk oylamasının ardından Milliyetçi Hareket Partisi'nin devamı niteliğindeki Milliyetçi Çalışma Partisi'ne girdi.
Bu paritinin genel başkanlığına getirilen Türkes, 1991 genel seçimlerinde Yozgat milletvekili seçilerek, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne girdi. 24 aralık 1995'te yapılan son genel seçimlerde, partisi ülke barajını asamayan Türkeş, parlamento dışı kaldı. Türkeş'in başlıca yapıtları arasında, 1944 Miliyetcilik Olayı (1968), Yeni Ufuklara Doğru (1972), Temel Görüşler 1977. Dokuz ışık (1975) adlı eserler ver alıyor
Alparslan Türkeş'i kalbimize gömdük
Türklüğün bayrağı zırveye yükselten Türk siyasi hayatının biüyük lideri biri olan ve "Başbuğ" ünvanıyla anılan Milliyetçi Hareket Partisi Genel Baskani Alparslan Türkes, 4 Nisan 1997 Çuma günü Ankara da yaşaımını yitirdi. geçırdiği kalp krizi sonucu 80 yasında hayatini kaybeden Alparslan Türkes. 74 yıllık Çumhuriyet tarihinin yaklaşık son 40 yılının önemli dönemeçle'rıne damgasını vurdu.Türkeş zorluklarla dolu yaşamını vatan ve millet hizmetıne adadı Ölümü Türkiye'de ve Türk Dünyasinda büyük üzüntü yarattı..
Sağlık kontrolünden dönmüştü
Ölümünden bir hafta önce Almanya'da sağlik kontrolünden geçen Alparslan Türkeş, 3 Nisan Perşembe günü saat 23.00'te yurda döndü. 4 Nisan Çuma sabahı karayolu ile Amasya'ya giden Alparslan Türkeş. burada Milliyetçi Hareket Partisi'nin il kongresine katıldı. Daha sonra Ankara'ya dönen Türkeş. akşam yakın dostu işadamı Burhanettin Kaya'nin kizi Burçak Kaya'nin Hilton Oteli'ndeki nişan törenine katıldı. Türkeşe Anavatan Partisi İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı da eşlik etti. Nişanda oğlu Tuğrul Türkeş ve Kara Kuvvetleri Komutanı ile ayni masayı paylaşan Türkes, Burçak Kaya ve Özcan Haçioğlu'nun yüzüklerini taktı. Yüzüklerini bağlandığı kurdeleyi bir süre kesmeyen Türkes nişanlılara. "Şimdi bu kurdeleyi kesmeyeyim de hiç ayrılmayasıniz diye şaka yaptı.
Evine dönerken rahatsızlandı
Türkes, nisan töreninden evine dönerken saat 22.30 sıralarında aniden rahatsızlandı. Yanında bulunanlara " Arabanın camını acın, daraldım" diyen Türkeş'in bu sırada yüzü sarardı ve nefesi sıkıştı.Bunun üzerine evinin yakınındaki Çankaya Hastanesi'ne götürülen Türkeş'e buruda kalbi güçlendirici iğneler yapıldı, masaj ve sok tedavi uygulandı.Ancak bu müdahalelerin sonuç vermeyince Türkes, Bayindir Tıp Merkezi'ne götürüldü. Bu sırada yanında doktorlar ve oğlu Tuğrul Türkes bulundu
Çabalar sonuç vermedi
23.15'te Bayındır Tıp Merkezi'ne ulaştırılan Türkeş'in kalbine, acil serviste masaj yapılırken, sok tedavi uygulandı. Bayındır Tıp Merkezi Acil Servis Nöbetçi Doktoru Sertaç Yıldırım, "Geldiğinde kalbi tamamen durmuştu, masaj ve şok tedavi uygulandı. Bir ara kalp yeniden çalışır gibi oldu. Sonuç alamayınca yoğun tedavi merkezine kaldırdık. Ama sonuç alamadık, diye konuştu.
Ölüm haberi üzüntü yarattı
Türkeş'in ölümüyle ilgili haberlerin duyulmasiı adeta şok etkisi yaptı. Yüzlerçe kışı Bayındır Tip Merkezi'nin çevresinii doldururken, gazete ve televvizyonlarin telefonları kilitlendi. Hastane önünde bekleyen kalabaklikla birlikte tüm Türkiye Türkeşin sağlik durumuyla ilgili net bir bilgiye sahıp deyildi,Türkeşin sağlik durumuyla ilgili resmi açıklamanın geçenin geç saatlerine kadar yapılmaması, hastane önünde meraklı ve üzüntülü anlar yaşanmasına neden oldu..Hastaneye akın olmasi nedenıyle Tuğrul Türkeş. ülküçüleri sakinleştirmeye çalişti...ancak Başbuğ'un sağlığından endişe tüm yüzlerde gözleniyordu
Geniş güvenlik önlemleri
Bu sırada polis geniş ğüvenlık önlemleri alarak, hastane içine giren partilileri dışarı çıkardı. Çevik Kuvvet hastane çevresini ablukaya aldı. Başbuğ'un dava arkadaşları istiklal Marşıni söyleyib. tekbir getiriyken. "Başbuğ Türkeş" şeklinde sloganlar attı. Hastane bahçesinde herkes birbirini bilgilendirmeye çalışırken, parti yönetiçileri de kalabalığın dağilmasi için buyük gayret gösterdi.
Resmi açıklama
4.5 saat sonra Saat 22.45 te hayatini kaybeden Türkeş'in ölümüyle ilgili resmi açıklama yaklaşik 4.5 saat sonra yapıldı. Türk dünyasının büyük lideri esir Türk Cumhuriyetlerinin yıllarca umudu olan Başbuğ Alparslan Türkeş'in vefati Ülkü Ocaklari Derneği Genel Başkanı Azmı Karamahmutoğlu saat 03.10'da gazetiçilere ve çevrede bekleyen ülkücülere Türkeş'in ölüm haberini açıklayan oldu. Sözlerine kolay deyıl diyerek başlayan Azmı Karamahmutoğlu çevreden Açıklayın sesleri yükselinçe ağlarak Zamani değildi Türk milletinin başı sağolsun şeklinde konuştu.
Bu acı haber Alparslan Türkeş in yıllarca büyük emek verdiği evlatları üzerinde büyük açı yarattı..Bunun uzerine hastane önünde bekleyen kalabalık "Başbuğlar ölmez ", "Ya Allah Bismillah. Allahuekber" dıye sloganlar atmaya başladi Bazıları gözyaşlarini tutamazken. bazilari kendilerini yerlere attı.Bu arada MHP Başkanlık Divanı üyeleri de haberi alır almaz Bayındır Tıp Merkezı'ne geldi Öte yandan hastaneye gelenler arasında çok sayıda poletikaçi da vardı. Hastaneye ilk gelenlerDYP'li Ulaştırma Bakanı Ömer Barutçu ile Osman Bölükbası oldu. Ardından Anavatan Partisi istanbul milletvekili Bülent Akarcalı. Doğru Yol Partisi Genel Başkan Yardımcısı Cihan Paçacı, milletvekilleri Ayvaz Gökdemir , Zeki Ertugay Refah Partili Bakanlar Gürcan Dağdas. Recai Kutan. İsmail Kahraman ve RP'lı milletvekili Metin Işık, Ankara Emniyet Genel Müdürlüğ ne atanan Kemal Çelik ile Ankara Büyukşehır Belediye Başkani Melih Gökçek hastaneye geldi.
"Tarihi bir şahsiyetti"
Doğru Yol Partisi Genel Başkanı. Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Tansu Çiller, MHP Genel Başkanı Alparslan Tüıkeş'ın ölüm haberini alır almaz, istanbul'daki programını yarıda keserek, saat 02.15'te Ankara ya gıtttı. Ankara'ya hareketinden önce Atatürk Hava Limanında bır açıklama yapan Tansu Çiller. "Türkes tarihi bir şahsiyettir. Daha durun netleşmemiştir. Ancak hemen gidip görmek istedik. Çok üzgünüz Meclis'le bulunduğumuz süre içinde oldukça uyumlu çalışmalarımış olmuştur. Gerçekten de büyük üzüntü duyduk." diye konuştu. Çiiler'e DYP İstanbul İl Başkanı Celal Adan da eşlik etti.
"Türk siyasetinin ona ihtiyacı vardı"
MHP Lideri Türkeş'in ölüm haberi siyasi çevreleri dederinden etkiledi. Onun ölümünün ardından görüş ve düşüncelerini dile getiren siyasetçilerin hemen hemen hepsi. Türk siyasetinin kendisine daha ihtiyacı olduğunu dile getirdiler. Siyasetçiler söyle dediler:
Sanayi Bakanı Yalım Erez: "Allah rahmet eylesin."
Sağlık bakani Yıldırım Aktuna: "Türk siyasetine uzun yıllar hizmet etmiş bir politikacıydı."
Milli Savunma Bakanı Turhan Tayan: "Bir fikrin simgesiydi. Karizmatik bir liderdi 1960 sonrasına yön vermiş bir lidedi. Bugünlerde ölmemeliydi."
Devlet Bakanı Nevzat Ercan: "Türk milliyetçiliği açısından da önemli bir şahsiyetti.
DYP Milletvekili Mehmet Ağar: "Allah rahmet eylesin. Türk siyasetinin en kritik döneminde kaybettik. Siyasetin kendisine daha ihtiyacı olduğu bir dönemde kaybettik. Çok üzüldüm."
DYP Milletvekili Koksal Toptan "Gerçekten üzgünüm. Türk milliyetçiliği iyi yetişmiş önderini kaybetti. Türk siyasetine olduça lazım olacağı bir dönemdi."
DTP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Batallı: "Merkez sağın bütünleşmesi için çaba sarfediyordu. siyasetin ihtiyacı olduğu bir dönemde kaybetmenin üzüntüsü içindeyim"
Devlet Bakanı Salim Ensarioğlu. DYP Genel Başkan Yardımcısı Rıza Akçalı ve DYP Genel Sekreteri Nurhan Tekinel de Türkeş'in ailesi ve yakınları ile MHP camiasına başsağlığı dileğinde bulundu.
Son arzusu merkez sağın birleşmesiydi
Alparsalan Türkes, rahatsızlanıp, hastaneye kaldırılmadan önce "Merkez sağ mutlaka birleşmeli" mesaimi verdi.Katıldığı nisan töreninde aynı masayı paylaşıp, kendisiyle sohbet eden DYP Milletvekili Koksal Toptan Türkeş'in. Merkez sağın mutlaka birleşmesi gerektiği yolunda telkinde bulunduğunu söyledi. Koksal Toptan, işadamı Burhanetin Kaya'nin kızının nişan töreninde ANAP Kırklareli milletvekili Cemal Özbilen'in tebrik telgrafı okunurken, dikkatini buna yönelten Türkes'in kendisine. "Bu arkadaşımiz simdi hangi partide" diye sorduğunu ifade etti.
Kendisine "DYP'de idi ANAP'a geçti" şeklinde yanıt verdiğini söyleyen Toptan, bunun üzerine Türkes'in "Cemalin ağabeyi de benim ilçe başkanını" dediğini aktardı. Toptan, kendisine "Efendim, zaten bütün sağ partiler birbirine girdi" yanıtını vermesine karşılık olarak, Türkes'in "Merkez sağ mutlaka birleşmeli" seklinde konuştuğunu anlattı.
Son yolculuk
Alparslan Türkeş için 8 Nisan Salı günü düzenlenen cenaze törenine on binlerce kişi katıldı..Alparslan Türkes'i son yolculuğunda yalnız bırakmak isetemeyen MHP'liler, gerek yurtiçinden gerekse yurtdışından Ankara'ya akın ettiler.Türkes'in cenazesine katılmak için gelenlerin yoğunluğu ve nisan ayı olmasına rağmen ani olarak bastıran kar yağışı nedeniyle 8 Nisan günü sabaha karsı Eskişehir, Samsun Konya ve İstanbul yolları tıkandı. Tören için başkente yaklaşık 4 bin araç geldi.
Üç ayrı tören
Türkeş için üç ayrı cenaze töreni düzenlendi. Cenaze töreni için ilk toplanma Tükes'in naaşnın bulunduğu Bayındır tıp Merkezi önünde oldu. MHP yetkilileri ve binlerce partili, Türkes'in naaşıni almak bildirilen saatten çok önce Bayındır Tıp Merkezi'nde toplanmaya başladı. Ankara dışından gelen araçlar, 8 Nisan sabahı saat 03.00'den itibaren Bayındır Tıp merkezi önünde ve çevresinde toplandılar.Bayındır Tıp Merkezi'nin Eskişehir yolu üzerinde bulunmasından dolayı, kente bu istikametten gelen yollar saat 05.15'te tamamen trafiğe kapandı. Türkes'in oğlu Tuğrul Türkeş, saat 07.30'da hastaneye gelerek, babasının başucunda bir süre dua okudu. Türkes'in Türk bayrağına sarılı naası. saat 8.30'da Bayındır Tıp Merkezi morgundan alındı. Naaş. kırmızı-beyaz kara-fillerle Türk bayrağı motifi seklinde süslenmiş bir cenaze arabasına kondu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde düzenelenecek törene götürülmek üzere yola çıkarıldı.
Yoğun izdiham
Saat 08.45'te yola çıkan Türkes'in cenaze arabası, yoğun izdiham nedeniyle, 100 metre ilerideki Eskişehir yoluna ancak 25 dakika sonra saat 09.10'da çıkabildi. Bu sırada cenaze kortejine Devlet Bakanı Bekir Aksoy ile DYP Elazığ Milletvekili Mehmet Ağar da katıldılar. Cenaze kortejinin önünde bir partili tarafından taşınan Türkes'in posteri yer aldı. Bu arada taşınan pankartlarda, "Ruhun şad olsun Türk'ün gerçek Başbuğ'u", "Türkeş gibi lider yüzyılda zor çıkar.". "Başbuğlar ölmez, yüreklerde yaşar.", "Mekanın cennet olsun Bilge Başbuğ", "Yüce Başbuğ, ülkün ile yaşayacaksın", "Türk eşsiz, Türk emsalsiz. Türk ne yapar Türkeş'siz", "Türk-İslam aleminin başı sağolsun" yazıları dikkat çekti. Sık sık "Başbuğ Türkeş" sloganı atıldı.
Yoğun izdiham nedeniyle doğabilecek sağlık sorunlarının giderilebilmesi amacıyla cenaze kortejinin önünde Sağlık Bakanlığı ve Kızılay'a ait 3 ambulans hazır bulundu. Ülkü Ocaklarına ait bir araç da kortejin en önünde polis araçlarıyla birlikte yürüyüş yolunun önünün açılmasına çalıştı. Cenaze korteji İnönü Bulvarı boyunca yolun her iki tarafındaki MHP'li gençlerin oluşturduğu güvenlik çemberi arasında ilerlerken. Bursa İl Başkanlığı'na ait bir araçtan da sürekli olarak, "provakasyonlara karsı dikkatli olunması" yönünde uyarı anonsları yapıldı.
Kortej, tekbir sesleri ve gözyaşları arasında ilerledi
Tuğrul Türkeş, Devlet Bakanı Bekir Aksoy ve DYP Elazığ Milletvekili Mehmet Ağar ile bazı partililer, cenaze aracının arkasında. Ülkü Ocakları Genel Başkanı Azmi Karamahmutoğlu ve diğer yöneticiler ise aracın önünde yürüdüler. Tekbir sesleri ve gözyaşları arasında ilerleyen cenaze korteji; Bayındır Tıp Merkezi ile Meclis arasındaki yaklaşık 4 kilometre mesafeyi, 20 dakikalık gecikmeyle 2 saatte alabildi.
İlk tören Meclis'te
Alparslan Türkeş için ilk tören Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde düzenlendi. Buradaki törene, Türkeş'in eşi Seval Türkeş, büyük oğlu ve MHP Genel Başkan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, ile diğer çocukları katıldı. Meclis'teki törene Başbakan Necmettin Erbakan, Başkabakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Tansu Çiller de katıldı. Tansu Çiller Türkeş'in ailesine başsağlığı diledikten sonra, bir süre Türkeş'in yakınları arasında durdu. Daha sonra da Bakanlar Kurlu için ayrılan yere geçti. Meclis'teki törene ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal. DSP Lideri Bülent Ecevit ve diğer partilerin yetkilileri de katıldı. Törende Türkeş'in özgeçmişinin okunmasının ardından bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.
Cenaze MHP Genel Merkezi'ne doğru yola çıkarıldı
Türkeş'in cenazesini taşıyan araç Meclis'teki tören sonrasında saat 11.15'te Çankaya kapısından çıkış yaparak, kortejin önüne alındı ve MHP Genel Merkezi'ne yöneldi. Türkeş'in naaşı cenaze arabasına konduktan sonra Tansu Çiller, Türkeş'in ailesine Çankaya kapısına kadar eşlik etti. Meclis'ten parti merkezine doğru yürüyüş sırasında kortejdekiler tarafından tekbir getirildi, "Başbuğ ölmedi kalbimizde yaşıyor" sloganları atıldı. Cenazenin MHP Genel Merkezi'ne getirilmesinden önce görevliler tarafından vatandaşlara, Türkeş kokartları ve üzerinde "Başbuğ Ölmez" yazılı Türkeş posterleri dağıtıldı. Bu sırada genel merkez önünde siyasi içerikli sloganlar atan gençler, parti yöneticilerinin uyarılarıyla susturuldu.
İkinci tören Genel Merkez'de
Kortej saat 11.45 sıralarında MHP Genel Merkezi'nin önüne ulaştı. Cenaze burada yolun her iki tarafında toplanan partililerce tekbir sesleriyle karşılandı. Binaların pencerelerinden ve yolda bekleyenler tarafından cenazenin üzerine karanfiller atıldı. Cenazenin gelişi sırasında "Başbuğ ölmedi, kalbimizde yaşıyor" slgonları atılarak, tekbir ve salavat getirildi. Parti genel merkezi pencerelerinden de cenazeyi taşıyan araç üzerine kırmızı karafiller atıldı, spreylerle gül suları sıkıldı.
"Bizi affet"
Genel Merkez önündeki törende bir konuşma yapan MHP Genel Sekreteri Koray Aydın, herkesin anasını, babasını, yakınını kaybetmenin acısını yaşadığını belirterek, bugün acıların en büyüğünü tattıklarını, "Başbuğlarını kaybettiklerini" söyledi. Türkeş'in kendilerine verdiği ülkücü kimliğin hakkını ödeyeceklerini bildiren Koray Aydın, "Başbuğum, bugün genel merkez önünde ebedi istira-hatgahınıza uğurlamak için toplandık. Seni başbakan olarak uğurlayamadık. Bizi affet. Sana söz veriyoruz. Hepimiz birlik ve dayanışla içinde olacağız, türk milleti ve türk dünyasının başı sağolsun," şeklinde konuştu. Cenaze töreni sırasında kalabalıkta ve parti genel merkezinde çok sayıda kişinin gözyaşlarını tutamayarak ağladıkları görüldü. Koray Aydın'ın konuşmasının ardından Alparslan Türkeş'in ruhu için Kur'an-ı Kerim okunarak dua edildi.
Türkeş'in cenazesi, saat 12.00'de Kocatepe Camii'ne götürülmek üzere Genel Merkez önünden hareket etti. Parti genel merkezindeki cenaze törenini İstanbul eski Emniyet Müdürü Kemal Yazıcıoğlu bina içinden izledi. Bu arada Türkeş'in kızları Ayyüce ve Almula da Parti Genel Merkezi'ndeki törende hazır bulundular.
Son tören Kocatepe'de
Cenaze namazının kılınacağı Kocatepe Camii, saat 11.00'den itibaren törene katılmak için gelenlerle dolmaya başladı. Cami avlusunda bekleyenler Türk bayrağı ve MHP bayrağı taşıdılar. Camiide sürekli olarak Kur'an okundu ve dışarıya da hoparlörle yayın yapıldı. Cenaze töreni dolayısıyla cami çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alındı. Tören için camiye gelenler, üstleri aranarak içeri alındı ve ambulanslar hazır bekletildi. Cami avlusunda birikenlerin musalla taşı çevresine yaklaşmasına izin verilmedi. Önlem alan polis, protokol için katafalk çevresinde boş bir alan kalmasını sağladı. Partili görevliler de polisin bu yöndeki çabalarına destek verdiler.
Cami avlusu hınca hınç doluydu
MHP Genel Merkezi ndeki törenin ardından saat 12.00'de Kocatepe Caınii'ne yönelen kortej, yaklaşık 10 dakikalık yürüyüşün ardından camiye ulaştı. Cenaze burada yaşanan izdiham nedeniyle bir süre protokol kapısı önünde bekletildi. Daha sonra cenaze aracından alınan Türkeş'in naaşı. eller üzerinde Kocalepe Camii'ne taşındı ve musalla taşına konuldu. Caminin ana kapısı porotokol girişleri için saat 11.30'dan itibaren kapatıldı. Dini tören için çok sayıda bakan, milletvekili, bürokrat ve sivil toplum örgütü yöneticisinin camiye geldiği görüldü. Cami avlusuna sığmayan vatandaşlar, çevre alan ve sokakları da doldurdular.
Yoğun katılım
MHP Genel Başkanı Türkeş'in cenaze namazını Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz kıldırdı. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirci, Basşbakan Necmettin Erbakan ve diğer ricaliyenin camiye gelişleri sırasında çevredeki kalabalık nedeniyle sıkışıklıklar yaşandı. Cumhurbaşkanı, başbakan ve diğer porotokol mensupları ana kapıdan itibaren oluşturulan polis kordonu arasında tören alanına alındılar. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirci, saat 12.55'le Başbakan Necmettin Erbakan, saat 12.50, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller saat 12.58'de Kocatepe Camii'ne geldiler. Süleyman Demirel, Türkes'in eşi Seval Türkeş, oğlu Tuğrul Türkeş ve diğer çocuklarına başsağlığı diledi.
Necmettin Erbakan da Tuğrul Türkeş'e taziyelerini ilettikten sonra camiye girerek, öğle namazını kıldı. Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller ise, camiye geldikten sonra doğruca Türkeş ailesinin bulunduğu yere gitti. Çiller, Seval Türkeş'e taziyelerini bildirdi. Alparslan Türkeş'in naaşınının öğle namazından sonra yoğun kar yağışı nedeniyle biı süre için konulduğu katafalktan alınarak, musalla taşına yerleştirilmesi sırasında çok büyük bir izdiham yaşandı.
Cenaze namazını kıldıracak olan Mehmet Nuri Yılmaz. beraberindeki Fethullah Gülen ile musalla taşının yer aldığı bölüme geçebilmek için büyük çaba sarfetti. Diyanet İşleri Başkanı'nın ardından Cumhurbaşkanı Demirel ile diğer protokol da büyük güçlükle musalla taşının bulunduğu bölgeye ulaşabildiler. İzdiham nedeniyle cenaze namazı için güçlükle saf tutulabildi. Saf tutulmasında düzenin sağlanmasının ardından cenaze namazı, musalla taşının önünde yüksekçe bir yere çıkan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz tarafından kıldırıldı.
Tuğrul Türkeş'in veda konuşması
Tuğrul Türkeş cenaze namazının ardından babasının naaşı önünde yaptığı konuşmada, Alparslan Türkeş'in Türk neslinin yetiştirdiği büyük devlet adamlarından, bilge liderlerden biri olduğunu ifade etti. Babasını Fatih Sultan Mehmet ve Kanuni Sultan Süleyman gibi Osmanlı sultanlarına benzeten Tuğrul Türkeş, "Kabrin Atatürk'ün kabri karşısında. Kabrinde rahat uyu" dedi. Tuğrul Türkeş şunları dile getirdi:
"Sevgili babacığım, yetiştirdiğin bir evlat olarak, 'Başbuğ, Başbuğ, Başbuğ' diyerek, senin için en anlamlı tarifi yapıyorum. Türk-İslam ülküsünün kurucusu, öncüsüydün, Türk dünyasının kara sevdasıy'dın. Senin izinde yürüyeceğiz.
Son nefesini görev başındayken verdin. Evine bile gidemeden son nefesini verdin. Binlerce, yüzbinlerce insan, bozkurtlar senin bayrağım almış, senin gibi ayakta olmaya talip oldular. Fatih Sultan Mehmetler, Kanunu Sultan Süleymanlar gibi hakka yürüdün. Kabrin Atatürk'ün kabrinin karşısında. Ruhun şad olsun, kabrinde rahat uyu." Namaz sırasında avluda bekleyen ve Çiller'in koluna giren Seval Türkeş'in ağladığı, Çiller'in de gözlerinin dolduğu görüldü. Türkeş'in cenazesi daha sonra polisler tarafından eller üzerinde taşınarak, tekbir sesleri arasında saat 14.00'de cenaze arabasına konuldu. Cenaze karanfil yağmuru arasında toprağa verilmek üzere, Atatürk orman Çiftliği Emek kavşağına doğru yola çıkarıldı. Cenaze namazı sırasında avluya giremeyen kalabalık bir grubun antmezar yerine doğru yürüyüşe geçtiği görüldü.
Ebedi istirahatgaha doğru
Türkeş'in naaşı polis kordonu eşliğinde Meşrutiyet Caddesi-Atatürk Bulvarı-Kızılay-Gazi Mustafa Kemal Bulvarı güzergahım takip ederek, Atatürk Orman Çiftliği-Emek kavşağındaki mezar yerine götürüldü. Yoğun kar yağışı altında yürüyen kortejdekiler, yaklaşık 7 kilometrelik mesafe boyunca tekbir getirerek, "Başbuğ Türkeş" şeklinde slogan attılar. Bu sırada bir araçtan sürekli olarak Kur'an-ı Kerim okundu. Türkeş'in eşi Seval Türkeş de cenaze kortejine otomobilinden eşlik etti. Bulvar boyunca bazı binalara Türk bayrağı asıldığı görüldü. Bulvar üzerinde MHP Çankaya İlçe Başkanlığı binasından Türkeş'in cenazesini taşıyan aracın üzerine karanfiller atıldı.
Kortejin yürüyüşü devanı ederken, anıt mezar yerinde de son hazırlıklar yapıldı. Beştepe'deki mezarlığa aileden ilk olarak Tuğrul Türkeş'in eşi ve çocukları geldiler. Sonra devlet Bakanı Namık Kemal Zeybek ile Bekir Aksoy anıt mezar alanına ulaştı. Kortej saat 15.45'te anıt mezar alanına geldi. Aynı anda Başbakan Yardımcısı Çiller, İçişleri Bakanı Meral Akşener, eski politikacılardan Osman Bölükbası da Türkeş'in kabrine geldiler.
Cenaze bulunduğu araçtan partililerce alınarak, mezar yerine taşındı. Cenazenin anıt mezar alanının girişinden kabre getirilmesi 20 dakika sürdü. Defin için Türkeş'in naaşım tabuttan küçük oğlu ve damadı çıkardılar. Tuğrul Türkeş naaş mezara indirilirken kabre girerek, babasının cenazesini kendisi yerleştirdi. Türkeş'in eşi ve diğer çocukları da defin sırasında mezarın başında bulundular.
Ölüm tarihi yazılmadı
Türkeş'in naaşı saat 16.03'te defnedildi. Granit mermerden hazırlanan mezar taşında Türkeş'in doğum tarihi 1917 olarak yazılırken, ölüm tarihi boş bırakıldı. Türkiye'nin tüm illeri, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Kırım ve Türkistan'daki Hoca Ahmet Yesevi'nin türbesinden getirilen topraklat Türkeş'in mezarına konuldu. Devlet Bakanı Namık Kemal Zeybek'in bir süre önce Türkistan'a gittiğinde, Ahmet-Yesevi'nin türbesinden "lazım olur" diye bir çuval toprak getirdiği ve bu toprağın da Türkeş'e nasip olduğu dile getirildi. Buradaki törene Türkeş'in ailesi, Tansu Çiller, İçişleri Bakanı Meral Akşener, Devlet Bakanları Namık Kemal Zeybek ve Bekir Aksoy, siyasi parti temsilcileri, milletvekilleri, Osman Bölükbası ile çok sayıda vatandaş katıldı.
Yoğun güvenlik önlemi
Görülmemiş bir kalabalığın katıldığı Alparslan Türkeş'in cenaze töreninde güvenliğin sağlanması için 7 bin polis görev yaptı. Bunun yanı sıra MHP Genel Merkezi ve Ülkü Ocakları Derneği, cenazede düzenin sağlanması için 10 bin ülkücü genci görevlendirdi. Kortejin geçeceği yerlerde 3 ayrı bomba ekibi seyyar olarak görev yaparken, 2 helikopter de havadan kontrolü sağladı. Türkeş'in cenazesi Bayındır Tıp Merkezi'nden taşınırken, 4 kilometrelik bir kortej oluştu. Meclis önünde bekleyen büyük bir grup da buradaki törenden sonra korteje katıldı. MHP Genel Merkezi önünde bekleyen grupların da eklenmesiyle, cenazenin Kocetepe Camii'ne götürülüşü sırasında kortej bir kaç kilometre daha uzadı. Kortejin geçişi sırasında Türkeş'in naaşı etrafında 5 ayn polis kordonu oluşturuldu. Türkeş'in cenaze törenini 8 televizyon kanalı canlı yayın yaparak izleyicilerine yansıttı.
KKTC'de gıyabi cenaze namazı
MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş için Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde 10 Nisan Perşembe günü gıyabi cenaze namazı kılındı. Gıyabi cenaze namazı Türkeş'in doğduğu evin yakınında bulunan Selimiye Camii'ndeki öğle namazının ardından kılındı. Ayrıca Londra'da Türk-İslam Ocağı tarafından da gıyabi cenaze namazı kılındığı öğrenildi.
Kosova'da mevlit
Türkeş için Kosova'nın başkenti Priştin'de de bir tören düzenlendi. Kosova Türk Demokratik Birliği (KTDB) tarafından düzenlenen törene çok sayıda kişi katıldı. Törende bir konuşma yapan KTDB Genel başkanı Erhan Köroğlu, Türkeş'in "Türk birliği" ülküsünün Kosova Türkleri tarafından ebediyete kadar sürdürüleceğini belirtti. Kosova Türk Demokratik Partisi Genel Başkanı Orhan Sait de, "Türk dünyasının en büyük çınarını kaybettiğini" ifade etti.
Törenin ardından Prişüne Merkez Camii'nde Türkeş için mevlit okutuldu
1997