Türkiye'ye çarpan `Kaide`ydi netekim!
BEHİÇ KILIÇ 18 Eylül 2007
KENAN Evren ağzından, "12 Eylül Darbesi"ne lider oluşunun özeti şöyledir... "Netekim, her şey ilâhi bir elle düzenlenmış gibi gitti."
Öyledir Netekim!..
ABD'nin ilahi eli, kendilerini önce cunta lideri, sonra ressam yapmıştır, netekim!..
ABD, "derin"i "11Eylül"ü Amerikalılar'a anlatırken "İkiz kulelere El Kaide saldırdı" diyor...
Bendeniz de izninizle "11 Eylül'de dünyaya Bush ve çetesi çarptı" diyeyim..
Onlar için 11 Eylül var, bizim için de 12 Eylül... ABD "11 Eylül"den yaklaşık yirmi yıl önce Türkiye'ye çarpmış, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Atatürk temelindeki ilkelerini söküp çıkaracak, son darbenin temellerini atmıştır...
ABD'nin, Türkiye Cumhuriyeti'nin, zaten orselemeğe başladığı Atatürk kulelerine yolladığı güdümlü mermi de işte odur...
Netekim paşa hazretleri!..
Ebediyete akıp giden her 12 Eylül'de kendilerinin, Atatürk Cumhuriyeti'nin içini boşaltmaya memur edilmiş bir tasfiye memuru olduğunu daha iyi göreiliyoruz...
Allah ömür versin, yaşı ilerledikçe ağzı ile kendileri yaptıklarını ve amaçlarını bir bir anlatıyor... Söyledikleri, ilerlemiş yaşın verdiği, ağızdan kaçmış özürlü beyanlar değildir!..
Söyledikleri, attığı tohumların yeşerdiğini görerek, Türkiye'nin Atatürk kimliğinden giderek sıyırıldığının ortaya çıkması ile bu durumdan kendi payını sergileme iştahası gibidir sanki!..
12 Eylül'ün Cunta Lideri, bugün küreselliğin ardında duran, müthiş bir demokrat tavrı ile kendisi gibi ABD-AB'ci çevrelerden, bilhassa içerdeki "işbirlikçi" para babalarından büyük sempati toplamaktadır...
Seçimlerden önce, PKK çetesinin saldırılarının yoğun olduğu, ha bire şehit cenazelerinin indiği, şu kısa geçmiş öncesinde "DTP'nin Meclis'e girmesi gerektiğini" söylemesi unutulmaz demeçleri arasındadır!.. Aynen "'Baraj düşerse DTP Meclis'e girer' diyorlar. Girsinler, Meclis'te yumuşarlar, olgunlaşırlar. Bakın Leyla Zana vardı, eskisi gibi değil. Şartlar onu olgunlaştırdı. DTP de Meclis'e girerse orası onları da yumuşatır, olgunlaştırır" demişti...
28 Şubat sürecinde, hızlı Demirelci olmuştu da, hızını alamayıp, darbe ile devirdiği, içeri tıktığı Demirel'e yıllar sonra "Allah seni başımızdan eksik etmesin" diye hayır dualarını sunmuştu...
O zaman Demirelci idi şimdi mevcut iktidarı destekliyor, BOP'a destek veriyor... Hele hele, AB'nin Kıbrıs'ı Rumlar adına pazarlık masasına koyduğu AB'ye teslimiyet görüşmelerinde, yırtık eldivenden süzülürcesine ortaya çıkıp söyledikleri muazzamdı!.. O biliyordu ki "Biz aslında Kıbrıs'ta fazladan toprak almıştık ve sonra bu fazlalıklardan geri çekilmeyi planlamıştık". Böyle söyleyebilmişti, eski bir asker olarak!..
Ve şimdi, bugün bu sözlerinden süzüp yıllar öncesine 12 Eylül'de "Türkiye'ye çarptığı" günlere bakılınca kendilerinin bir ABD projesi olduğu netleşiyor denilebilir...
Tercüman'da yayınlanan, Kamil Karavelioğlu'nun kitabından derlenmiş "12 Eylül" yazısında Evren'in kendi beyanları ile ABD'yle o dönemdeki ittifakları ortadadır...
Kitapta hatırlatılan şu bilgi bile ne çok ifadeler içermektedir bakınız...
"O günlerde Başbakan Demirel Amerikalılar'a 'Türkiye'deki üsleri bizim iznimiz olmadan kullanamazsınız!' demiş. Kenan Paşa Amerikalılar'la ilişkilerin bozulmasına kızıyor. Evren 12 Eylül uğruna, iki Türk hükümetinin de mutabık olduğu milli politikayı ihmal ediyor, Demirel'in tavrı üzerine, Amerikalılar temaslarını Genelkurmay'a kaydırıyorlar, bu da Evren'in işine geliyor..."
Demirel'in ABD ile "sürtüşmesi" gibi şaşırtıcı bir durumun içeriğini bir kenara koyarsak, gelişmeler açıktır...
Evren'in , "12 Eylül Yolu"nu anlatırken "Netekim her şey ilâhi bir elle düzenlenmış gibi gitti" diye sarfettiği sözlerinin "ilahi tema"sı şudur...
30 Ağustos 1977'de her üç orgeneralin üçü birden olağandışı sebeplerden emekli oldu ve en kıdemli Orgeneral Kenan Evren kaldı...
ABD'nin onunla birlikte "aştığı" bir önemli konuda, Yunanistan'ın NATO'ya ve Ege'de üstünlüğe dönüşünü sağlamak olmuştur... 12 Eylül, bu kapıyı açarak, bugünkü BOP meselesinin tohumlarına alan yaratmıştır... Kendilerinin, o günlerdeki veciz sözlerinden birisi de şudur: "Amerikalılar'la ilişkiler mükemmel olmalı".
12 Eylül'ün sıcak günlerinde, siyasi parti hazırlıkları döneminde, Türk kamuoyu onu Sunalp'e destek veren sözleri ile biliyor... Ama Amerikalılar'a göre o Turgut Özal'ı desteklediğini Pentagoncular'a bildirmiş ve merak etmemelerini istemişti!.. İlahi bir senfonidir netekim!..