FARUK KADRİ TİMURTAŞ
01 Ocak 1970
Türk bilim hayatına, dil ve tarih şuuru getiren adam
Türkiyemizde Türk dili üzerinde büyük bir titizlikle fikir üreten, Türk gençlerinde ve son nesil Türk öğretmenlerinde büyük bir dil ve tarih bilinci geliştiren üç büyük alimimiz gelmiştir: Nihad Sami Banarlı, Faruk Kadri Timurtaş ve Necmeddin Hacıeminoğlu.
Türkiyemizde Türk dili üzerinde büyük bir titizlikle fikir üreten, Türk gençlerinde ve son nesil Türk öğretmenlerinde büyük bir dil ve tarih bilinci geliştiren üç büyük alimimiz gelmiştir: Nihad Sami Banarlı, Faruk Kadri Timurtaş ve Necmeddin Hacıeminoğlu. Bunlar münhasıran dil üzerine titizlikle eğilen denemeler, makaleler ve nesirler yazmışlardır. Nihad Sami Banarlı’yı daha önce bu sütunlarda anlatmıştık. Her üçü de benim arkadaşlarım diyecek kadar yakınım olan bu üç Türk büyüğünden ikincisini de bu defa dizi yazımızın konusu yapıyoruz.
Şunu da önemle belirtmek gerekir ki bugün onların çapında değilse bile onlara yakın bir zeminde de olsa artık dil üzerine yazılar yazan, fikir üreten ve kitaplar yayınlayan dilcilerimiz yoktur artık. Olanlar da yazmıyorlar. Faruk Bey inançlarında samimi ve dindar bir bilginimizdi. Namazlarını kılar, çevresindeki gençleri yetiştirmek onun en büyük zevki idi. Çocuğu olmadığı için çevresindeki öğrencilerini kendi öz çocuğu gibi görür ve onları her zaman ve zeminde korurdu. Asistanlarına doktorlarına kol kanat germesini bilen en değerli hocalardandı. Ölümünde hemen bütün öğrencileri bir gerçek baba kaybetmiş gibi gözyaşı dökmüşler ve dualar okumuşlardı.
1925’de Kilis’te doğmuştur. Babası 1964’te vefat eden Avukat Kadri Timurtaş’tır İlk edebî ve lisanî bilgi ve zevkini aldığı babasının da Kilis Tarihi adlı bir kapital eseri vardır. Aynı zamanda eski ve yeni tarz da şiirleri de bulunan Kadri Bey, oğlunun edebi şahsiyetinin gelişmesinde en büyük rolü oynamıştır. Orta okulu Kilis’te liseyi İstanbul’da okumuştur. Lisede iken yaz tatillerinde Kilis’in değerli bilginlerinden olan Baytazzade M. Vakıf Tazebay’dan Farsça'yı öğrenmiştir. Gülistan, Bostan ve Hafız Divanı okumuştur. 1946’da İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nin Türk Dili ve Edebiyatı dalını bitirmiştir. Aynı fakülteye 1949’da asistan 1950’de de doktor olmuştur. 1958’de doçent 1967’de profesör olmuştur. Birçok Avrupa ülkesinde bulunmuştur. En uzunu Paris’teki 2,5 yıllık dönemdir. 1954-56 yıllarındaki Paris ikameti sırasında bu ülkenin dilini de öğrenmiştir. En son Londra’da 6 aylık bir öğretim üyeliği vardır. 1982’lerde İstanbul’da bir felç geçirmiş ve uzunca bir tedavi gördükten sonra vefat etmiştir. Yattığı yer cennet olsun.
Başvuru kitapları yazdı...
Faruk Kadri Timurtaş 1925-1982 yılları arasında yaşadı. Daha henüz altmış yaşını bile doldurmadan geçirdiği bir rahatsızlık sonucunda felç olarak uzunca bir zaman yattıktan sonra vefat etmiştir. Onun dil ve edebiyat konusundaki yazılarından bir bölümü iki cilt halinde ölümünden yirmi yıl sonra yayınlanmıştır. Yalnızca dil konusunda bir başka eseri de vardır.
Ayrıca Türk büyükleri ve Türk dil bilginlerinin hayatını denemeler halinde anlatan pek çok makalesi de vardır. Başta Türk klasikleri ve kültür eserlerinden Mevlid, Yunus Emre Divanı, Şeyhi Divanı ve Harname olmak üzere epeyce metin yayınları, tahlilleri ve açıklamaları olduğu gibi Baki Divanı’nda da açıklamalı şekilde yayınlanmıştır. Mithat Cemal Kuntay’ın “Türkün Şehnamesinden” eseri de onun tarafından yayına hazırlanmıştır. Eski Türk kültürünün temel eserlerinin okunması için önemli bir kaynak olan üç ciltlik “Osmanlıca” dizisi halen üniversitelerimizde ve dünya Türkoloji öğretiminde bir başvuru kitabı olma özelliğini ve değerini taşımaktadır.
Bunların yanında Türk diline girmiş temelsiz ve uydurma kelimeleri içeren bir güzel sözlük de yayınlanmıştır. Yıllarca süren gazete ve dergi sahifelerindeki dil hataları ile ilgili pek çok makalesi ise toplanarak yayınlanmamıştır.
Bu yazıları başta “Düşünen Adam” “Bilgi” dergileri ile Yeni İstanbul ve Meydan gazetelerindeki Türkçe hataları üzerine yazdığı makaleleri ve ikazları vardır ki bütün bu süreli neşriyatında kelimelere kadar sinmiş büyük bir dil bilinci, büyük bir tarih değerlendirmesi vardır. Ayrıca Türk Yurdu dergisindeki ve Son Havadis gazetesindeki hafta sonu makaleleri de kitaplaşmamış durumdadır.